Ölce, çok sayıda işletmenin müşteriye daha iyi hizmet verebilmek için dükkân önüne açılır kapanır alanlar eklediğini, bu alanların ruhsatla tam uyumlu olmadığının bilindiğini ancak durumun kötü niyet içermediğini vurguladı:
“Kimse gerçeği inkâr etmiyor. Evet, bu alanlar işgaliye kapsamında değerlendirilebilir. Buna itiraz etmiyoruz. Ama başka bir gerçek daha var: Hükümet belediyeler üzerinden esnafın üzerine çok ağır gidiyor. Önce çok yüksek cezalar kesildi, ardından bu alanların tamamen yıkılması istendi.”
Ekonomik koşulların zaten zorlayıcı olduğunu belirten Ölce, esnafın mevcut baskı altında ayakta kalmakta güçlük çektiğini ifade etti.
“Esnafın nefes alacak gücü kalmadı”
Esnafın karşı karşıya olduğu ekonomik tabloyu özetleyen Ölce, şunları söyledi:
“Vergi yükü ağır, denetimler sürekli, borçlar büyüyor, kira bedelleri akıl almaz seviyelere çıkmış durumda. Bu ortamda bir de cezalar ve yıkım kararları eklenince esnaf nefes alamaz hale geliyor. İnsanlar ekmek teknelerini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Bu durum sadece esnafı değil, çalışanları ve ailelerini de etkiliyor.”
“Kaldırım işgaline karşıyız ama kimseye zararı olmayan alanlara ceza vicdani değildir”
Kamusal alanı tamamen engelleyen uygulamalara karşı olduklarını belirten Ölce, buna karşın işlevsel ve kimseyi rahatsız etmeyen düzenlemelere karşı ağır yaptırım uygulanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi:
“Yayaların geçişini engelleyen işletmeler konusunda tavrımız net. Ancak sokağı tıkamayan, hizmet kalitesini artırmak amacıyla kullanılan alanlara ceza yağdırılması etik değildir. Bu işletmeler kamunun düzenini bozmuyor; sadece ayakta kalmaya çalışıyor.”
“ETO ve Esnaf Odaları neden sessiz?”
Esnafın yaşadığı mağduriyetin meslek örgütleri tarafından yeterince sahiplenilmediğini dile getiren Ölce, şu tepkileri aktardı:
“Esnaflar, ‘Eskişehir Ticaret Odası neden sessiz, neden çözüm üretmek için adım atmıyor?’ diye soruyor. ‘Böyle bir durumda bile sessiz kalacaksa varlık nedeni nedir?’ diye şikayet edenler var. Aynı durum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği için de geçerli.”
“Çözüm belli: İşgal harcı alınır, sorun barışçıl şekilde aşılır”
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun çözüm için açık bir yol sunduğunu belirten Ölce, yıkımın zorunlu olmadığını ifade etti:
“Ruhsat uyumsuzluğu varsa, kamusal zarar düşükse işgal harcı alınır ve konu barışçıl şekilde çözülür. Ne yüksek cezalara ne de yıkıma gerek vardır.”
“Hükümete çağrı: Bu uygulamalara son verin”
Açıklamasının sonunda hükümete seslenen Anahtar Parti İl Başkanı Çağlar Ölce, şu ifadeleri kullandı:
“Esnafı Sayıştay raporlarıyla, yüksek cezalarla ve yıkım baskısıyla sıkıştırmayın. Bu sorun acilen çözülmelidir. Esnaf bu şehrin yükünü sırtlayan güçtür. Şehir ancak esnafı ayakta olduğu sürece güçlü kalır. Anahtar Parti olarak biz esnafımızın yanındayız. Bu can sıkıcı uygulamalara karşı dimdik duracağız ve çözüm için mücadele edeceğiz.”



