Yer, “Eskişehir, olumsuzluğun en üst seviyesi olan 6. seviyede. Daha ötesi, su ve su alanı olmayan bir konumdayız” dedi.
Yer, 3 üniversite, 15 belediye, çok sayıda kurum ve sivil toplum kuruluşu bulunmasına rağmen, kuraklıkla mücadelede ortak bir masa etrafında toplanılmadığını vurguladı. Su konusunun tek bir kurumun inisiyatifiyle yönetilemeyecek kadar hayati olduğunu belirten Yer, “Bu, kişisel çabalarla yürütülecek bir süreç değil” ifadelerini kullandı.

Vidanjör tartışmalarına tepki

Son günlerde Eskişehir gündeminde yer alan vidanjör tartışmalarını da değerlendiren Yer, Kaymaz Beldesi’nde sel sonrası konut ve bahçelerden çekilen çamurlu suyun kuru dere yatağına boşaltıldığını öğrendiklerini söyledi. “Bunun üzerinden siyaset yapmak ucuz bir yöntemdir” diyen Yer, asıl konuşulması gerekenin şehrin su kaynaklarının kuruması olduğunu vurguladı.

Haber Görseli-288

Barajlar alarm veriyor

Şehit Eren Bülbül, şehadetinin 8. yılında mezarı başında anıldı
Şehit Eren Bülbül, şehadetinin 8. yılında mezarı başında anıldı
İçeriği Görüntüle

Yer, “Porsuk Nehri’ni besleyen kollar, 1000 günde 1000 gölet projesi kapsamında kesildi, sular göletlerde toplandı. Besleme planı yapılmayınca ve kuraklık da eklenince Porsuk Barajı’nın doluluk oranı yüzde 30’lara düştü. Çatören Barajı kurudu, Sakaryabaşı’nda neredeyse su kalmadı” dedi. Yeraltı sularının azalması ve dağlardan gelen suların çekilmesine rağmen kimsenin bu durumu gündeme almadığını belirtti.

Aynı masada buluşmak zorundayız

Yer, hem yerel hem merkezi yönetimi işaret ederek şu uyarıda bulundu: “Kuraklık kapıdan girdi ve önümüzdeki yıllarda kendini daha sert hissettirecek. Uzmanların söylediği yapılmalı, siyaset üstü bir anlayışla hareket edilmelidir. Vahşi sulama, plansız yeraltı suyu kullanımı, orman tahribatı, maden ve konut projeleriyle doğanın yok edilmesi derhal durdurulmalıdır.” Yer, açıklamasını, “Bereketin artması, kaynakların çoğalması ve Eskişehir’in feraha ermesi dileğiyle” sözleriyle tamamladı.

Muhabir: İLKSEN AKKAN