Kurt, 8 Kasım Dünya Şehir Plancıları Günü’nü kutlayarak başladığı konuşmasında tutuklu şehir plancıları Tayfun Kahraman, Buğra Gökçe, Gürkan Akgün, Resul Ekrem Şahan ve Mehmet Murat Çalık’ı anarak, “Bu dostlarımız, bu başkanlarımız bize göre haksız yere tutuklandı. 7-8 ay geçti, hâlâ iddianame bile hazırlanmadı. Yargıya güvenin yüzde 27’ye düştüğü bir ülkede adaletten söz edilemez” dedi. “Yargıya güven yüzde 27, yani dört kişiden üçü güvenmiyor” diyen Kurt, “Bu ölçüyü dikkate alırsak Türkiye’nin dörtte üçü CHP’li demektir. İlk seçimde göreceksiniz o işi” ifadelerini kullandı. Başsavcıların yönetim kurulu üyeliği ve ek maaş alması konusuna da değinen Başkan Kurt, “Artık işin dibi noktasına geldik. Belgeleri ortada, atanma tarihi belli, istifa tarihi belli. Bu yargı anlayışıyla adalet olmaz” şeklinde konuştu.
Yargıdaki sorunların Türkiye’de büyük bir güvensizlik yarattığını söyleyen Kurt, “Türkiye hukuk devleti ise yargıya güven yüzde 27’lerde olmamalı. Bu oran bir tehlikedir. Bu ülkede korkudan ses çıkaramayanlar, baskıdan konuşamayanlar var. Ticaret Odası’nda ‘ekonomi iyiye gidiyor’ deyip kahvede ağlayanlar var” sözleriyle eleştirilerini sürdürdü. Ekonomi politikalarına da değinen Kazım Kurt, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uygulamalarını eleştirerek, “Hiçbir ekonomist bu programla enflasyonun düşeceğine inanmıyor. Artık bu işler bitti, battık” dedi. Hükümetin “yerli ve milli” projelerine de gönderme yapan Kurt, “Yerli uçak, TOGG, yerli motor diyorlar. Biz sadece taşeronluğunu yapıyoruz, nemayı yiyen başkası. Kimse kimseyi kandırmasın” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yüklenen Kazım Kurt, “Politik dil konusunda AK Parti’nin bize vereceği ders yok. Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı olmalı. Ama şu an 300 bine yakın vatandaşla davalı durumda. Böyle bir şey olabilir mi? Cumhurbaşkanının avukatları sosyal medyada tarama yapıp dava açıyor, sonra uzlaşma için para istiyorlar. Böyle bir sektör oluştu” diye konuştu. 12 Eylül mahkemelerinde avukatlık yaptığını hatırlatan Kurt, “O günkü yargılamaları arar hâle geldik. 12 Eylül mahkemelerindeki adalet bugünkünden daha iyiydi. Artık Türkiye’nin tahammülü kalmadı. En kısa zamanda seçim istiyoruz. Cumhurbaşkanı adayımızı da dışarıda istiyoruz” dedi.





