“Bu işletmeler hakları olmadığı hâlde kaçak yapı yapmış”
Sivri’nin açıklamalarından anlaşılanın, işletmelerin yetkileri olmadan ortak alanları kapatarak dükkânlarını büyüttüğü olduğunu ifade eden Kurt,
“Bu fiilî duruma göre imar planı yapalım ya da bunu hukukî hâle getirelim deniliyor. Ancak ortak alanların kullanılması hiçbir işletmeye tahsis edilemez” dedi.
Kurt, ekonomik sıkıntıların veya dükkânların küçük olmasının kaçak yapılaşmaya gerekçe olamayacağını vurguladı.
“50 metrekare dükkân 350 metrekareye çıkmış, bu haksızlıktır”
Mecliste belirtilen 3.000–4.000 işletme sayısının durumun boyutunu ortaya koyduğunu söyleyen Kurt, bazı işletmelerin metrekarelerini izinsiz şekilde katladığını belirtti: “50 metrekarelik dükkân 350 metrekareye çıkmış durumda. Bu, bunu yapmayan esnafa karşı haksızlıktır.”
Kurt, Sayıştay bulgularının da bu konuda ciddi eleştiriler içerdiğini hatırlatarak belediyelerin daha titiz davranması gerektiğini söyledi.
“Çözüm hukukî olmalıdır, popülizme gerek yok”
Kurt, çözümün ancak hukuki zeminde üretilebileceğini belirterek şunları kaydetti:
“Eğer böyle bir şey yapılacaksa, ilk ruhsat başvurusunda yapılır. Sonradan kaçak alanları büyütüp ‘hukukileştirelim’ demek doğru değildir.”
“Hukuka aykırı olduğu açık bir işi belediye meclisiyle yasallaştıramayız. Bu ancak TBMM’de çözülebilir.”
Kurt ayrıca, yaklaşan oda seçimleri üzerinden esnaf odaklı popülizm yapılmasının doğru olmadığını ifade ederek, konunun imar hukuku açısından detaylı bir şekilde incelenmesini önerdi.
“Gerçekçi olmak zorundayız”
Kurt, vizyonun sadece söylemle ortaya çıkmayacağını vurgulayarak, “Vizyon büyük projelerden önce hukuka uygun davranmayı gerektirir” dedi.




