Demir, bölgede yapılacak madencilik faaliyetlerinin hem doğa hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını belirterek, “Bu alan, Sakarya Nehri’ni besleyen önemli bir mikroklima bölgesidir. Olası bir depremde siyanür havuzlarının patlaması Sakarya Nehri’nin ve yeraltı sularının zehirlenmesine yol açabilir” dedi.
Demir, maden sahasının iki aktif fay hattına son derece yakın olduğunu vurgulayarak, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinde olumlu karar verilmesini eleştirdi. “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu projeye ‘ÇED olumlu’ kararı vermesi kabul edilemez. Binlerce ağacın kesilmesi, tarım alanlarının yok olması ve canlı türlerinin yaşam alanlarının tahribatı, Eskişehir’in geleceğine vurulacak en büyük darbelerden biri olur” diye konuştu. Hasan Demir, Zafer Partisi olarak çevre ve doğa konularında taviz vermeyeceklerini de ifade etti: “Bizim mücadelemiz doğamız, suyumuz, geleceğimiz içindir. Makro kapitalizmin baskısına boyun eğmeyeceğiz. Erzincan İliç’te yaşanan felaketi unutmadık; Eskişehir’de benzeri bir trajedinin yaşanmasına izin vermeyeceğiz.”

Demir ayrıca, Beylikova’daki nadir toprak elementleri rezervlerinin Türkiye açısından stratejik önem taşıdığını, ancak bu zenginliğin hammadde olarak değil, yerli teknolojiyle işlenerek değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.




