6 Ekim sabahı Hamas'ın İsrail'e saldırısı olduğu gün biz önemli bir tepki vermiştik. Sosyal medyadan verdiğimiz tepki sonrasında elbette bize çok saldırı oldu. Bize saldırı olması önemli değil, bizim tek derdimiz Filistinlilere böyle acımasızca saldırılar olmasın!
Her neyse...
Sosyal medyadan her gün o kadar acı hadiselere şahit oluyoruz ki!
Filistinli çocukların, bebeklerin parçalanmış cesetleri torbalara dolduruluyor, ancak öyle elde taşınabiliyor!
Filistinli çocuklar bombalama sırasında yaşadıkları korkular nedeniyle bazen dakikalarca konuşamıyor, konuşamayınca gözyaşları ile yaşadıkları dramı gözlerimizin önüne seriyorlar.
Filistinli çocuklar saldırılarda hayatlarını kaybetmeyip yaralı ya da korku dolu kurtulsa bile gittiği yerde katil İsrail tarafından katledilmeyeceklerinin bir garantisi yok. Filistinli çocuklar kendi hayatlarını kaybetmese bile ya annesini, ya babasını ya da hepsini birden kaybediyor, öksüz ve yetim kalıyor. Kimsesizliği daha bu yaşlarda tadıyor.
75 yıldır yaşanan ve her geçen gün daha korkuncu ile karşılaştığımız İsrail saldırıları sonrasında artık belli bir yaşın üstünde olup hayatını kaybedenlerin çetelesini tutmuyoruz bile, artık onlar için çok da üzülmüyoruz. Zira bugüne kadar yaşananlar neticesinde bu durumu bizim için normalleştirdiler! Sırada şimdi Filistinli çocukların katledilmesinin normalleştirilmesi var. Eğer Müslümanlar akıllarını başlarına toplamazsa korkarız ki o da bizim için sıradan bir şey haline getirilecek önümüzde yıllarda!
HAMAS'IN SALDIRIDA BULUNUP ONLARCA İSRAİLLİYİ ÖLDÜRMESİ YA DA ESİR ALMASINA ÇOK SEVİNEN OLDU AMA SONUCU DÜŞÜNMEDİKLERİ İÇİN!
Hamas'ın saldırısına tepki göstermiştik; bize göre Hamas, sayısını henüz tahmin edemediğimiz kadar çok Filistinlinin katledilmesine vesile olacaktı! Ancak hepimizin çok derin bir öfke duyduğu onlarca İsrail vatandaşının öldürülmesi ya da öldürüldüğünün sanılması ne yazık ki birçok Müslüman kardeşimizi mutlu etti, içimizde birçok insan Yahudilerin bir kısmı öldürüldü diye sevindi.
İsrail'de kim sivil kim asker, bunu ayırması zor. Zira İsrail'de 3 yıl kadar zorunlu askerlik var ondan sonraki yıllarda belli günlerde sizi çağırıp gördüğünüz eğitimi unutmamanızı sağlıyorlar. Toplumun önemli bir bölümü isterse kendi silahı ile orada burada geziyor. Yahudi yerleşimciler ne yazık ki canları çektiği zaman Filistinlilerin evlerini işgal ediyor, onlardan canları kime çekerse onları öldürüyorlar!
Tüm bu dramlar yaşanırken bizim yaptığımız üzüntüden kahrolmak, uzaktan vah vah etmek!
NEYMİŞ, HER GÜN ÖLECEKLERİNE BİR GÜN ÖLSÜNLERMİŞ! TABİ BİZE GÖRE HAVA HOŞ, NASIL OLSA ÖLEN BİZİ ÇOCUĞUMUZ YA DA BİZ DEĞİLİZ!
Bizim ülkemizde Hamas'ın katil İsrail devletini bir kez daha kışkırtıp binlerce Filistinli çocuk ve kadının hayatını kaybetmesini, evinin yerle bir edilmesini destekleyen çok fazla insan var. Bu şekilde "cihad" edildiğini, İsrail'e haddinin bildirildiğini sanıyorlar. Ha, Filistinliler mi? Çok da önemli değil. "Her gün öleceklerini bir gün ölsünler!"
Sanki Müslüman ümmeti icinde katil İsrail devletine karşı mücadele etmekle, İsrail'in saldırılarında çocuğunu, bebeğini, evini, iş yerine kaybetmekle yükümlü Filistinli kardeşlerimiz! Onlara öyle ya da böyle bizim de biçtiğimiz rol bu: İsrail saldırılarında ölmek!
Normalde her gün bir-iki Filistinli hayatını kaybederken, tek bir günde bunun 100'e katlanması çok da önemli değil sanırım bizler açısından. Çünkü biz zaten kendi zihnimizde onlara bir rol biçmişiz; her gün ölene kadar bir gün ölsünler!
Biz her Filistinli bebek, her Filistinli çocuk ve her Filistinli sivil katledildiğinde onlara birlikte bir kez daha ölüyoruz. Televizyon ekranlarından, sosyal medya organlarından o kadar çok video önümüze düşüyor ve bunları öyle büyük bir çaresizlik ve öfke içinde izliyoruz ki artık psikolojik olarak rahatsızlanacak seviyeye geldik.
MISIR VE SURİYE'NİN BİRLİKTE BAŞ EDEMEDİĞİ İSRAİL İLE HAMAS VE HİZBULLAH MI BAŞ EDECEK, GERÇEKTEN BUNA İNANAN VAR MI?
Filistin'i Mısır ve Suriye, bir 6 Ekim günü birlikte İsrail'e saldırarak kurtaramamışlardı. 1973 yılında gerçekleşen bu saldırılara İsrail 3 gün sonra karşılık verebilmiş ancak birinci haftada topraklarına giren Suriye ordusunu attığı gibi 7. günde Şam'ın kenar mahallelerine kadar uzanmıştı. Mısır da ani saldırı ile elde ettiği toprakları kaybettiği gibi İsrail Ordusu'nun karşı saldırısı ile afallamış ve her iki taraf büyük kayıplar vermişti. Nihayetinde bu ani baskın sonrasında hem Suriye'yi hem de Mısır'ı yenilgiye uğratmıştı yaklaşık 3 haftalık sürede İsrail.
Bunu şunun için yazıyoruz: İsrail o güne göre bugün çok daha güçlendi. Hem nüfusunu artırdı hem topraklarını hem de silahlı gücünü. O tarihlerden bu yanan atom bombası ve nükleer silahlar da edindi. Hamas gibi paramiliter birkaç bin kişilik, hadi birkaç on bin kişilik bir örgütün İsrail'e karşı askeri açıdan kesin bir üstünlük sağlaması ve Filistinlileri, Filistin'i kurtarması mümkün değil. Filistin ancak Türkiye gibi devletlerin, gerçekten kendilerini samimi olarak seven ve samimi olarak iyiliklerini, iyi olmalarını isteyenlerin İsrail ve destekçisi ABD önderliğinde Batı koalisyonu karşısında yeteri kadar güçlenmesi ile kurtulabilir. Bunun dışında birilerinin gidip İsrail'e Filistinlileri katlatmesi için yeni vesileler sunması ancak "Her gün ölene kadar bir gün ölsünler" teraneleri izah edilebilir, başka türlü de izah edilemez. Ya darben rakibini düşürecek, teslim alacak ya da o darbeyi vurmayacaksın!
NE ZAMAN İSRAİL-ABD İTTİFAKI KADAR GÜÇLÜ OLURUZ O ZAMAN FİLİSTİN KURTULUR!
Bakın, Hamas'ın saldırısı ile başlayan bu olaylar sonrasında başta ABD olmak üzere bütün Batılı ülkeler, Japonya ve Hindistan İsrail'in yanında. Hindistan bile "İsrail'e askeri destek vermeye hazırız!" açıklamasında bulundu. İsrailli yetkilileri ziyaret eden edene. Peki Filistinlileri ziyaret eden kimse var mı? Onlarla dayanışma içinde olsalar da askeri olarak dayanışma içinde olduklarını net bir şekilde ifade eden kimse var mı? Yok!
Sebebi de çok zor değil: Müslüman ülkeler ya da İslam ülkeleri bugün ABD önderliğindeki bu Batılı güçlere karşı koyacak kadar güçlü değiller. Ellerinde bazı kozlar var ama o kozları da kullanabilecek kadar güçleri ya da cesaretleri yok. Dünyanın birçok ülkesinde Filistinlilerin katil İsrail tarafından katledilip durmaları siyaseten kullanılıyor ancak Filistinliler nihayetinde yaşadıkları bu katliam ile başbaşa kalıyorlar, yapayalnız kalıyorlar.
DAHA ÇOK FİLİSTİNLİNİN ÖLMESİNE VESİLE OLACAK SALDIRILARA SEBEP OLMAYACAKSIN, ÇALIŞIP ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAKSIN!
Bizim burada keyfimiz iyi tabi. Kendi çocuğumuza en küçük bir şey olduğunda yeri yerinden oynatıyoruz ama Filistinlinin çocuğu paramparça oluyor bombardımanlarda içimizden bazıları "Her gün ölene kadar bir gün ölsünler!" diyep işin içinden çıkıyorlar. Biz tek bir Filistinlinin bile ölmesine, öldürülmesine, katliama uğramasına karşıyız. Filistinli kardeşlerimizin bunları yaşamasına vesile olanlara da karşıyız. Eğer kaderlerinde İsrail tarafından katledilmek varsa bile buna neden biz vesile olalım ve bir ölene kadar binlerce ölsünler ki? Allah aşkına bunun hesabını Allah'a nasıl vereceğiz? Allah sormaycak mı "Sen Filistinli kardeşine böyle bir hayatı nasıl olup da layık gördün?"
İsrail dünyanın en acımasız katil devletidir. ABD ile rahatlıkla yarışır bu konuda. Ne kadar çırpınırsanız çırpının bu ikisinden daha aşağılık, daha acımasız olamazsınız. Ama bunlara karşı yapılacak tek şey çok çalışıp, çok gayret gösterip hiç değilse bunlar kadar güçlü olmaktır. Hatta bunlardan çok daha fazla güçlü olmaktır. Biz en az onlar kadar güçlü olursak meselenin çözümü kolaylaşır, onlardan daha güçlü olursak "Def olup çıkın Filistin'den yoksa ordumu toplayıp geliyorum!" dersin ve çıkmak zorunda kalırsın!
Filistin sorunu elbette bir gün çözülecek ama bu her geçen gün binlerce Filistinli çocuğun, sivilin katledilmesine vesile olmaktan başka bir işe yaramayan saldırılarla değil; İsrail ve onun destekçilerinin karşısında çaresiz kalacakları bir güce bizlerin ulaşması ile olacak!
Bugüne kadar bu bölgede yaşanan şiddet hep İsrail'in işine yaradı. Bu son saldırı da!
BUGÜN YAPILABİLECEK TEK ŞEY ARAP ÜLKELERİNİN PETROL VE DOĞALGAZ AMBARGOSU UYGULAMALARI OLUR AMA YAPAMAZLAR!
İsrail, Hamas ya da Hizbullah gibi paramiliter örgütlerin saldırılarını Filistin'de ya da Lübnan'da sivillerin öldürülmesine yarayan saldırılarına dayanak olarak kullandı ve halen de kullanıyor. Türkiye gibi ülkelerin özellikle Filistin'e (elde kalan Gazze ve Batı Şeria) destek vermesi için coğrafi gerçekler de imkan vermiyor. Bugün Filistin'e olan saldırıların durması için yapılabilecek en etkili şey petrol ve doğalgaz ambargosu olurdu ama Arap ülkelerinin liderlerinin buna cesaret edebileceklerini de sanmıyoruz doğrusu. Onun dışında adı ya da halkı Müslümanlıkla anılan ülkelerin tam bir mutabakatla bir araya gelip bir barış gücü oluşturmaları gerekiyor. Bunlar yapılamadığı takdirde her gün ölen Filistinlilerin bir gün ölsünler yönündeki düşünceden farklı bir olgu zihinlere yerleşmeyecektir.
Bu konuda çözüm yolu belli; iki devletli bir yapı. Ancak bunu samimi olarak istemiyor İsrail destekçisi ABD ve yandaşları. İsteseler bir günde bu işi çözerler. Bu yüzden ölen, katledilen Filistinli sayısının katlanması ile bu konuda bir ilerleme kaydedilmesi arasında bir paralellik olmadığını artık görmemiz lazım.
Bugünkü şartlarda bizlerin Filistin'i kurtaracak gücünün olmadığı anlaşılıyor. Bu yüzden bu acizliğimizi görüp kıvranıyoruz. Bizler her geçen gün çok daha fazla çalışıp, dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi haline gelmek zorundayız. Bunun için de gücümüzü tam olarak zirveye çıkarıp ondan sonra katil İsrail kadar pervasız davranabiliriz. Bugünkü dünya dengeleri ne yazık ki Filistin'in ve Filistinlilerin aleyhine!
Elbette Allah dilerse İsrail'i bir günde yerle yeksan eder ama Allah tüm Müslümanları çok çalışıp dünya dengesinde gücün daha büyük bölümünü ellerinde toplamısını ve böylece Filistin'i de kurtarmalarını bekliyor belki de!
Umuyoruz ki zalim İsrail sivil katletmekten artık vazgeçer, bir masa etrafında oturulur konuşulur.
Filistinli bebeklerin, çocukların yüzleri gülsün artık Allah'ım!