Yerel seçimlere hızla yaklaşıyor. Bizi elbette Eskişehir ilgilendiriyor. Eskişehir’de ne olacak? Kimler aday olacak. 1999’dan bu yana kent merkezinde devam eden yapı, devam edecek mi? Başka bir deyiş ile alışkanlık devam eder mi? Yoksa toptan bir değişiklik mi olur?
İl nüfusunun kent merkezinde toplanması, kırsal ilçe diye nitelendiren Odunpazarı ile Tepebaşı ilçeleri dışındaki ilçelerimizin nüfuslarının küçük olması, Eskişehir’i özel yaparken, merkezdeki iki ilçe yerel seçimlerde sürekli belirleyici oluyor. 1999 yılından bu yana da DSP ile CHP ‘den seçimleri Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç ikilisi alıyor.
SADECE 2 EYLÜL
Yerel seçimlere giden yolu açacak ya da belirleyici olacak olan, CHP kurultayı ile Yılmaz Hoca’nın durumunun belirlenmesi olacak. CHP kurultayının sonucunun Eskişehir’i ilgilendirmediği görülüyor. CHP genel başkan adayı Özgür Özel’in Eskişehir’den giderken söyledikleri sadece bu köşede yer aldı. Yılmaz Hoca’nın seçime yönelik en son açıklamaları ise, yine sadece 2 Eylül gazetesinde yer aldı. Demek ki, seçim çalışmaları gündeme damga vurduğunda da Eskişehirliler Eskişehir’deki ve tüm ilçelerindeki çalışmaları, seçime giden yolda perde arkası durumları sadece 2 Eylül den öğrenecekler. Meslektaşlarımız sadece günü kurtarırken, biz haberciliğimiz ile damga vuruyoruz. Bu farkta okur tarafından görülüyor.
SERGİDE ORTAYA ÇIKAN DURUM
Eskişehir’de dernek sayısı bin 200 civarında olduğu biliniyor. Bu derneklerin çoğu ‘tabela’ derneği özelliğini taşıyor. Tabela derneği olamayan 15 derneğin kadın üyeleri yıllar önce Eskişehir Kadın Platformu’nu kurmuştu. Tüm şehir Eskişehir Kadın Platformu’nu destekliyor. Tayin olan valiler, bürokratlar Eskişehir Kadın Platformu’nu meydana getiren dernekler ile işbirliği yapıyor. Resmi ayağın dışında sivil ayakta böylelikle oluşuyor. Bu yıl Cumhuriyeti’mizin kuruluşunun 100. Yılını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde Eskişehir Kadın Platformu’nda, Cumhuriyet Kadınları Sergisi açtı. Sergide bulunan 100’e yakın fotoğraf, Eskişehirli kadınların yer aldığı çeşitli dönemlere ait fotoğraflardan oluşuyor. Ülkemizin ve ilimizin gelişimi dünü ve bugünü olarak bu fotoğraf sergisi gezilere görülebilir. Platform üyesi Bilge Bilgin günler öncesinden aradı. Serginin açılışına gelmem için uyarıda bulundu. Platformun başkanlığını da Fatma Ader yapılıyor. Sonuçta gitmemiz lazımdı. Ve de gittik.
ÖNCE BERBERE
Sergiye gitmeden önce berberimize giderek, tıraşımızı olduk. 15 derneğin kadınlarının karşısına sakal tıraşı olmadan çıkamazdık. Neyse belirtilen saatten 15 dakika önce serginin açılacağı ESPARK’a vardık. AVM’ye girdiğimizde, Yılmaz Hoca, bir grup insan ile birlikte yürüyerek sergiye doğru gidiyordu. Çevresindeki kalabalık giderek artıyordu. Şehir dışından gelen ‘yerli turistlerde’ işe dahil olunca Yılmaz Hoca’nın çevresindeki kalabalık arttı. Bende hemen kalabalığın kenarından geçmek istedim. Bir anda Yılmaz Hoca seslenerek, “ Nereye gidiyon” dedi. Yılmaz Hocama, çevreniz ile konuştuğunuz için konuşmanızı bölmek istemediğimi söyledim. O arada bir kadın araya girerek,” Kuş adasından geldim. Sizi görmek istiyordum. Allah duamı kabul etti” diyerek, hoca ile fotoğraf çektirdi. Arkadan başka biri Trabzon’dan geldiğini söyleyerek hoca ya yaklaştı. Şehrin hafta içinde de ciddi bir turist aldığı görüldü.
BANA MEYDAN AÇILDI
Yılmaz Hoca, kalabalık seli karşısında coşarken, bana da meydan açılmış oldu. Bende hemen Yılmaz Hoca’ya “ Demek ki bir dönem daha aday olacaksınız” dedim. Hoca’da arkasında yürüyen eşi Seyhan Hoca hanımı ve kadınları göstererek, “Can benim muhaliflere söyle” dedi. Seyhan Hoca ile göz göze geldik. Seyhan Hoca, aday belirleme sürecinde hedef olduğunu belirterek,” Kocam hanımları dinlemeyelim. Yoksa bir şey olmayız” dedim. Bu kez kadınlar bana hücum etti. Seyhan Hanım,” Evin reisi halen Yılmaz Hocandır” dedi. Hoca, bu sözlerde keyif alarak “ Can duydun mu” diyerek beni uyardı. Duyduğumu ama bir sonuç çıkmayacağını söyledim. Neredeyse kadın-erkek çelişmesi çıkacak. Sonra tesadüfen Hoca ile karşılaşan ve fotoğraf çektiren bir hemşerimiz araya girerek,” Hoca’ya sefer görev emri çıkmış” dedi. Bende tasdik edince, hoca askerliği çok önce yapmıştık ama vatan görevine severek gideceğini söyledi. Başka gazetecilerde çevrede vardı. Ama olayı sadece 2 Eylül ele aldı. Demek ki, şehirde boşluk meydana geldiğinde boşluğu biz dolduruyoruz.