Dr. Şendir, nadir toprak elementlerinin Lantanitler grubu ile kimyasal olarak benzerlik gösteren itriyum ve skandiyum elementlerini kapsadığını belirterek, bu elementlerin cep telefonlarından rüzgar tribünlerine, savunma sanayine kadar geniş kullanım alanlarına sahip olduğunu vurguladı. Artan talep ve sınırlı arzın, nadir toprak elementlerini küresel rekabetin merkezine yerleştirdiğine dikkat çekti.
Dr. Şendir, Çin’in 800 milyon tonluk rezervi ile dünya lideri olduğunu, ABD, Kanada, Avustralya ve Hindistan gibi ülkelerin ise yeni rezerv alanları bularak rekabet etmeye çalıştığını ifade etti. Ayrıca nadir toprak elementlerinin yeşil enerji dönüşümünde ve savunma sanayinde kritik rol oynadığını belirtti. Örnek olarak F-35 savaş uçaklarında 400 kg’dan fazla, nükleer denizaltılarda ise tonlarca nadir toprak elementi kullanıldığına değindi.
Türkiye açısından Eskişehir Beylikova’da keşfedilen 694 milyon tonluk rezervin Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük yatağı olduğunu kaydeden Dr. Şendir, pilot tesis kurulduğunda yıllık 570 bin tonluk üretim ve saflaştırma kapasitesine ulaşılacağını söyledi. Bu adımların, Türkiye’yi sadece üretici değil, katma değer üreten bir ülke konumuna taşıyacağını ifade etti.
Dr. Şendir, “Uluslararası standartlarda rezerv hesaplama, gelişmiş saflaştırma ve metalik alaşım tesislerinin kurulması ve çevre dostu üretim ile geri dönüşüm tesislerinin hayata geçirilmesi halinde, 2035 yılı itibarıyla söz sahibi ülkeler arasında yer almamız muhtemeldir” dedi.
