AK Parti'de 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen Milletvekili seçimlerinde, Eskişehir milletvekilleri bir eksildi ve yenilendi.
Yenilenen milletvekilleri eski bakanlardan oluşuyor. Siyaseten tecrübeli isimler. Elbette yeni isimlere karşı seçim öncesinde malum Eskişehir medyası "Şehir dışından bulup bulup getiriyorlar!" propagandası yaptı yine.
Evet, vekillerin bu şehirde doğum büyümüş, donanımlı insanlardan olması tercih edilebilir, bunu anlamakta güçlük çekmiyoruz. Ancak Eskişehir'e son 20 yıl içinde gerçek anlamda büyük hizmetlerin gelmesine vesile olanlara bakınca da bu isimlerin başka şehirlerden (Birisi Edirne, diğeri Bilecik) olduklarını görebilirsiniz. Hem de o kadar kıymetli, o kadar çok hizmet gelmesine vesile olmuşlardır ki (Kemal Unakıtan, Nabi Avcı) hizmetlerini saymakla bitiremezsiniz.
Ne yazık ki Eskişehir medyası AK Parti'nin 14 Mayıs 2023 tarihli Milletvekili seçimlerindeki adaylarını da daha hizmet etme yöntemlerini, tarzlarını bilip bilmeden damgaladı. Bu vekillerden birisinin bu şehirde 20-25 yıl yaşamış olması bile onlar için yeterli olmadı. Hatta milletvekili adaylarından birisi 40 yıl önce Eskişehir'e gelmiş olmasına rağmen başka bir şehirli olarak tanımlandı.
AYŞEN HOCA SAĞLIKLA İLGİLİ SIKINTI YAŞARKEN BİLE ESKİŞEHİR'İN SORUNLARINI ÇÖZMEKTEN UZAK KALMADI
Aslına bakarsanız buradan hareket ederek Eskişehir'de Eskişehir doğumlu pek kimse bulunmadığını söyleyebiliriz ve bu da aslında siyasileri başka şehirlerde doğmuş olanları Eskişehir milletvekili yapmalarını haklı çıkarabilir!
Biz elbette meselenin bu yönüyle ilgili değiliz. Seçimin üzerinden AK Parti'nin yeni milletvekillerini değerlendirmeye başlamak için yeteri kadar zaman geçti. Bu arada CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan gibi AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan da bir ara sağlık problemi yaşadı. Seçimden sonraki dönemde çok daha fazla görünür olmasının önüne geçti bu durum Ayşen Hoca'nın. Ancak sağlık sorunlarının çözümü için uğraşırken Eskişehir'in yaşadığı sorun ve sıkıntıların çözümü için uğraşmaktan da uzak durmadı. (Kendilerini ziyarete gittiğimizde TMO'nun tahıl alımlarında yaşanan sıkıntılar için bizimle görüştüğü sırada bile yoğun bir telefon trafiği gerçekleştirmişti.) Sağlığına kavuştuktan sonraki süreçte çok daha fazla görünür oldu ve halkla sıcak diyaloglar kurmaya başladı. Ayşen Hoca'nın "İl Başkanlığımızda hemşehrimizlerle bir araya gelerek taleplerini dinliyoruz. Hemşehrilerimizin gönüllerine kulak verip, çözümleri birlikte üretmeye devam ediyoruz" ifadelerini bir kenara özenle not ediyoruz.
Aynı şekilde eski Enerji Bakanı yeni Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, meselelere hakimiyeti, eski bakan olmasının verdiği ağırlığı Eskişehir'in sorun ve sıkıntıları için kullanması, siyaset dilini belli bir dengede tutması kendisinin öne çıkan özellikleri olarak sıralanabilir. İşin en güzel yanı da 40 yıllık (Gerçi 40 yılda da Eskişehirli olunamıyor bu şehirde ama) Eskişehirli gibi bu şehirde olup bitenleri biliyor olması, halk günlerinde Ayşen Hocam ile birlikte vatandaşlarla son derece sağlıklı bir diyalog kurmaları kendisine olan teveccühün hızlı bir şekilde artmasına sebep oldu, oluyor.
FATİH DÖNMEZ ENERJİ İLE İLGİLİ ALANLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE HEM HAKİKATLERE HEM DE ÜLKENİN GÜNDEMİNE TAM HAKİM
Diğer yandan hem Ayşen Hoca'nın hem de Fatih Dönmez'in, AK Parti'nin vizyonu çerçevesinde rakip siyasi partilerin faaliyetlerine karşın verdikleri mücadele de takdire şayan. AK Parti tabanı işte bunu çok özlemişti. Kendilerinin cesur davranışlarının İl Yönetimi üzerinde de benzer bir etki meydana getirdiği, bunun da AK Parti tabanı tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade etmek isteriz.
Geçtiğimiz günlerde CHP Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı, Akbelen'deki maden ocağı nedeniyle belli bir sayıda ağaç kesilmesi ile ilgili konuyu görüşmek üzere. İşte bu toplantı sırasında AK Parti adına, Enerji eski Bakanı Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez söz aldı. Dönmez'in yaptığı konuşmadan bazı bölümleri hatırlatalım öncelikle:
"Oraya protestoya gelenler üzerinde ruhsatsız silah bulundu, bazıları sahte kimlikle yakalandılar. Bunlara 'marjinal' demeyeceğiz ya da Sayın Bahçeli'nin tanımladığı gibi 'kriminal tipler' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
Enerji kaynaklı dış ticaret açığını düşürmenin önemli yolu kaynakta yerliliktir. Bu kapsamda, enerji alanında yürütülen rekabetçi, şeffaf, AR-GE yoğun ve katma değeri yüksek yatırımlar sayesinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücümüz içindeki payı haziran sonu itibarıyla yüzde 66 seviyesine gelmiştir.
Ama burada söz alan hatipler adeta 'Çevreye zarar vermesin, ağaçlar kesilmesin, gerekirse madencilik faaliyetini durduralım.' diyorlar. Dünyada üç asırdır sanayi devrimi var. Bu arkadaşlar dünyaya geç gelmiş, Orta Çağ'da gelmeniz lazımdı. Hatta bazıları 'Hiç madencilik yapmayalım.' diyor. Onlar çok daha geç gelmiş, Taş Devri'nde gelmesi gerekiyordu.
En çok dış ticaret açığı verilen ürünlerden ilk sırada 70,4 milyar dolarla enerji, ikinci sırada 12,5 milyar dolarla altın, üçüncü sırada 8,4 milyar dolarla kömür gelmektedir. 'Kömür santrallerini kapatın' demek şurada yanan her 3 lambadan 1 tanesinin kapatılması anlamına gelir. Sanayideki her 3 tezgahtan bir tanesinin kapatılması anlamına gelir. Başka bir ifadeyle, günün 8 saatini karanlıkta yaşayacaksınız anlamına gelir.
Derdinizin yeşil olmadığını biliyoruz... Derdiniz yeşil olsaydı CHP'li belediyelerin İstanbul'daki İzmir'deki, Bodrum'daki, Fethiye'deki ağaç katliamlarına sessiz kalmazdınız!"
Türkiye'de yeşili, yeşil hareketi tekeline almak isteyen marjinal bir grup ve onlara şartsız, koşulsuz her ortamda destek veren bir muhalefet var. Dün Sayın Cumhurbaşkanı'mız ifade etti marjinal gruplardan neyi kastettiğini, bir kez daha anlatayım; oraya protestoya gelenler, üzerinde ruhsatsız silah, sahte kimlikle yakalandılar. Bunlara 'marjinal' demeyeceğiz ya da sayın Bahçeli'nin tanımladığı gibi 'kriminal tipler' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
Yeşilden nasıl anladığınızı Gezi Parkı eylemlerinde gördük. Açık açık 'Mesele ağaç değil sen hala anlamadın mı?' diyerek vatandaşları isyana teşvik ettiniz. Kamu mallarının yağmalanmasına neden oldunuz. Sokakları terörize ettiniz. Derdinizin yeşil olmadığını gayet iyi biliyoruz. Eğer derdiniz yeşil olsaydı, eğer samimi olsaydınız CHP'li belediyelerin ağaç katliamlarına sessiz kalamazdınız. Siz yeşili kirli siyasetinize alet ediyorsunuz. Sizin asıl derdiniz şu; Yeşil üzerinden yeni bir Gezi çıkartabilir miyiz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çırağan Caddesi'ndeki asırlık çınarları keserken neredeydiniz? Kadir Topbaş zamanında şehrin ana arterlerine yapılan dikey bahçeleri, belediye başkanınız 'sökün' emri verirken neden karşı çıkmadınız? Beylikdüzü Belediyesi, Türkiye'nin ilk balık müzesinin bulunduğu alandaki ağaçları sökerken neden üç maymunu oynadınız? İzmir Karaburun'da belediye vatandaşların gözlerinin önünde ağaçları keserken neden iş makinelerinin önüne göğsünüzü siper etmediniz? İzmir Narlıdere'de, Menemen'de, Bornova'da belediyeleriniz türlü bahanelerle ağaçları katlederken neden bunlara 'dur' demediniz? Bodrum Belediyesi 13 yılda yeşil Bodrum'u beton Bodrum'a çevirirken neredeydiniz? Marmaris'te tarım alanı açma bahanesiyle belediye 150 yıllık 100 zeytin ağacını keserken ya da Fethiye'de Nostalji Yolu'nda ağaç kıyımı yapılırken neden sesinizi çıkarmadınız?"
Evet, AK Parti'nin yeni Eskişehir milletvekilleri şehre hizmet etmeye, vatandaşlarla irtibat kurmaya, diyaloglarını artırmaya ve gün geçtikçe ağırlıklarını hissettirmeye başladılar. Bu hem iktidar partisi hem de Eskişehir adına en önemli gelişme diyebiliriz. Zira onların performansı hem şehrimize hem de AK Parti'ye önemli katkılar sağlayacaktır. Bu durum özellikle geçen dönem partiden memnuniyeti bir hayli azalmış AK Parti tabanının yüzünü güldürüyor, güldürmeye de devam edecektir.
Kolay gelsin, Allah yardımcıları olsun...