Çalışkan, “Türkiye Maden İş Sendikası tarafından Ankara, Balıkesir, Eskişehir ve Kütahya’da insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebiyle alınan grev kararı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi. Bu durum, grev hakkının açıkça gasp edilmesidir” dedi.
Grev yasaklarının sistematik bir hale geldiğini savunan Çalışkan, son 23 yılda 21 grevin “milli güvenlik” ya da “ekonomik istikrar” gerekçesiyle yasaklandığını hatırlattı. Grev hakkının anayasal bir hak olduğuna dikkat çeken Çalışkan, “Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi milli güvenlik gerekçesiyle yapılan ertelemeler, grev hakkının özüne müdahale anlamına gelir. Bu hukuken de kabul edilemez bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında hükümetin sermaye gruplarına yönelik tutumunu da eleştiren Çalışkan, “Emekçilerin hakları kısıtlanırken, sermaye sınıfına vergi affı, borç silme ve hazine garantili kazançlar sağlanıyor. Asıl milli güvenlik tehdidi grev değil, yoksulluğun artması, kamu kaynaklarının talan edilmesidir” dedi.
KESK adına yapılan açıklamada, maden işçilerinin yanında olunacağı vurgulandı. “Bu yasak sadece maden işçilerine değil, tüm emekçilere yönelik bir saldırıdır” diyen Çalışkan, tüm sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini ortak mücadeleye davet etti.