ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde hız kazanan küresel nadir toprak elementi savaşı, Türkiye’yi jeopolitik ve ekonomik olarak kritik bir konuma taşıdı. Trump yönetiminin Çin’in bu alandaki %80’lik dünya hakimiyetini kırmak için yeni müttefikler aradığı süreçte, gözler Eskişehir’in Beylikova ilçesine çevrildi.
694 Milyon Tonluk Dev Rezerv
Eti Maden’in verilerine göre Beylikova’daki sahada yaklaşık 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi bulunuyor. Bu miktar, Çin’den sonra dünyadaki en büyük ikinci rezerv anlamına geliyor. Sadece miktar değil, içerik de dikkat çekici: Sahada 4 farklı nadir toprak elementi ile birlikte florit ve barit gibi stratejik öneme sahip mineraller yer alıyor.
Beylikova’daki bu zenginlik, Türkiye’yi farkında olmadan bir “stratejik maden süper gücü” haline getiriyor.
ABD’nin Gündeminde Türkiye Var
ABD için nadir elementler sadece sanayi değil, savunma ve teknoloji açısından da kritik. F-35 jetleri, nükleer başlıklar, mikroçip üretimi, elektrikli araçlar ve enerji dönüşümü gibi alanlarda bu elementler vazgeçilmez. Ancak dünya üretiminin %80’inden fazlası Çin’in elinde. Washington yönetimi bu bağımlılığı azaltmak için Avustralya, Kanada ve Afrika ülkeleriyle iş birliğine giderken, şimdi Türkiye önemli bir alternatif olarak masada.
ABD Enerji Bakanlığı, Türkiye’yi "potansiyel tedarik ortağı" olarak listesine aldı. Amerikan şirketlerinin, Eti Maden’in kurduğu Nadir Toprak İşleme Tesisi’ne yatırım olasılıklarını araştırdığı bildiriliyor.
“Beylikova, Çin’in Kartını Bozabilir”
Washington’daki diplomatik kaynaklara göre, Beylikova sahası Çin’in kritik maden kartını bozabilecek yeni bir merkez olarak değerlendiriliyor. Coğrafi konumu itibarıyla NATO sınırları içinde yer alması, Türkiye’yi stratejik olarak daha da önemli hale getiriyor. Uzmanlara göre ABD, bu kaynakları elektrikli araçlardan savunma sanayiine kadar pek çok alanda kullanmayı planlıyor.
Enerji Güvenliğinde de Kritik Rol
Beylikova’dan çıkan florit ve barit, nadir toprak elementleri kadar dikkat çekmese de enerji güvenliği açısından son derece kritik. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi, bu mineralleri “stratejik” olarak sınıflandırıyor. Florit; alüminyum ve çelik üretiminin yanı sıra florokimyasallar, soğutucu gazlar ve teflon üretiminde kullanılıyor. Barit ise petrol ve doğal gaz sondajlarında basınç dengeleyici olarak vazgeçilmez bir rol üstleniyor.
Türkiye İçin Stratejik Fırsat
ABD ile Çin arasındaki bu rekabet, Ankara’ya da stratejik bir diplomatik ve ekonomik manevra alanı açıyor. Türkiye’nin, bu kaynakları sadece ihraç etmek yerine işleyerek katma değeri yüksek ürünler üretmesi, uzun vadeli kazanç sağlayabilir. Eti Maden, 2024 yılında pilot üretime başlarken, tesisin tam kapasiteye ulaşmasıyla yılda binlerce ton nadir toprak oksidi üretmek hedefleniyor.
Ancak kamuoyunda sıkça sorulan soru şu: “Türkiye bu mineralleri işleyip stratejik güce mi dönüştürecek, yoksa cevheri hammadde olarak ihraç mı edecek?”
Beylikova, Türkiye’nin Ekonomik Sıçrama Noktası Olabilir
Uzmanlara göre Türkiye, Beylikova’yı doğru bir stratejiyle değerlendirirse hem jeopolitik güç kazanabilir hem de yeni bir ekonomik atılımın kapısını aralayabilir. Küresel maden rekabetinin tam ortasında bulunan bu sahalar, Türkiye'nin sadece yer altı zenginlikleri değil, aynı zamanda ulusal çıkarları için önemli bir koz olabilir.