25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele günü kapsamında 2Eylül Gazetesine konuşan Royana Hajiyeva kadınlara kendi yaralarını iyileştirmeleri konusunda tavsiyelerde bulunuyor.
İlk olarak kendinizi tanıtır mısınız?
Azerbaycan türküyüm. 10 yıldır Türkiye’deyim. 4-5 senedir de Eskişehir’deyim. Annem de Eskişehir’de şu an. Organizasyon şirketinde çalışıyorum, parti ve festivallerde dekor yapıyorum, makeup yapıyorum, saç yapıyorum. Bu şekilde geçimimi sağlıyorum.
“KAOSUN İÇİNDE YAŞADIM”
Çocukluğunuz nasıl geçti?
Zaten köydeydik, Babam polisti. Biraz da alkolikti, açıkçası kabul etmiyordu ama bipolar tanısı vardı. Şiddet içeren bir evde kaosun içinde yaşadım. Kardeşlerim olsun, annem olsun, dayak yediğimiz babamın alkol içip geldiğinde sofrayı dağıttığı bir evde büyüdüm. Hiç beraber yemek yediğimizi hatırlamam. Alkol almadığı zaman iyiydi. Bir gün bambaşka biriydi, bir an da gözü dönüyordu. Elinin altında kim varsa tekme tokat dövüyordu. Hep tetikte hem analizdeydik, hep böyle tedirgin içinde büyüdüm, o yüzden şu anda da çocukluktan kalma bir tedirginlik var. Yeni insanlarla tanışırken, bir ortama girerken hep bir güvensizlik var, şüphe var ama aşıyorum, ona rağmen de babam böyle olabilir. Hayatım böyle olabilir ama ömür boyu bir travmaya tutunmak yerine bunu daha kendimi nasıl iyi geliştirebilirim diye ilerledim.
“PİTBULL’UNU ÜSTÜME SALDIRTTI”
Kötü bir olay başınızdan geçti. Yeniden hatırlatarak üzmek istemeyiz sizi. Bir şiddete maruz kaldınız ve o günden beri kadın mücadelesinin içindesiniz. Dinlemek isteriz.
2 sene önce koronanın başlangıçlarında kız arkadaşımın sevgilisi onu darp ediyor, beni çağırdı, beni dövdü dedi. Arkadaşımı evden çıkarmak için giderken onu görüyorum, küfürler ediyor, biraz ağır abi kafalarında… Gittim tabi, tehditler falan durmuyor. İnfazının olduğunu biliyordum, bir daha bu kıza dokunursan o değil ben seni şikâyet ederim dediğim için elinde pitbullunu üstüme saldırttı. Burnunda hızması vardı, çekmiş atmış, hızmasını yırtmış, kan içinde kalmış kız. Beni duvara yaslayarak kolunu çenemin altına dayadı. Köpeğini üstüme saldırtıyor. Her şeyi tasarlayarak yapıyor. Köpeğin gelişini, saldırmasını, her şeyi hatırlıyorum. Hala bazen rüyama girer. Çenemin altından bir parça kopardı, doktorlar orada iz kalacak dedi. Herkes çekiniyor yüzümde bir şey olduğu için insanların bakışları bile beni depresyona sokuyor.
Kötü süreci nasıl atlattınız?
Kadın meclisiyle tanıştım. Kadın Platformu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan insanlarla tanıştım. Hemen bana avukat ayarladılar, kendi bünyelerinde de avukatları var. Bana hemen psikolojik destek ayarladılar. Çok yardımcı oldular. Onların sayesinde kendime geldim.
Peki, olayı yaşadıktan sonra Emniyet’e mi haber verdiniz?
O esnada polisi hemen arayamadım, polise gidecektim kız arkadaşım durdurdu, yalvardı. Çünkü köpeği seviyorduk. Ben baktım o köpeğe de onlar tatile gittiklerinde. Sahibi onu silah gibi kullanıyorsa köpeğin suçu yoktur. Bizim mahkememiz başladı, darp raporu aldım ama 2 gün sonra aldım yanlışım bu oldu, hemen almam lazımdı. Çünkü kız arkadaşım yalvardı, köpeği alıp uyutacaklar diye. 2 gün mühlet verdim dedim, bu köpeği evden çıkardınız çıkardınız, çıkarmazsanız ben şikâyete gidiyorum. 2 gün şikâyet etmedim. Bunlar köpeği evde bırakarak Bursa’ya kaçtılar.
“ARKANA BAKARAK YÜRÜ DİYEREK TEHDİTLER ETTİ”
Sonra ne oldu?
Ben gittim şikâyetimi verdim, uzaklaştırma kararı aldım, uyuyamıyordum evimi biliyordu. Bana sürekli tehditlerle geldi, evini biliyorum arkana bakarak yürü artık beni şikâyet edersen kötü olur gibisinden. Korkmadım açıkçası sistemde kaydım var herkes her şeyi araştırsın diye düşündüm. O ara kız arkadaşım da beni vazgeçirmeye çalıştı. Baktım kız arkadaşım da onun tarafında aslında. Bu adamla yüzleşemedik, cezasını alamadı, kaçtı gitti. Ülkeyi değiştirdi. Yanına kar kaldı. En son mahkemede kız arkadaşıma şahit ol dedim, tamam dedi, sonra gelmedi. Beni karıştırma dedi. Yine yanımda kadın meclisi vardı. Yabancı olduğum için hemen bir araştırma yaptım, bu durumlarda nerelere gidilir diye. Yabancı olunca her şey para. Hemen beni kadın meclisine yönlendirdiler. Kadın meclisine gittim, direkt zaten bir miting vardı, orada Belemir’i buldum, konuştum hemen görüştük, hemen avukat ayarladılar, psikolojik danışman ayarladılar. Davalarımı takip ettiler. Gerçekten bana destek oldular.
Güzellik uzmanı kursuna nasıl başvurdun?
Ben o yara kalacak diye güzellik uzmanlığı kursuna başladım. 6 ay güzellik uzmanlığı kursunu bitirdim, doktorlar bana doku kaybı olduğu için iz kalacak demişti, ben doktora tekrar gittiğimde nasıl bu izi yok ettin dedi, estetik mi yaptırdın dedi, dedim hayır böyle böyle geçirdim.
“BİBER GAZIYLA GEZMEK ZORUNDAYIM”
25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele günü kapsamında kadınlara söylemek istedikleriniz var mı?
Karşınızdaki kim olursa olsun her şey bir duvara yumrukla başlıyor bir şeyi alıp duvara fırlatmakla başlıyor. Bu adam bunu kontrol edemiyorsa, yarın bu tokata dönüyor. KADES çok güzel bir uygulama. Bu kadın meclislerine üye olmak çok önemli, böyle caniler var maalesef. Ben şu an mecbur biber gazıyla gezmek zorundayım, ben öldükten sonra ne olacak, kendilerini her zaman korusunlar, sessiz kalmasınlar. Kadınlara bunu öneriyorum, karşısındaki insanı analiz etsinler.
.