Türkiye iki turlu ilk seçimini yaptı. Birinci turda partilerin oyları ve milletvekili sayıları belli, Cumhurbaşkanını belirlemek için ikinci tur oylama yapıldı. İkinci turda Cumhurbaşkanının belirlenememesi ancak oyların eşit çıkması halinde mümkündü.
14 Mayıs tarihinde yapılan ilk tur seçimlerinde partiler ve ittifaklar Meclis'te çoğunluğu ele geçirmek için çok uğraştılar. Biliyorsunuz seçimden önce özellikle İYİ Parti ve CHP bazı illerde hangi taraf daha güçlüyse diğerinin öbürünü desteklemesi yönünde bir karar almışlardı. Buna benzer birçok teknik, yol ve yöntem kullanmasına rağmen muhalefet bloku Meclis'te çoğunluğu ele geçiremedi. Meclis'te Cumhur İttifakının çoğunlukta olması ikinci turda Erdoğan lehine bir hava meydana getirebilir düşüncesi hakim olmuştu ancak bunun gerçekte bir karşılığının olmadığı da anlaşıldı.
AK PARTİ 2018 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE GÖRE 7 PUANLIK BİR OY KAYBI YAŞADI, EN BÜYÜK KAYIP ORANI İSE HDP'DE GERÇEKLEŞTİ
Seçimde partiler aşağıdaki sayı ve yüzdelerde oy aldılar
AK Parti 18. 586.137 (Yüzde 35,32)
CHP 13.374.463 (Yüzde 25,41)
MHP 5.283.345 (Yüzde 10,04)
İYİ Parti 5.211.632 (Yüzde 9,90)
Yeşiller Sol 4.624.094 (Yüzde 8,79)
Yeniden RP 1.505.736 (Yüzde 2,86)
TİP 903.742 (Yüzde 1,72)
BBP 522.470 (Yüzed 0,99)
MP 487.910 (Yüzde 0,93)
Daha az oy alan birçok parti var seçime katılan. Ancak herhangi bir etkileri olmadı seçimde, bu yüzden onların isimlerini bu yazımızda anamadık.
Bu oy dağılımı siyasi partiler şu sayıda milletvekilliği kazandılar:
AK Parti 268
CHP 169
YSP (HDP) 61
MHP 50
İYİ Parti 43
YRP 5
TİP 4
Hemen bir not paylaşalım: CHP'nin gerçekte 131 Milletvekili kaldı. Zira CHP listelerinden seçime giren DEVA, Gelecek, Demokrat ve Saadet Partisi 38 milletvekili kazandı. Seçimi oy oranları çok düşük partilerin en verimli şekilde kapatması oldukça ilginç bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu.
2018 Milletvekili seçimlerine göre Cumhur İttifakı bir miktar oy kaybetti 2023'te. AK Parti 2018'deki yüzde 42,49 oranındaki oyundan 7 puandan fazla kaybetti. MHP'deki kayıp da yaklaşık 1 puan oldu. Seçimde en yüksek oranda oy kaybeden parti ise HDP oldu.
ERDOĞAN İLE PARTİSİ AK PARTİ ARASINDAKİ OY FARKI 10 PUANDAN 17 PUANA ÇIKTI!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisi 7 puan oy kaybederken kendi oylarını korumasını bildi. Erdoğan ile partisi arasındaki fark 17 puana yaklaştı. 2018 seçiminde Erdoğan partisinin 10 puan kadar önündeydi. AK Parti'deki oy kaybının başlıca iki nedeni olduğunu düşünüyoruz:
- Son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar, bunların üstüne bir de mülteci sorunları eklendi. Pandemi ile birlikte vatandaş bunaltılmaya başlanmıştı, dünya çapındaki sıkıntılar ve bizim kendimize has kriz üretme kabiliyetimiz ile ne yazık ki dar ve sabit gelirli kesimlerin üzerindeki yük arttı. Bu da sandığa yansıdı. Normal şartlarda vatandaşın çok daha büyük tepki vermesi anormal sayılmazdı.
- İkincisi ise AK Parti teşkilatlarına, özellikle il başkanlarına, ilçe başkanlarına, partili yöneticilerin vatandaşın beklentilerine uygun isimlerden seçilememiş olması. Örneğin Eskişehir'de milletvekillerinin birbiriyle kavgaları, bu kavga nedeni ile İl Başkanı olma fırsatı bulan bir ismin samimi partilileri bir bir küstürmesi AK Parti'nin oyları 3-4 ay önce yüzde 25 seviyesine kadar düşürmüştü. Başka illerde de oldukça sorunlu teşkilatlar vardı, halkın tepki gösterdiği.
Ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan, ilk turda, geleneksel oranın alamadı. AK Parti'ye olan tepkinin bir benzeri ancak daha azı Erdoğan'a karşı da oluşmuştu. Bu yüzden Erdoğan yüzde 49,5'ta kaldı ilk turda.
ERDOĞAN HALKIN DİLİNDEN DAHA İYİ ANLAYAN BİR LİDER, HALKIN GÜVENİNİ VE SEVGİSİNİ DAHA ÇOK KAZANMIŞ BİR ADAM!
İkinci turda Kılıçdaroğlu ile Erdoğan'dan birinin seçilmek zorunda bırakılması Erdoğan'ın işini kolaylaştırdı. Normalde bu şartlarda Erdoğan karşısındaki adayın kazanması beklenirdi ve çok da şaşılacak bir şey olarak görülmeyebilirdi. Ancak bir kez daha görüldü ki Erdoğan halkına çok daha yakın bir lider. Halkın çok daha güvendiği, sevdiği, destek verdiği bir lider. Onun Büyük Tam Bağımsız Türkiye hayaline vatandaşın büyük bölümü inanmış. Kılıçdaroğlu'nun çok cazip vaatlerine rağmen Erdoğan 4 puandan daha fazla bir oy farkıyla seçimi almayı başardı. Böylece galibiyet serisine bir galibiyet daha eklemiş oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu ilk aday olarak açıklandığı gün veya ertesi gün bir meslektaşımız Kılıçdaroğlu'nun yüzde 58, Erdoğan'ın da yüzde 42 alacağını söylemişti bize. Biz de "Eğer bu oranlar seçimde çıkarsa tersi olur; yani Erdoğan yüzde 58, Kılıçdaroğlu yüzde 42 alır" diye cevap vermiştik. Ancak biz de, kazanacak olanı bilsek de, oranları tutturamadık. Kılıçdaroğlu bizim tahminimizden fazla, beklentilerden ise çok çok az oy aldı.
Şimdi gelelim işin teknik kısmına. Burada size bazı rakamlar ve oranlar vereceğiz. Ne olup bittiğini daha kolay anlamanıza olanak sağlayacak.
Örneğin Cumhurbaşkanlığı 1. Tur seçimlerinde
Erdoğan 27.133.849 oy, Kılıçdaroğlu 24.595.178 oy aldı.
İkinci turda ise;
Erdoğan 27.725.131 oy, Kılıçdaroğlu da 25.432.951 oy aldı.
İKİNCİ TURDA BİRİNCİ TURA GÖRE KILIÇDAROĞLU DAHA ÇOK OY ARTIŞI SAĞLADI, AMA SEÇİMİ BU KADAR AĞIR ŞARTLARDA YİNE DE ERDOĞAN KAZANDI
Birinci tura göre ikinci turda Kılıçdaroğlu oylarını 837.773 (yüzde 3.41) artırırken Erdoğan oylarını 591.282 (yüzde 2.18) artırdı. Burada Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur öncesi bulunduğu vaatlerin etkisinden bahsetmek olası ancak bize kalırsa Ümit Özdağ'ın desteği çok daha etkili oldu. Erdoğan'ın oy sayısını artırmasında ise Sinan Oğan'ın çağrıları kadar Kılıçdaroğlu'na nazaran Erdoğan'ın ülkeyi daha iyi yöneteceği düşüncesi etkili oldu. İkinci turda katılımın biraz düşmesi, ilk turda Sinan Oğan'a oy verenlerin önemli bir bölümünün sandığa gitmemesi nedeniyle gerçekleşti diye düşünmekteyiz.
3 yıl önce başlamış ve yaklaşık 2 yıl sürmüş oldukça sıkıntılı bir pandemi süreci vardı,
Hemen başımızda patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı ve pandemi nedeniyle tedarik zincirlerinde meydana gelen sıkıntılar yüzünden dünyada emtia fiyatları patladı. Başta ABD olmak üzere birçok ülke ve topluluk faiz artırımlarına gitmek zorunda kaldı.Bunun ülkemize yansıması da hayli zorlu oldu,
Özellikle reel negatif faizlerin daha da düşürülmesi yönünde gösterilen irade nedeniyle ekonomik dengeler hızlı bir şekilde bozuldu, dar ve sabit gelirli kesimler büyük sıkıntı çekti.
Suriye iç savaşı sonrasında olduğu gibi Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında mülteci sorunu yaşandı. Bundan biz de olumsuz etkilendik. Özellikle büyükşehirlerde kira ve konut fiyatları katlamalı olarak arttı. Bu yüzden hem Erdoğan hem AK Parti büyük şehirlerde önemli oranda oy kaybetti!
Ülkemiz çok kısa bir zaman önce 14-15 milyon insanımızı etkileyen bu coğrafyanın gördüğü en şiddetli, en yıkıcı depremlerle sarsıldı. Yüz binlerce bina çöktü, 50 bin insanımızı kaybettik. Milyonlcra insan başka şehirde ağırlanmaya başlandı. Deprem bölgesinde çadırlarda ve konteynerlerde yaşayan milyonlarca insan vardı. Muhalefet devletin bölgede bulunmadığına, insanlara yardım etmediğine dair çok kapsamlı bir propaganda yaptığı bir zaman dilimi yaşandı.
Daha başka nedenler de vardı ama sadece şurada yazdığımız nedenlerden dolayı bile muhalefet inanılmaz avantajlarla gitti seçime. Karşılarında başka bir aday olsa herhalde yüzde 60 rahat oy alırlardı. Ancak muhalefet çıkarabileceği en zayıf adayı çıkardı ve Erdoğan tüm bu olumsuzluklara, sıkıntılara rağmen daha önceki Cumhurbaşkanlığındaki oy oranına ulaşarak 2. turda tekrar Cumhurbaşkanı seçildi.
Peki Kılıçdaroğlu hiç mi kazanamadı?
Kazanmaz olur mu canım, kazandı elbette; bazı anketlerde ve elbette Twitter'da gerçekleştirilen (sahte hesaplarla da oy verilebilen) anketlerde Erdoğan'a karşı kazandı. Biz seçimden önce bu anketlere göre yorum yapanları sık sık uyardık ama dinletemedik!
SEÇİMİN NET GALİBİ ERDOĞAN, AK PARTİ HER ŞEYE RAĞMEN BİRİNCİ PARTİ!
Nihayetinde Erdoğan seçimi kazandı, parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakında.
Seçimi kaybedenleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakıdır. Seçim kaybettikten sonra yine aynı teraneleri tekrarlayıp duruyorlar: Çalarak kazandılar!
Erdoğan'ın son dönemine girildi. Erdoğan özellikle ekonomi alanında oldukça umut vaat eden ifadeler kullandı Balkon Konuşmasında. Ancak şurası var ki Erdoğan'ın başkanı olduğu AK Parti'de sorun çok büyük. Erdoğan yerel seçimlerde başarılı olmak istiyorsa ya teşkilatları baştan aşağı değiştirecek ya da öyle adaylarla yerel seçimlere gidecek ki o adaylar teşkilatların kendileri için çalışmasına gerek bırakmayacak yetkinlikte olacaklar!
Bakın CHP'de ya da diğer partilerde ne olup bittiği bizi ilgilendirmiyor. İster Kılıçdaroğlu ile devam etsin CHP ister başka bir isimle. AK Parti birinci parti olmasına rağmen, hem de neredeyse kendinden sonra gelen partinin yarısı kadar oy almasına rağmen bu şartlarda, kendini geliştirmek zorunda. AK Parti birinci olmakla yetinemez. AK Parti neden bu kadar oy kaybettiğini iyi bir analizle ortaya koymalı ve ona göre hemen çalışmaya başlamalıdır!