Yeğenimizin düğünü vesilesiyle bir süreden beri Kayseri-Sivas hattında bulunduk. Bu arada başta anne-baba ve ağabeyimizin olmak üzere yakınlarımızın mezarlarını ziyaret ettik. Yakın komşularımız, dost ve arkadaşlarımızla hasbihal etme fırsatlarımız da oldu. Elimize geçen fırsatlardan birisi de ülkemizde olup bitenleri değerlendirmek için yeni bilgi ve değerlendirmeler oldu. Bu yazımızda size bu yöndeki gözlem ve değerlendirmelerimizin bir kısmını aktaracağız.

AŞIRI YAĞIŞLAR TAHILDA PASLANMAYA NEDEN OLMUŞ, VERİM BÜYÜK DARBE YEMİŞ, BİLİNÇLİ ÇİFTÇİ BUNU DA KAYIPSIZ ATLATMIŞ!
Takip edenleriniz hatırlayacaklardır; geçtiğimiz yıl bir parça kuraklık oldu ve buğday rekoltesi 20 milyon ton civarında gerçekleşti. Bu seyahatlerimiz sırasında üretici çiftçilerimizle konuşma fırsatı bulduk. Geçen yıl kurak geçmesine ve verimin daha düşük olmasına rağmen kazancın daha yüksek olduğunun altını çizdiler. Bu yıl ise yağışlar tahminlerin ötesinde fazla oldu. Ekinleri pas tuttu. Başaklar dane tutmadı. Dolayısı ile verim düştü. Ancak sap ve samanda büyük bir bolluk yaşandı. Öyle ki bazı üreticiler sapları tarladan toplama lüzumu bile duymadılar.
Peki bu sıkıntılı süreçlerde bütün çiftçiler mi zarar gördü?
Elbette hayır; bilinçli olarak iş yapanlar her zaman kazananlar oluyorlar. Paslanmayı önleyecek ilaçları zamanında atan çiftçiler de aşırı yağışların olumsuz etkilerinden minimum etkilendiler. Bu yüzden pasın vurduğu tarlalardaki verimin iki katı ve hatta daha fazlasını almayı başardılar. Dahası bilinçli tarım yapanlar Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) gittiklerinde kaliteli buğdaylarından 10 birim kazanırken, pas hastalığına ekinini yakalatan çiftçilerimiz buğdayını satmakta zorlandı; ancak yemlik olarak satılabilen buğdaylar 4, bilemediniz 5 birim fiyattan satılabildi!
Buradan çıkarılabilecek sonuçlar var:
- Her derdin bir çaresi var, pas hastalığının da!
- Üretimi bilinçli yapanlar her zaman daha düşük maliyetle daha yüksek verim, dolayısıyla daha yüksek kazanç elde edebiliyorlar. Eğer çiftçilerimizin tamamı aynı bilinçle üretim yapmış olsa ülkemizde bu yıl buğday rekoltesi belki 30 milyon tonu bulacağı hesaplanıyor. Oysa gerçekleşme 21,5-22 milyon ton civarında oldu, olacak!

ESKİŞEHİR-KAYSERİ ARASI OTOBÜS BİLET FİYATLARI 400-650 TL ANCAK OTOBÜSLERDE YER BULMAK NEREDEYSE İMKANSIZ!
Eskişehir-Kayseri-Sivas eksenindeki ziyaretlerimiz için biz otomobille seyahat ettik. LPG kullanan bir araçla seyahat etmeniz otobüse vereceğinizden daha az bir parayla seyahat etmenize vesile olabilir. Ancak bir araçta 3-4 kişi seyahat etmeniz şartıyla.
Biz geri dönüş için otobüsü de düşündük zaman zaman. Ancak yer bulamadık. Genelde otobüs biletlerinin fiyatları 400-650 bandında. 400 TL olanlar hemen doluyor, diğerleri de garip bir şekilde hemene yakın bir süreçte!
Dolayısı ile bu kadar sıcak havalarda bile halkımızın seyahat aşkı bizleri şaşırttı. Tek veya ikili seyahat etmek isteyenler için belki otobüsle seyahat etmek daha makul olduğu için tercihler o yönde gelişti diyeceğiz ancak o yönde de fazla bir veri yok elimizde. Zira yollarda tahminlerin ötesinde araçla seyahat edenler var. Kayseri-Sivas hattında, aynen Eskişehir-Emirdağ hattında olduğu gibi çok sayıda yabancı plakalı araca rastladık.
Bu arada Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yollarda kullandığı fosforlu kedi gözlerinin (reflektörlerin) büyük bir bölümünü yenilemesi gerektiğini düşünmeye başladık. Çünkü bazı bölgelerde bu işaretler kendilerinden beklenilen parlaklığı yansıtamıyor (bazı bölgelerde varlıkları artık fark edilmiyor bile) ve sürücüler gece seyahatleri sırasında önlerini görme konusunda sıkıntılar yaşıyorlar. Bu konudaki çalışmanın ivedilikle yapılması da lazım. Zira sürücünün belli bir hızda giderken yolu erken görememesi zaman zaman kazalara da davetiye çıkarıyor. Karayolları, yolun yan taraflarında bulunan kedi gözlerinin yanı sıra belki daha başka alternatifleri de düşünebilir. Hollanda'da özel bir boyayla boyanan şeritler gündüz depoladıkları güneş enerjisini gece aydınlatmada kullanıyorlar. Fizibilitesi yapıldıktan sonra belki böyle bir tercihte de bulunulabilinir!

KÜÇÜK YATIRIMCI SAYISI ŞEHİRLERDE OLDUĞU KADAR KIRSALDA DA HIZLI BİR ŞEKİLDE ARTIYOR!
Bu seyahatimiz sırasında bir başka dikkatimizi çeken husus vatandaşlarımızın ek gelirler bulma konusunda her alternatifi değerlendirmeleri oldu. Bu kapsamda halka arzlara katılımın hemen her gün nasıl olup da arttığını da yakından görme fırsatımız oldu. Birçok aile (anne-baba ve çocuklar) ayrı ayrı halka arzlara girerek, belli bir kar marjından sattıkları hisselerden kazandıkları ile bütçelerine önemli katkılarda bulunuyorlar. Özellikle akıllı telefonların ve bankacılık uygulamalarının kullanımının günden güne yaygınlaşması ve kullanımlarının kolaylaşması borsaya girişleri artırıyor. Ancak borsa konusunda yeterli bilgisi bulunmayan vatandaşlarımız önce halka arzla başlıyor, daha sonra cesaret buldukça başka hisselere yöneliyor. Gencindin yaşlasına kadar birçok kişi ya bizzat kendisi katılıyor ya da bir yakınından destek alarak halka arzlara iştirak ediyor. Sadece biz bu seyahatimiz sırasında birkaç yeni küçük yatırımcı ile karşılaştık!
Vatandaşlarımız bugüne kadar altın ve dövizi yatırım aracı olarak gördü. Yeni nesil kripto varlıklara yöneldi, önemli bir bölümü battı. Ancak borsada risk kriptoya göre daha az. En azından ortada gerçek bir şirket var ve üretim yapıyorlar. Şirketlerimizin halka arz edilmeleri finansal maliyetlerine önemli katkılar sağlarken küçük yatırımcıların da kazanmasına vesile oluyor. Bu durum her geçen gün halka arzlara talebi artırıyor. Buradaki kazancı duyan da halka arzlara koşuyor!