2021 yılında, Rusya'nın doğusundaki Yakutistan'da yer alan kalın donmuş toprak içinde 44 bin yıllık bir kurt cesedi keşfedildi. Bu keşif, donma koşulları sayesinde mükemmel bir şekilde korunmuş durumda.
Yakutsk'taki Kuzeydoğu Federal Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu mumyalaşmış kalıntıları inceleyerek kurt hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyor. Dişleri ve tüylerinin büyük bir kısmı hala sağlam ve bazı organları da iyi korunmuş durumda.
Alberta Üniversitesi'nden Antropoloji Uzmanı Robert Losey, "Bu, daha önce bulunan tek tam yetişkin Pleistosen kurdu ve bu yönüyle gerçekten dikkat çekici ve tamamen eşsiz. Bu kadar iyi korunmuş eski bir hayvandan genetikleri, yaşam tarzları, diyetleri ve hatta hangi eski bakteri ve virüslere sahip oldukları gibi birçok şey öğrenebiliriz," dedi.
Losey'e göre, 44 bin yıllık bu kurt, muhtemelen soyu tükenmiş bir türe ait ve modern kurtlardan daha büyük. Bilim insanları, bir dişini inceledikten sonra kurtun yetişkin bir erkek olduğunu düşünüyor.
Bu kurt, mamutlar, tüylü gergedanlar, soyu tükenmiş atlar, bizonlar ve geyiklerle dolu soğuk bir ortamda avlanmış olabilir. Araştırmacılar, daha fazla bilgi edinmek için kurtun midesi ve sindirim sistemi örnekleri alarak analiz yapmayı planlıyor.
Bilim insanları, bu tür eski mikroorganizmaların gelecekteki ilaçların geliştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini belirtiyor. Dünya'nın permafrostunun, küresel ısınma nedeniyle çözülmesiyle birlikte bu tür eski yaratıkların daha çok ortaya çıkma ihtimali artıyor.
Örneğin, 2022 yılında keşfedilen kusursuz korunmuş bir bebek mamut hala incelenme aşamasında. Ancak, bu tür araştırmalar bazı sorunlara da yol açabiliyor. 2016 yılında, Sibirya'nın Yamal Yarımadası'ndaki çözülmüş donmuş toprak, bir geyik leşiyle antraks salgınına yol açarak 36 kişiyi enfekte etmiş ve bir çocuğun ölümüne neden olmuştu.
Geçen yıl, araştırmacı Jean-Michel Claverie, Sibirya permafrostunda buldukları 48 bin yıllık bir virüsü canlandırdığını açıklamıştı. Yakutistan'daki bu kurtun bağırsaklarında bulunan eski virüs veya bakteriler, araştırmacıların permafrost yaratıklarının içinde saklanan mikropları daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.