54 yaşındaki müdürün acı sonu!
54 yaşındaki müdürün acı sonu!
İçeriği Görüntüle

Olay, 16 Ağustos 2024 tarihinde saat 01.30 sıralarında meydana geldi. İstanbul’da yaşadıkları öğrenilen Ayhan Seyat ile Ferit Yıldız’ın Bodrum’un Kumbahçe Mahallesi 2439 Sokak’taki evine gelen 4 kişi, Seyat ve Yıldız'ı tabancayla vurarak olay yerinden kaçtı. Silah seslerini duyan mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Seyat ve Yıldız’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Otopsi işlemleri sonrası Ferit Yıldız Mardin’e, Ayhan Seyat ise Bitlis’e götürülerek toprağa verildi.

40 kamera, özel ekip, çok sayıda ilde operasyon
Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü cinayet sonrası geniş çaplı soruşturma başlatarak özel ekip kurdu. Çevredeki yaklaşık 40 güvenlik kamerasını inceleyen ekipler İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Muğla’da düzenlenen operasyonlarla 14 şüpheliyi gözaltına aldı. Caner A., Erhan Ş., Muhammed A., Muhammed B.B., Arda R.K., Ali K., Doğan S., Naim Y., Ersan A., Adem T., Hasan T., Vedat Y., Hayrettin D. ve Ezgi Y. çıkarıldıkları mahkemece tasarlayarak öldürme suçundan tutuklandı.
Cinayetin azmettiricisi olduğu belirtilen firari Eşref T. ile Suriye uyruklu Muhammed Mamo’nun yakalanmasına yönelik ise çalışmalar sürüyor.

İnfaz planı teknede yapıldı
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 55 sayfalık iddianamede, olayın tüm detaylarına yer verildi. Adli tıp raporlarına göre Seyat’ın vücuduna 14, Yıldız’ın vücuduna ise 20 mermi isabet etti. Her iki ismin de ölümüne iki farklı silahtan ateşlenen kurşunların neden olduğu belirtildi.


İddianamede firari Eşref T.'nin kendini "Peter Suslov" olarak tanıttığı, sahte kimlikle sosyal medya hesabı açtığı, infaz öncesinde ölenleri Bodrum’a getirdiği, güvenlerini kazanmak için alkol ve uyuşturucu temin ettiği belirtildi.
Eşref T.'nin İstanbul’dan Vedat Y., Hasan T. ve Erhan Ş.’yi, İzmir’den ise Ali K., Doğan S., Muhammed A., Muhammed B. B., Arda R. K. ve Suriye uyruklu Muhammed Mamo’yu Bodrum’a getirttiği, bazı şüphelilerin Alfa F isimli teknede ‘tatil’ kılıfıyla ağırlandığı, burada infaz planlarının yapıldığı ve "Mazı Mahallesi’ne mi gömelim, denize mi atalım?" ifadelerinin de delillerle örtüştüğü kaydedildi.

"Ben yapmadım, pişman da değilim"
İnfazı gerçekleştiren isimlerden olduğu belirtilen Arda R.K.’nin, olaydan sonra Eşref T. ve Caner A. ile birlikte yurtdışına kaçtığı, ancak Avrupa’da yakalanarak Türkiye’ye sınır dışı edildiği öğrenildi. Arda R.K., ifadesinde kendisinin cinayetle ilgisi olmadığını savunarak, "Eşref beni yurtdışına kaçırmadı. Kendi imkanlarımla gittim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Olayla ilgili pişmanlık duymuyorum" dedi.

Şoförlük teklif edildi, Yunanistan’a kaçırıldı
Tutuklu sanık Caner A. ise korsan taksicilik yaptığı sırada Eşref T. ile tanıştığını ve kendisine haftalık 25 bin TL teklif edilerek şoförlük önerildiğini söyledi. Olay sonrası Eşref T. ile birlikte Yunanistan’a, oradan da Avrupa’ya geçtiklerini, Avusturya’da tren kontrolünde yakalanıp Almanya’dan sınır dışı edildiğini belirtti.

"Bizi piyon gibi kullandı"
Firari Eşref T.'nin eski eşi Ezgi Y. ise savcılık ifadesinde, "Bizi piyon gibi kullandı. Olayın işlendiği evi ben kiralıyordum. Oysa bu kişileri Eşref getirdi. Cinayetleri o işledi ya da işletti. Şimdi kaçak, biz ise tutukluyuz" dedi. Ezgi Y., ayrıca Eşref T.'nin daha önce sahte kimlikle Yunanistan’a gidip geldiğini, "Peter" ismiyle kimlik ve sosyal medya hesabı hazırladığını da ifade etti.

"Tatildeydim, öldürme planını bilmiyordum"
İddianamede tutuklu Muhammed B.B. ise Bodrum’a tatil amacıyla geldiğini, saldırının yapılacağını bilmediğini ifade ederek, "Arda ve Suriyeli Muhammed’e neden böyle bir şey yaptıklarını sorduğumda ‘sus, senin de başın yanar’ dediler. Olayın ardından vicdan azabı çektim. Yardım etmedim, menfaat de sağlamadım" dedi.
Muhammed B.B.’nin olaydan sonra başkasına ait kimlik kullanarak dolaştığı ve yapılan operasyonla yakalandığı öğrenildi.

Kaynak: İHA