Birlikte hareket edilmeli!
TÜKDES Genel başkan Yardımcısı Dr. Gültekin Güllü düzenlediği basın toplantısında kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda eleştirilerde bulundu. Güllü yaptığı açıklamada tüketicilere çağrıda bulunarak; “Tüketiciler kentsel dönüşümü tetikleyerek, deprem riskini en aza indirebilir” diye konuştu. Güllü daha sonra şunları söyledi; “Ülkemiz deprem bölgesi ve şehirlerimiz dirençsizdir. Bu durum herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Belirli aralıklarla yıkıcı depremler yaşıyoruz. Ancak, yaşanan bu depremler bir süre sonra unutuluyor ve kentsel dönüşüm çalışmaları yavaşlıyor. Kentsel dönüşüm için tüketiciler, belediyeler ve hükümet birlikte hareket etmelidir” dedi.
Deprem gelmeden önce önlem alınmalı!
Şehirlerin dirençli yapılara kavuşturulması gerektiğinin altını da çizen Güllü; “Şehirler, dirençli yapılara kavuşturulmalı ve insanlar enkaz altında kalmadan önce yenilenmeli ve dirençli hale getirilmelidir. Ekonomik gücümüzü ve kapasitemizi şehirlerimiz yerle bir olmadan ve insanları hayatını kaybetmeden önce kentsel dönüşüm için kullanmalıyız. Bunun için tüketiciler, yetkililerden talep ederek, kentsel dönüşümün hızlandırılabilir. Buna bağlı olarak, deprem gelmeden önce şehirler daha dirençli hale getirilebilir ve deprem riski şehirlerimizden uzaklaştırılabilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyeler, kentsel dönüşüm strateji belgeleri üzerinde titizlikle, kontrollü ve uygulamalı olarak çalışmalıdır. Hükümet, kentsel dönüşüm konusunda düzenleme, denetleme, planlama ve motive etme yetkilerine görevi gereği sahiptir” ifadelerini kullandı.
Adil ve şeffaf süreç yürütülmelidir!
Kentsel dönüşüm işlemlerinin adil, sade, açık, şeffaf, net ve netice odaklı olması gerektiğini de belirten Güllü daha sonra şunları söyledi; “Kentsel Dönüşüm, şehirlerin, yenilenmesi ve depremlere dirençli hale gelmesi için önemli bir fırsattır. Kentsel dönüşüm sayesinde şehirler yapı stok yenilenerek modernize edilmekte, çevre iyileştirilmektedir, sosyal ve kültürel yönden düzenlemeler yapılmaktadır. Böylece şehirlerde yaşayan insanların yaşam kalitesi artmakta, ekonomik durumları ve sosyal yönleri güçlenmektedir. Kentsel dönüşüm ile depremde yıkılmaya aday, ekonomik ömrünü tamamlamış binalar yeniden yapılarak, olası doğal afetler sonucu oluşacak zararlar en aza indirilmektedir. Depremlerde insanlar, dayanıksız yapılar, riskli ve sıvılaşmış zeminler öldürmektedir.”
