Şimdi anlatacağımız konu size çok değişik gelebilir. Ancak şu meşhur perakende işi yapan alışveriş merkezlerindeki bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Sadece üç harfli marketler değil onların yanında diğer büyük marketlerde artan hayat pahalılığı sebebiyle bazı ürünlere kilit vurulduğuna, bazı ürünlere alarm konulduğuna tanıklık ettik. Sebep ürün fiyatlarının yüksekliği ve çalınma tehlikesine karşı bir önlem olsunda hayata geçirilen bu uygulamanın insanımız için ne kadar ağır bir itham olduğunu anlatmamıza gerek var mı bilmem. Örneğin yağ tenekelerinin zincirlenmesi, çocuk mamalarının üzerine alarm konulması buralara müşteri olarak girenlere karşı yapılmış hakaretten başka bir şey değildir zannımca..Elbette kötü niyetli insanlar vardır, elbette fırsatçılık yapanlar olabilir ama genel olarak insanların ihtiyaçlarını almaya geldiği mağazalarda zaten futbol müsabakalarında kullanılan her açıdan çekim yapan kameralardan bile fazla kamere sistemi olduğunu ve insanların takip altında bulunduğunu biliyoruz. Bununla da yetinmeyip zincirlemek, alarm kurmak da neyin nesidir?

Sadece bu kadar değil. Bu perakende satış mağazalarının bazılarında var olan bir uygulama var. Kapı alarmları. Girerken çıkarken öten ve mağaza güvenliği ile yönetimini hırsızlık gibi yüz kızartıcı olaylar için uyaran alarm sistemlerinden söz ediyorum. Geçtiğimiz gün bu konuyla ilgili olarak yakın bir tanıdığımız “insan gerçekten mahcup oluyor utanıyor!” dedi. Merak edip sordum, “hayırdır!” Başladı anlatmaya. “Çoluk çocuk, aile boyu markete giriyorsunuz. Birden alarmlar ötmeye başlıyor. Mağazada bir anda bütün gözler üzerinize dönüyor. O an yerin dibine gir daha iyi. Sordum soruşturdum. Meğer bu kapılardaki alarm sistemleri insanların ceplerinde taşıdıkları kredi ve banka kartlarına karşı da duyarlıymış.” Anladınız değil mi neyi kast ettiğimizi. Çoluk çocuk mağazaya git bir anda bir insanın yaşayabileceği en büyük mahcubiyeti yaşa! Bu konuyla ilgili artık bir şeyler yapılmalı. Sakın olur mu öyle şey demeyin. Zira yaşamayan bilmez. Buradan çağırımız bu alışveriş marketlerinin yöneticilerine, “Lütfen bu ayıptan sadece vatandaş değil sizlerde nasibinizi alın!”