Hastane binası çok gündem oldu. Son durum nedir bina hakkında?
Hastane binası bilinen bir vaka. Eski bir yapı olması nedeniyle hem modern hastane ihtiyaçlarını karşılayamıyor hem de fiziki yetersizlikler yaşatıyor. Bu yüzden yeni bir binaya duyduğumuz ihtiyaç uzun süredir dile getiriliyor. Son dönemde deprem gündemiyle birlikte rektörlüğümüz tarafından yapılan analiz sonucunda binanın güçlendirilmesi kararı çıktı. Bu karar binanın boşaltılması anlamına gelmiyor ancak durumun ciddiyetini gösteriyor. Analizlerden önce de yeni bina ihtiyacını sürekli vurguluyorduk. Yoğun bakımlar, ameliyathaneler ve teknik altyapıda ciddi eksiklerimiz var. 1976 temelli ve 1990 başında yapılan bu bina artık günümüz koşullarına ve yönetmeliklerine uygun değil. Deprem gerçeği nedeniyle güçlendirme kararı çıktı fakat rektörlük konuyu çok yakından takip ediyor.
HİZMET KAYBINA YOL AÇACAK
Biz güçlendirmenin pratikte büyük risk taşıdığını düşünüyoruz. Çünkü süreç boyunca binanın en az %50’sinin kapanması gerekecek, bu da hizmet kaybına yol açacak. Ayrıca inşaat süreci enfeksiyon riskini artıracak ve hastalar mağdur olacak. Bu yüzden her zaman yeni bina seçeneği üzerinde durduk ve bu yönde rektörlüğe bilgilendirme yaptık. Rektörümüz de Ankara’yla temas halinde, ancak konu artık daha üst makamların elinde.
ESKİŞEHİR HALKI MAĞDUR OLUR
Bugünkü şartlarda güçlendirme pratik olarak mümkün görünmüyor. Randevularımız dolu, ameliyat ve yatan hastalarımız var. Bu yoğunlukta binayı boşaltmak ya da inşaat başlatmak ciddi bir kaosa yol açabilir. Eğer güçlendirme yapılırsa, en çok Eskişehir halkı mağdur olur. Çünkü hastanemiz yalnızca Eskişehir’e değil, Afyon, Bilecik, Bursa ve Ankara’dan gelen hastalara da hizmet veriyor. Yeni bir binaya ihtiyacımız olduğu çok açık. Güçlendirme en fazla 10-15 yıllık bir kazanım sağlayabilir. Bu nedenle hem ekonomik hem de sağlık hizmeti açısından en doğru çözüm yeni bir hastane binasıdır. Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı da benzer bir görüş paylaştı ve mevcut kampüs içinde yeni bir hastane yapılmasının mümkün olduğunu belirtti.

REKTÖRLÜK BÜYÜK CESARET GÖSTERDİ
Rektörlüğümüz büyük bir cesaret gösterdi. Böylesine riskli bir binada analiz yaptırmak önemli bir adımdır. Ancak bize bildirildiğine göre güçlendirme süreci en az iki yıl sürecek, bu sırada zaman zaman hizmet verilemeyecek. Bu şartlarda sağlık hizmetini sürdürmek çok güç olur.
Bu nedenle güçlendirme kararına mesafeli duruyoruz ve yeni bina talebimizi yineliyoruz. Rektörlüğümüz de aynı görüşte. Konunun artık Ankara düzeyinde ele alınması gerekiyor. Bizim beklentimiz, bu konunun eleştiri değil, destek ve çözüm odaklı şekilde gündeme getirilmesi. Çünkü biz yalnızca talepte bulunabiliyoruz, karar merci biz değiliz; ancak sağlık hizmetinin aksamaması için üzerimize düşeni yapıyoruz.
2024 Sayıştay raporu ile ilgili bazı haberler paylaşıldı. Bu konuyu biraz açıklayabilir misiniz?
Bu konuyu biraz açıklamak gerekirse, Sayıştay bütün kamu kuruluşlarını denetleyen devletin önemli bir kurumudur. Düzenli olarak her yıl üniversite hastanelerini de denetlemeye tabi tutar. Her senenin Sayıştay raporları da basında, internet sitelerinde herkesin görebileceği şekilde yayınlanır. 2024 yılıyla ilgili de Sayıştay raporu yayınlandı. Aslında yayınlanmasının üzerinden de belli bir süre geçti. Biz gerekli cevapları verdik. Sayıştay’ın esas işi, kamu zararı varsa bunları bildirmek, yapılan harcamaların kanunlara ve yönetmeliklere uygun olup olmadığını denetlemektir. Zaman zaman belli uyarılarda bulunur, ancak kamu zararı yoksa ve ciddi bir aykırılık bulunmuyorsa, raporunu verir ve siz de yıl içinde gerekli düzenlemeleri yaparsınız. Biz de hastane ve rektörlük olarak bunu yaptık.

CEVAP VERMEDİĞİMİZ BİR HUSUS YOK
Burada sadece hastane değil, tüm üniversite denetleniyor. Ancak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi içinde hastanenin ekonomik yükü büyük olduğu için genelde Sayıştay raporu dendiğinde akla hastane geliyor. Gerekli açıklamaları yaptık, herhangi bir kamu zararı yok. Bizim cevap vermediğimiz bir husus da yok. Konu kapanmış durumda. Burada tamamen art niyetli insanların gündem oluşturmak için yaptığı haberler söz konusu.
ŞAŞKINLIKLA KARŞILIYORUZ
Biz bizzat denetçileri arayıp tekrar sorduk, “Acaba bizim atladığımız bir husus mu var?” diye. Onlar da her zamanki rutin denetlemeleri yaptıklarını, bizim de gerekli düzenlemeleri yaptığımızı ve bu tür haberlerin ciddiye alınmaması gerektiğini belirttiler. Biz bile bazen kendimizden şüphe ediyoruz ama sonuçta raporlarda gerekli yanıtları vermişiz, gerekli düzenlemeleri yapmışız. Herhangi bir sıkıntı yok. Sayıştay raporu gizli bir rapor değil, herkesin erişebileceği bir belge. Biz de zaten hatalarımız varsa düzeltmekle yükümlüyüz. Dolayısıyla Sayıştay raporunda farklı bir durum yok. Bu nedenle böyle haberlerin yapılmasını şaşkınlıkla karşılıyoruz.

Hastanenin mali durumu, zarar ettiği iddiaları, bir de bazı idarecilerin döner sermayeden fazla para aldığı iddiaları söz konusu, bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Kamu hastaneleri hiçbir zaman kâr amacıyla işletilen kurumlar değildir. Eğer burayı bir işletme mantığıyla değerlendirirseniz, belki 3 ay içinde kapatmanız gerekir. Ancak bizim esas amacımız halka doğru sağlık hizmetini sunmak, öğrencilere ve asistanlara eğitim vermektir. Burası hem bir eğitim hem bir sağlık kurumudur. Yani buraya özel hastane mantığıyla “Bu kadar kâr ettik, bu kadar zarar ettik” diye bakılamaz. Bu, kamu zararına yol açalım anlamına da gelmez elbette. Ama kâr amacı güdülmediği açıktır. Bugün özel bir hastanede bir muayene 3500-4000 TL civarındayken, bizde bu rakam 500-600 TL civarındadır.
ZARAR ETMEMİZ DOĞAL
Bir ameliyat özel hastanede 100.000-150.000 TL civarına yapılırken, biz bunu devletin belirlediği tarifelere göre çok daha düşük, hatta bazen onda biri fiyatına yapıyoruz. Hatta bazı hizmetleri hiç ücret almadan, devlet ödemese de sürdürüyoruz. Dolayısıyla zarar etmemiz kadar doğal bir durum yok. Buna rağmen, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi olarak Türkiye’deki diğer üniversite hastanelerine göre mali durumu en iyi olanlardan biriyiz. Örneğin, geçtiğimiz yıl devlet işçilerimizin bir önceki yıldan kalan maaş farklarını kapatan nadir üniversite hastanelerinden biri olduk.

DEVLETİN SAHİP ÇIKTIĞININ GÖSTERGESİ
Pek çok hizmetimizi aksatmadan sürdürüyoruz. Ortopedi, beyin cerrahisi, yoğun bakım gibi kritik birimlerde hizmet aksamıyor. Ancak temel sorunlardan biri “SUT fiyatları” yani Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ücret tarifeleri. Bu tarifeler çoğu zaman bizim aldığımız malzemenin altında kalıyor. Maliye Bakanlığı bu noktada üniversite hastanelerine ciddi destek veriyor. Onların politikası, “Siz hizmete devam edin, yıl sonunda zarar ettiğiniz kalemleri biz karşılarız” şeklinde. Bu da devletin üniversite hastanelerine ne kadar sahip çıktığının göstergesidir.
YURT DIŞINDAN HASTALAR GELİYOR
Geçtiğimiz aylarda Van’da yapılan rektörler çalıştayında da bu konular gündeme geldi. Çözüm arayışları sürüyor. Ancak üniversite hastanelerini kâr-zarar bilançosuyla değil, verdikleri hizmetin kalitesiyle değerlendirmek gerekir. Bizim hastanemizde karaciğer nakli, kornea nakli, ileri düzey yoğun bakım hizmetleri, beyin cerrahisi ve nöroloji ameliyatları gibi birçok ileri işlem yapılabiliyor. Yurt dışından bile hastalar geliyor. O yüzden “zarar ediyor” demek büyük bir haksızlık olur.

ELEŞTİRİYE HER ZAMAN AÇIĞIZ
Basında yıllık 500 milyon TL civarında zarar ettiğimize dair rakamlar paylaşıldı. Ancak bu rakam gerçeği tam yansıtmıyor. Çünkü bu, bir sonraki yılın planlamasına dahil edilen tıbbi sarf malzemeleri ve alımların da dahil olduğu toplam bir rakam. Sonuç olarak biz, hem yasalara hem yönetmeliklere uygun ihalelerle sağlık hizmetini sürdürüyoruz. Eleştiriye her zaman açığız, ancak art niyetli ve yanlış bilgilerle yapılan haberler kuruma zarar veriyor.
Son olarak bazı idarecilerin döner sermayeden torpille fazla para aldığı iddiaları da tamamen asılsız. Konuyu araştırdım; böyle bir durum kesinlikle yok. Herkes kart basmasına, çalıştığı saate göre döner sermayeden pay alıyor. Yasal olarak ne kadar alabiliyorlarsa, daha önceki idarecilerin aldığı kadar faydalanıyorlar. Hatta bazıları eksik alıyor. Dolayısıyla bu haber de asılsız ve yanlış. Bu tür haberler, yönetimi yıpratmak ve ortamı bulandırmak amacıyla yapılıyor.
DESTEK BEKLİYORUZ
Son olarak vatandaşlarımıza şunu söylemek isterim; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi hem Eskişehir hem de bölge için çok önemli bir değerdir. Eleştirilere her zaman açığız, yapıcı olanlardan memnuniyet duyarız. Ancak yoğunluğumuzu, hasta yükümüzü ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımızı herkesin bilmesini isteriz. Yeni bina ve benzeri konularda desteğe ihtiyacımız var. Bu süreçte kurumu yıpratacak değil, destek olacak haberlerin yapılmasını temenni ediyorum.




