Dönmez, Çevre yolu ve depreme dayanıksız olduğu iddia edilen Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi binası hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Hepsinin ihalesi yapıldı”
Ölüm yollarıyla ilgili bakanla bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Dönmez, hepsinin ihalesinin yapıldığını aktardı.
Dönmez, konuya ilişkin olarak, “Sayın Bakanımızla birkaç defa bütün yollarla ilgili gittik, görüştük. Hem Seyitgazi Kırka yolu, hem Alpu, Sarıcakaya ve Mihalgazi yolu ile ilgili. Hepsinin ihalesi yapıldı biliyorsunuz. Şu an da en ileride olan yol Alpu yolu. Onun biraz daha hızlanması için Sayın Bakan'dan rica da bulunduk. Seyitgazi Kırka yolunun temel atmasında da burada beraberdik. Onu özellikle söyledik. Yani burada kazalar oluyor, yol kötü dedik. Sağ olsun zaten eski Karayolları Genel Müdürü olduğu için Sayın Bakan da buraya ödenekle alakalı olarak biraz pozitif ayrımcılık bekliyoruz dedi. O da ben ayrımcılık yapmak için elimden geleni yapacağım dedi. Çünkü o yolun bir an önce bitmesi lazım. Evet. Zor bir etap. Onu da kabul edelim. Viyadükler, tüneller. Tünelleri galiba şimdi açık yarmayla geçecekler ama birkaç yerde viyadük vesaire gerekiyor. O açıdan biraz maliyetli. İlk ihaleye çıktığında 1.8 milyar liraydı yaklaşık maliyet onun yanlış aklımda kalmadıysa. Onu hızlandıracağız dedi. Biz de takipçisi olacağız” diye belirtti.
“Ne kadar ödenek verilirse o kadar çabuk bitecek”
Çalışmaların ne zaman biteceğiyle ilgili soruya da yanıt veren Dönmez, “Bununla ilgili tabii süre kendisi de veremedi. Biz de aynı soruyu Sayın Bakan'a söylediğimiz için. Ödenek miktarıyla da yakından ilgili bir husus bu. Yani ne kadar ödenek verilirse o kadar hızlı bitecek demektir. Şu an da süreyle ilgili bir bilgimiz de yok. Biz bir an önce bitmesi için ödeneklerin arttırılması konusunda her gördüğümüzde artık sayın bakam tamam diyor. Bir Alpu yolu var diyor. Orada zaten iş bayağı büyük oranda kolaylandı aslında. Bir de Seyitgazi yolu var. Ekibimiz, bakanımız, hepimizin takibinde” ifadelerini kullandı.
“Çevre yolu projesi de bitti”
Çevre yoluyla ilgili de konuşan Dönmez, “Bakan Beyle de Karayollarıyla da görüştük. Şimdi çevre yoluyla ilgili olarak daha önce biraz daha güney çevre yolu gündemdeydi ama kuzey çevre yolu hem kısa olması hem de transit araçları daha hızlı şehir dışına baypas ederek aktarma sayısıyla kuzeye çevre yolu daha anlamlı gözüküyor. Yaklaşık 40 kilometre bir kuzey çevre yolu ki bypass hattına ihtiyaç var. Sayın Bakan'la da görüştük. Aslında bakanlığın elinde, kara yollarının elinde Ankara, Bursa otoyolu projesi var. Oraya da yap, işlet, devret modeliyle geliştirmek istiyoruz dediler. Daha hızlı bitmesi açısından. O projede aslında bitmiş ihaleye çıkılacak gibi duruyor. Tabii işte kredi finansman vesaire bunları arıyorlar. Biz dedik ki Sayın Bakan yani o iş belki hani kredi bulunamayabilir, uzayabilir. Bu kuzey çevre yolunu yapalım. Kendi kaynaklarımızla yani milli bütçeden. Sonra yap, işlet, devret yoluyla yapılacak yol ki aradaki işte 40-50 kilometrelik kısmı burada kalacak şekilde tamamlayalım. O fikre sıcak baktı Sayın Bakan. Şimdi onunla alakalı olarak da proje çalışmalarını başlatıyoruz ” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımıza ilettik”
Proje çalışmalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ilettiklerini aktaran Dönmez, “Proje çalışmalarını Cumhurbaşkanımıza da ilettik. O da bende, bir bakan beyle de görüşeyim dedi. Şu an da bu safha da olumlu gidiyor. Yine tabii takip edeceğiz” dedi.
Çevre yolu yapılsa bile şehir trafiğine etkisinin yüzde 16 oranında olacağını kaydeden Dönmez, “Bunu Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi çalışmıştı. Dolayısıyla o bitse bile biz şehir içerisinde yani burada yaşadığımız günlük trafiği gene yaşayacağız. Burada asıl atılması gereken adımlar var. Çevre yolunda günlük 60 bin araçlık trafik var. Bunun 20 bini transit araçlardan oluşuyor, 40 bini şehir içerisinde bizim kullandığımız araçlar. Yirmi bini hadi çektik. Çevre yoluna attık bypass olarak. Ama o 40 bin trafiği gene çekeceğiz. Bizim alternatif yollara ihtiyacımız var. Işıklar çok sık. Bizim köprülü kavşak gidişlerine ihtiyacımız var, kısmen belli tünellerle geçilebilir ama tabi köprülü kavşaklarla büyük ihtimal şehir içerisinde çözülür. Bütün yollar tabii yer altına, yer üstüne çıkmadığı zaman kavşak noktalarına doğal olarak kesişiyor. Şimdi o ana bulvara giriş ve çıkışlar mecburen ışıkla çözülüyor. Bir de Eskişehir'de tramvay var o da yol üstünü kullanıyor, yol üstü tramvay. Onun da bir geçiş önceliği var, o da yavaşlatıyor. Her ışıkta neredeyse birkaç dakika bekliyoruz. Ama onlar ana arterlerde en azından köprülü kavşak yöntemiyle geçmiş olsa belli bir akışkanlığı sağlayabilirsiniz” diye konuştu.
“Eski Sağlık Müdürlüğü yerine Devlet Hastanesi Projesi”
Depreme dayanıksız olduğu iddia edilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi binası hakkında da bilgi veren Dönmez, “Rektör Bey geldi, görüştük. Strateji bütçe başkanımızla da görüştük. Şimdi güçlendirme maliyeti ile yeniden yapma maliyetini mukayese ediyor devlet. Yeniden yapma maliyetinin neredeyse yüzde 10-15’i mertebesinde güçlendirme maliyeti çıkıyor. Rektör beyin bana verdiği bilgiye göre 1 milyar liranın altında. Yeniden yapmanın maliyeti güçlendirmenin 8-10 katı. Mesela bu yüzde 40’lara 50’lere ulaştığı zaman orada yıkıp yeniden yapmak devlet açısından, kamu yararı açısından daha faydalı olduğu için yapılabiliyor. Ondan dolayı şu anda güçlendirme üzerinden ilerleniyor. Orada da şöyle bir sıkıntı olacak; güçlendirme yapılırken hastanenin belli servisleri, güçlendirme süresince hizmet veremez hale gelebilir. Çalışma ve iş güvenliği, hasta güvenliği açısından. Ona bir çözüm arıyoruz. Geçen Sağlık Bakanımız şehrimize geldiğinde de söyledi. Yani orası da devlet hastanesi, kamu hastanesi veya burada da ihtiyaç var. Onunla alakalı olarak bizim o eski merkezdeki şimdi Sağlık İl Müdürlüğü olarak kullandığımız yerde biliyorsunuz bir devlet hastanesi projemiz vardı yaklaşık 700-800 yataklı. Sayın Bakan'la görüştük. Hem bunu hem de burada yapılacağı için Rektör Bey ile tekrar görüşeceğiz. Acaba belirli süreyle yani bu servislerin kısmen belli bir süreyle kapanmasına karşılık tıp fakültesi hastalarımızı yine doktorlarımız yani akademisyen doktorlarımızın hizmet vereceği bir devlet hastanesi alternatifi ile çözülür mü? Hastane tamamladıktan sonra oraya geçer. Öbür tarafta da devlet hastanemiz yine vatandaşımıza hizmet etmeye devam eder. Sayın bakan bu konuya sıcak baktığını söyledi. Şimdi rektör beyle de görüşüp 2 projeyi belirli süreyle mevcut kaynakları, verimli kullanmak adına götürme planı olabilir. Bu henüz daha olgunlaşmadı. Ama Sağlık Bakanımızın böyle bir önerisi oldu. Bunu bir şekilde çözeriz. Biliyorsunuz işbirliği anlaşmaları yapılabiliyor. Bazı tıp fakültesi eğitimleri kamu hastanelerinde verilebiliyor. Biz de çok şükür fakültemiz uygulama eğitim hastanemizle aynı yerde. Bazı illerde de devlet hastanesinden istifade ediyor. Burada da böyle bir ortak kullanım amaçlı yeni hastane planlanabilir.” diye konuştu.
