Olay, 25 Eylül günü Esenler Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi'nde meydana geldi. Cep telefonu kamerasına yansıyan görüntülerde ise E.A. ile B.I.Ç.'nin arasındaki tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında B.I.Ç., E.A.'yı saçından çekerek, yerde sürükleyip darbetti. O anlar cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü, sosyal medyadan da videosu yayılan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kasten yaralama (Akran Zorbalığı) 25.09.2025 günü birbirlerini karşılıklı darp eden lise öğrencileri suça sürüklenen çocuk B.I.Ç. (14) ve E.A. ifadeleri akabinde 25.09.2025 günü savcılıktan serbest kalmış olup E.A. ailesine teslim edilmiştir. B.I.Ç. cumhuriyet savcısının talimatı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı ilk kabul birimine yerleştirilmiştir" ifadelerine yer verdi. Akran zorbalığına uğrayan E.A.'nın annesi Dilek Ş. (39), konuyla ilgili verdiği röportajda, "Tehdit var. Olay günü zaten kızımın en yakın arkadaşı kızımı aramak için olay yerine gitti. Darbeden kişi tarafından herhangi bir yerde şikayetçi olursa kendisini bıçaklayacağı ifadesinde bulunduğunu duydum, kulağıma gelen budur. Bir yargı sürecine girdik, bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Kızı akran zorbalığına uğrayan anne konuştu:

"Aslında başka bir arkadaşının talimatı ile dövmüş"

Dilek Ş., kızının bir başka arkadaşı ile olan husumeti nedeniyle B.I.Ç.'ın azmettirilerek kızını dövdüğünü söyleyerek şöyle konuştu: "Birkaç arkadaş arasında yaşanan ufak tefek olaylardan kaynaklı sonrasında büyüyen bir olay aslında. Karşı taraf azmettiriciler tarafından kızıma okula yakın bir bölgede zorbalık yaptı. O esnada ben aileyle konuşup tekrarı olursa polise şikayet edeceğimi belirttim. Aile o sırada üzgün bir ifadeyle cevap verdi bana. Daha sonrasında zaten aileyle görüşmedim. Fakat şu an iki sene önce yaşadığımız olaydaki şahıs, kızımla aynı okulda okuyor. Şu anda tedirginiz bu konuda. Üç hafta öncesinde yaşadığımız olay da zaten iki sene önceki olayla bağlantılı bir olaydır. Esas kişi o üçüncü şahıstır. Benim kızım kesinlikle huzurlu olamayacak. Rahat okuyamayacak, okula gidip gelemeyecek çünkü ben anne olarak her sabah kızımı o kadar zor gönderiyorum ki okula. Yani 'hadi kızım', 'geçecek', 'birlikte başaracağız' destekleriyle ama bu yeterli olmuyor. Çok mağdur durumdayız bu konuda. Evladımı kaybetmek istemiyorum."

"Çocuklar arasında 2 senedir devam eden husumetin ardı arkası kesilmiyor"

Akran zorbalığına uğrayan E.A.'nın annesi Dilek Ş., iki senedir çocuklar arasında olan olayların devam ettiğini belirterek, "Çocuklar arasında yeni bir olay değil. Yaklaşık iki sene öncesinden bu zamana uzanan bir olay ve ardı kesilmiyor. Husumetli olduğumuz kişi, rahatsızlık ve kızımı darbetme derecesinde bir olay yaşadık. Bunun artık gerçekten son bulmasını istiyorum çünkü bu ikinci olayımız. Ben evladımı kaybetmek istemiyorum. Çocuklar arasında olan böyle ufak tefek şeylerden kaynaklanan ve sonrasında bazı çocuklar hani içinde bunu büyütür büyütür hani kin besleme noktasına gelir. O olaylardan dolayı hani kızım karşı taraftan iki sene öncesinde üçüncü şahıslar tarafından darp edildi. Şu an kızımla aynı okulda okuyor. Ben açıkçası kızım için ve her çocuk için tedirginim çünkü bu şahıs normal bir çocuk değil yani. Bu konuda karşı tarafa da hani destek olup gereğinin yapılmasını ve bütün çocukların okullarına rahat bir şekilde gitmelerini istiyorum. Amacım bu" ifadelerini kullandı.

"Eğer şikayet ederlerse bıçaklamak ile tehdit edilmiş"

Tarsus’ta korkunç olay: 13 yaşındaki çocuğu öldürüp intihar etti
Tarsus’ta korkunç olay: 13 yaşındaki çocuğu öldürüp intihar etti
İçeriği Görüntüle

Olay üzerine B.I.Ç.'ın kızının en yakın arkadaşına gelerek şikayet edildiği takdirde bıçaklayacağını söylediğini belirten anne Dilek Ş., şunları söyledi:

"Tehdit var. Olay günü zaten kızımın en yakın arkadaşı kızımı aramak için olay yerine gitti. Darp eden kişi tarafından herhangi bir yerde şikayetçi olursa kendisini bıçaklayacağını ifadesinde bulunduğunu duyduğum, kulağıma gelen budur. Bir yargı sürecine girdik, bekliyoruz. Benim başvurduğum noktalar, halk benim yanımda olursa, ne kadar çok sesimiz bu konuda duyulursa ve gerekenlerin, ben devlete güveniyorum, yargıya güveniyorum, gereğinin yapılacağını düşünüyorum fakat halkın kendi evlatları için de benim yanımda olmaları gerektiğini düşünüyorum. Gerçekten bu zorbalık olayı, şiddet olayı, çoluk olsun, çocuk olsun, yetişkin olsun önünü kesmek adına bir şeyler yapılması lazım. Üstü kapatılmadan, daha böyle derin şeyler yaparak, düşüncelerle, hareketlerle. Özellikle mesela darp uygulayan kişilere, ailesine benim ricam yetkililerden destek sağlanması çünkü bu şekilde önlenebileceğini düşünüyorum ben. O tarafa da destek sağlanırsa gerçek anlamda durdurulabilir diye düşünüyorum şiddetini, zorbalığını."

"Bedensel yaraları zamanla geçti ama ruhsal yaraları dinmedi"

Kızının bedensel yaralarının geçtiğini ama ruhsal olarak toparlanamadığını söyleyen anne Dilek Ş., "Üç hafta öncesinde olan bu olay yaralarımız yavaş yavaş geçiyor, bedensel yaralarımız. Ruhsal yaralarımız daha büyük olduğu için şu an ailecek iyi değiliz yani. Sadece nefes almaya, yaşamaya çalışıyoruz. Kızım okula giderken çok tedirgin gidiyor. Hatta bugün okula gitmedi. Tedirgin olduğu için psikolojik olarak çok etkilendi. Şu an ona zaten psikolojik destek aldırıyorum ama yeterli gelmiyor. Neden? Çünkü bu tür olayların işleyişi biraz daha bence hızlandırılmalı" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA