Hava sıcaklıkları birden bire mevsim normallerinin yaklaşık 10 derece birden üstüne çıkınca hepimiz ne yapacağımızı şaşırdık. Gerçekten anormal sıcaklar dolayısıyla, yaşlılar, kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımız, hamile kadınlar ve çocuklar için hayat biraz daha zorlaşıyor. Dünyanın dört bir yanından aşırı sıcaklar dolayısıyla hayatını kaybeden insanların sayıları ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda. Aşırı sıcaklar aynı zamanda anormal hava hareketlerini örneğin gök gürültülü sağanak ve dolu yağışlarını tetikleyebiliyor, bu da toprak kaymalarına heyelanlara ve en önemlisi erozyon dediğimiz toprağın çölleşmesi ve çoraklaşmasına neden oluyor. Bu anormalliklerin kaynağı kim? Elbette doğayı acımasızca katleden insanoğlu değil mi?
Bir avuç maden için milyonlarca ağacın katledilmesine göz yuman, birkaç yüz daire yaparak bundan rant elde etmek adına yeşil alanları çoraklaştıran kim, birkaç dönem toprak elde edip kendisine tarla yapmak isterken ormanları yakan da kim? Hepsi insan eliyle gerçekleştirilen eylemler. Öte yandan kendi ülkesi ve milletinin çıkarı için özünde her türlü yakıcı, yıkıcı, zehirli maddeyi barındıran silahları acımasızca kullananlar, bırakın ağaçları insanları soykırıma tabi tutmaktan vazgeçmeyenler kim? Orta doğuda her türlü radyasyon içerikli bombalar ile insanlığı ve dünyayı acımasızca katledenler kim?
Bugün bu aşırı mevsimsel değişikliklerin temelinde insanların yaptıkları anormal çevre kirliliğinden başka ne yatıyor dersiniz? İşte bu çerçeveden baktığımızda her yıl milyonlarca hektarlık orman alanlarımızın yanıp kül olmasını seyrederken, bugün yaşadıklarımızla ciğerlerimiz sökülüyor aynı zamanda yüreğimiz de yanıyor. Ülkenin herhangi bir yerinden yükselen dumanları gördükçe benim de tüylerim diken diken oluyor.
Artık önlem zamanı, dikkat zamanı… Ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza sahip çıkmazsak bu yaşadığımız anormalliklerin hiçbir zaman önüne geçmeyeceğimizi artık anlamamız gerekiyor. Ormanlarımız bizim akciğerlerimiz, onları ne kadar çok koruyup kollarsak hayat bizim için o kadar daha kolay hale gelir.
