Hepimizde tatlı telaş var. Bayramı kutlamak için hazırlık yapıyoruz. Kimimiz kurban kesecek, kimimiz kesmeyecek. Kesenler, kesmeyenlere kestikleri kurbanları götürecekler. Bayramların en büyük özelliği dayanışmadır. Dayanışma olmadan sorunlarda aşılmaz. Bugünlerde 62. Ölüm yıldönümünde andığımız Türk şairi Nazım Hikmet, zamanın hızlı değişimini şu şekilde yorumlamıştı:” Lâfı bile edilmez, mikroskobik bir zaman. Bana sorarsanız: On senesi ömrümün. Bir kurşun kalemim vardı, ben içeri düştüğüm sene, Bir haftada yaza yaza tükeniverdi Ona sorarsanız: Bütün bir hayat. Bana sorarsanız: Adam sen de, bir-iki hafta."
SADECE EKONOMİ DEĞİL
Bunun için, yaşamın telaşına ya da getirdiği olumsuzlara fazla takılmamak gerekiyor. Bugün içte ve dışta ağır sorunlar ile karşı karşıyayız. Ciddi ekonomik sorunlarımız var. Emekli maaşı ile kurban kesmesi mümkün değildir. Gençlere gelecek vermeliyiz. Gelir dağılımını bir dengeye getirmeliyiz. Bir toplum hayat pahalılığı, dar gelirlilik, gelecek umutsuzluğu ve adaletsiz gelir dağılımı karşısında bunalıyorsa orada suç oranları artar, ahlaki çözülme hızlanır, aileler dağılır. Yani mesele sadece ekonomi meselesi değil, diğer toplumsal kurum ve ilişkilerin de sağlıklı olması meselesidir.
YATIRIM; ÜRETİM
Nüfus hızımızı tartışıyoruz. Her şeye rağmen genç bir nüfusumuz var. Güçlü toplum için güçlü bir ekonominin zeminini oluşturmak gerekir. Güçlü ekonomi, yüksek faizle dünyadan sıcak para çekmek değildir. Yatırım, üretim, gerçek sektör ve sanayi demek zorundayız. Bunları sanayicilerimizle birlikte ortaya çıkarmalıyız. Ülkemizin çevresini askeri üsler sarmış bulunuyor. Bize karşı tatbikatlar yapılıyor. Yani, işimiz çok ve zor. Ama biz daha geçen yüzyılın başında dünyaya kafa tutarak, bu ülkeyi kuranların mirasçılarıyız. Zorlukları yeneriz. Yeter ki, birlik ve dayanışmayı, bizi biz yapan değerleri elden bırakmayalım. Kurban bayramı, paylaşmanın ve yardımlaşmanın en güzel örneklerinden sadece biridir. Bu bayramda, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek hem dini vecibeleri yerine getirmek hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için büyük bir fırsat vardır. Bu fırsatı kaçırmayalım. 2 Eylül gazetesi olarak, bayramdan sonra yine sizler için göreve hazır olacağız. Tüm okuyucularımızın ve dostlarımızın bayramı kutlu olsun. Toplum olarak birlik ve dayanışmanın zirveye çıktığı, taşıdığımız bir bayram olsun. Hepimizin bayramı kutlu olsun.
