Savunma sanayi işçilerinin tüm iyi niyetli taleplerinin görmezden gelindiğini aktaran Başkan Hasan Atak, Türk Harb-İş Sendikası olarak eylem sürecine geçtiklerini duyurdu. 

“SONUÇSUZ KALDI”

“6 Şubat 2025’te başlayan 30. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi süreci, tüm iyi niyetimize ve sabrımıza rağmen 28 Mayıs 2025 tarihinde resmen sonuçsuz kalmıştır” diyen Başkan Hasan Atak, 
“Yıllardır reel olarak eriyen maaşlarımızla geçinemez hâle geldik. Kalifiye mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, geçim sıkıntısı nedeniyle ya emekliye ayrılıyor ya da istifa ediyor. Kurumun hafızası, bilgisi, kıdemi hızla yok oluyor. Bu sadece bir ücret sorunu değil, bir beka sorunudur. Bir dokunuşla uçağı kal edilmekten kurtaran, savaş uçağının görev yapmasını sağlayan bu personeli yitirmek, bir ülkenin en hayati sistemini savunmasız bırakmaktır” ifadelerini kullandı. 

“DEFALARCA UYARDIK”

Defalarca uyarılarda bulunduklarını aktaran Atak, “Bu personelin kaybı beka sorunudur” dedik. Ama sesimizi duymadılar. Sesimizi duymaları için mücadeleye devam edeceğiz. Sabır bitti, mücadele başladı. 3 yıldır her alanda yükselterek verdiğimiz mücadelenin devamı için sendikal sorumluluğumuz gereği, müzakerelere zarar vermemek adına, yaklaşık 4 aydır masada sorunlarımızı, derdimizi anlatarak sabırla bekledik. Ama artık sabrımızı yeniden örgütlü dirence dönüştürüyoruz” dedi. 

“MASADA DEĞİL ALANLARDAYIZ”

Günyüzü Halk Eğitim Müdürlüğünde yıl sonu sergisi
Günyüzü Halk Eğitim Müdürlüğünde yıl sonu sergisi
İçeriği Görüntüle

Masada değil de alanlarda olduklarını aktaran Atak, taleplerini şöyle sıraladı:
“Savunma sanayi işçileri olarak kaybolan yıllarımızı geri istiyoruz. Geçmiş dönem kayıplarımızın telafisi için kümülatif %69 iyileştirme, 2025 yılı tamamında, refah payı dahil tüm maaşlara en az %107 zam, TÜFE farkının, maaş artışını aştığı aydan itibaren ödenmesi, Enflasyon farkı adaletsizliklerinin düzeltilmesi, Tüm sosyal yardımların aynı oranda artırılması, Gelir vergisi oranının %10’da sabitlenmesi. Bu talepler yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda adalet, liyakat ve onur talebidir. Bu ülkenin savunması yerli ve millî ise o savunmanın işçisi de hakkını alana kadar susmayacaktır. Bu ülke, bu teknik birikimi göz göre göre yitiremez.”

Kaynak: 2Eylül Haber