"Eskişehir'de şöyle bir durum var. Yılmaz Büyükerşen'e çok saygı var, hürmet var. Şehri onun imar ettiğini düşünüyorlar, ki öyle... Ancak tabii yaşı 86... Ve 5 yıl daha Eskişehir'i yönetecek. Dolayısıyla bu Eskişehir'de tartışma konusu oldu.
Eskişehir'in şu an gelişmesinin durduğu, diğer şehirlere şu an gerilediği ifade ediliyor. Eskişehir nüfusun hareketli olduğu bir yer, üniversiteler var, sürekli bir genç nüfus popülasyonu var.
Ve de tekrar adaylığı durumunda İYİ Partililer büyük bir ölçüde oy vermeyecekler. İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi beyin itiraz ederken köşeli cümle kurması biraz ondan. İYİ Parti ile belediye yönetimi arasında bir gerilim var. Hatta İYİ Parti diyor ki, belediye bizi görmüyor, yok sayıyor. Dolayısıyla AK Parti'nin çıkaracağı adaya bağlı olarak bir tepki oyu gidebilir. Dolayısıyla Yılmaz Büyükerşen bu seçime o kadar rahat giremeyebilir. Kaldı ki Yılmaz Hoca şöyle bir tutum benimsedi. 'Normalde ben aday olmayacaktım ama şu an CHP'deki tartışma nedeniyle aday olmam gerektiğine inandım' dedi. Tabi kendi tercihi... Ama orada Ahmet bey (Ahmet Ataç), hem de Kazım Kurt ikisi de başarılı belediye başkanları... İkisi de şehri yönetecek vasıfta insanlar. O nedenle ben Eskişehir'de risk olduğunu düşünüyorum. Bunu Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da söylüyor. Tabii bu illerdeki seyir AK Parti'nin kimleri aday göstereceğine bağlı olarak da değişecek."

ESKİŞEHİR'İ İMAR EDEN BİRİSİ VARSA AK PARTİ İKTİDARIDIR, BÜYÜKERŞEN'İN YAPTIKLARI İKTİDARIN YAPTIKLARININ YANINDAN BİLE GEÇEMEZ!
Yukarıdaki sözler gazeteci İsmail Saymaz'a ait. Saymaz'ın bazı görüşlerine katılıyor, bazılarına katılmıyoruz.
Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehir'i imar ettiğini söylemesi doğru değil. İmar etmek farklı bir şey. Bazı yerlerini süsledi, bazı yerlerini bir reklam stüdyosu gibi, fotoğraf çektirilecek küçük alanlar olarak tasarımladı ve sadece bu alanlara şehir dışından kendilerinin denetim ve gözetiminde görebilecek kafilelerle gezdirdi. Eskişehir'in övülmesi ancak Yılmaz Büyükerşen'in övülmesi içindi; Büyükerşen yaptı, Büyükerşen etti vesaire!
Eskişehir'i imar eden ise daha çok AK Parti iktidarı oldu. Bugün şehirde 1200'den fazla yatağı olan (1081 yataklı ihaleye çıkılmıştı) bir Şehir Hastanesi, bir Dede Korkut Parkı, bir Millet Bahçesi, bir 700 yataklı Yunusemre Devlet Hastanesi, bir Yüksek Hızlı Tren (YHT), bir YHT'nin yer altına alınması, bir YHT Demiryolu Köprüsünün kaldırılması, 35 bin kişilik UEFA standartlarında dünya klasında stat, Çevre Yolu denilen yolun batçıklarla donatılması ve üç şeride çıkarılması (ki burası da olmasaydı şehrin bugün nasıl bir trafik belası ile karşı karşıya kalmış olabileceğini tahmin edemezdik!) bir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, bir Olimpik Yüzme Havuzu, bir onlarca tarihi eserin restore edilmesi, bir Odunpazarı Tarihi Evlerinin yaşanacak, görülmek istenecek yer haline getirilmesi (Burhan Sakallı yaptı) bir Emniyet Müdürlüğü binası (tüm Emniyet birimleri bir binada toplandı) bir Vergi Dairesi'nin, bir Adalet Sarayı'nın yapılması AK Parti iktidarın şehrimize son yıllarda kazandırdıklarından ilk aklımıza gelenler. Herkesin yaptığına bakıldığı zaman şehri Büyükerşen'e nazaran çok daha fazla imar edenin AK Parti iktidarı olduğu ortada. Ancak AK Partililer bugüne kadar hep utandılar; dahası Yılmaz Hocalarına prim kazandırmak için kasıtlı sessiz kalanları bile oldu...

İSMAİL SAYMAZ DA KAZIM KURT GİBİ CHP'DE DEĞİŞİMİ DESTEKLEYENLERDEN
İsmail Saymaz'ın Yılmaz Büyükerşen'in seçimi kaybedebileceğini yönelik çıkışı daha ziyade Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığında ısrar etmesi ile ilgili. İsmail Saymaz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık CHP Genel Başkanlığını bırakması gerektiğini savunan gazetecilerden, CHP'lilerden!
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin başkanlığı artık bırakması gerektiğini iddia edenlerle restleşiyor, onlara adeta meydan okuyor. Eskişehir'de Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da İsmail Saymaz gibi düşünenlerden; o da CHP'de değişim istiyor ki Türkiye'yi değiştirmek için halkın güveni kazanılabilinsin.
Nasıl Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kendisini de Kılıçdaroğlu'nun akıbetinin beklediğini bildiği için değişime, Kılıçdaroğlu'nun başkanlığı bırakmasına karşı çıkıyorsa, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım ve Gazeteci İsmail Saymaz gibi birçok CHP'li isim de partide değişim için uğraş veriyorlar.
Önümüzdeki aylarda iki tarafın uzlaşması mümkün olabilir mi? Bize kalırsa bu saatten sonra, yani saflar belirlendikten, kılıçlar çekildikten sonra mümkün olmaz. Zaten yukarıda mümkün olsa bile tabanda mümkün olmaz. CHP seçmeninin önemli bir bölümü Kılıçdaroğlu ile bir kez daha seçime gitmiyor. Kılıçdaroğlu da kendisi haricinde herhangi birinin genel başkanı olabilmesinin mümkün olmamasını sağlamaya dönük çalışmalara devam ediyor. Örneğin kendilerinden görmedikleri birisi seçimi kazanırsa seçimi iptal ediyorlar!

GİRDİĞİ TÜM SEÇİMLERİ KAYBEDEN KILIÇDAROĞLU KASET KOMPLOSU İLE ELE GEÇİRDİĞİ PARTİYİ BIRAKMAZSA BÖLÜNME GERÇEKLEŞİR
CHP'de parti içi demokrasiyi rafa kaldıran Kılıçdaroğlu, Atatürkçüleri, milliyetçi solcuları partiden uzaklaştırdı. CHP'lilerin seçimden birkaç ay geçer geçmez adeta nefretle anmaya başladıkları bazı sağ partilere 39 milletvekili kaptıran CHP, önümüzdeki yerel seçimlerde en az 6-7 büyükşehir belediyesini İYİ Parti'ye bırakmak zorunda kalacak ya da Kılıçdaroğlu ile seçime giderse büyük bir hüsran yaşayacak. Bu bugündEn görünen ya da gerçekleşme ihtimali en yüksek senaryo olarak konuşulan. Seçime kadar elbette köprünün altından daha çok sular akacak ve tablo sürekli değişecektir. Ancak her ne olursa tüm seçimleri kaybetme başarısı gösteren Kılıçdaroğlu, kaset komplosu ile elde ettiği CHP'yi kendi malı yapmaya kalkışırsa partide bölünme derinleşecek ve sürekli bir hale gelecektir. Ne zaman Kılıçdaroğlu değil de başka bir isim seçilirse CHP ondan sonra tekrar birlik ve bütünlük havasını yakalayacaktır.

EVET, BÜYÜKERŞEN 10-20 HİZMET KAZANDIRABİLECEKKEN ANCAK 3-4 HİZMET KAZANDIRABİLMİŞTİR!
İsmail Saymaz'ın Eskişehir'in diğer illerin gerisinde kaldığı yönündeki görüşüne katılıyoruz. Eskişehir, Yılmaz Büyükerşen döneminde bir butik şehre döndü, hevasatının peşinde koşanların da tercih ettiği bir şehir haline getirildi, şehrin halet-i ruhiyesi bu yönde değiştirildi. Tabi bu tercih nedeni ile şehirde bir hareketlenme yaşandı. Allah Eskişehir'e Porsuk Çayı gibi büyük bir bereket vermişti. Porsuk Çayı etrafı güzelleştirildi ve ışıklandırıldı. Su ve ışık birçok kişinin fotoğraf karelerini süsledi. Burhan Sakallı'nın Odunpazarı Tarihi Evlerini restore edip o bölgeyi canlandırması ile Eskişehir iç turizmde dikkat çeken bir şehir haline geldi. İktidarın özellikle Yüksek Hızlı Tren ve başka şehirlerle aramızdaki yolları duble yola çevirmesi ile de Eskişehir'e akış hızlandı, otel sayıları katlandı. Şehir Hastanesi bile çevre illerden on binlerce hastanın Eskişehir'e gelmesine vesile oldu. Eskişehir'e yapılan UEFA standartlarındaki maçla Eskişehir milli maçların oynandığı iller arasına eklendi ve bu da şehrin tanıtımına çok büyük katkıda bulunan unsurlar arasına eklendi.
Ancak şunun altını çizmekte fayda var:
Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'e kazandırabilecekleri 20 ise sadece 3 veya 4 kazandırdı, kazandırabildi. Diğer 16-17 birim bizim kazanabilecekken kazanamadıklarımız. Bu da gerçekte Büyükerşen'in Eskişehir'e kaybettirdiği kısım. Ancak Eskişehir'de Büyükerşen eleştirilmez, bir hale getirilmeye çalışıldı ve halen de çalışılıyor. Bunu en fazla Büyükerşen'in kendisi yapmaya çalışıyor. İYİ Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu kendisini eleştirince Büyükerşen hemen Hatipoğlu'nu karalamaya ve İYİ Parti Genel Başkanı adına konuşarak "Meral Hanım da bu konuşmalarından çok rahatsız olmuştur" demeye getirmekte tereddüt etmedi!

BÜYÜKERŞEN'İN YAPMADIKLARI TARTIŞILMAYA BAŞLANINCA BÜYÜKERŞENCİLER TARTIŞMALARI BİTİRMEK İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen kendisinin desteklediği ya da kurturduğu televizyon kanalındaki canlı yayına bağlanıp istediği kadar konuşabiliyor. Sonra söz hakkı doğunca başkaları kendisine karşılık veremeyebiliyor. Düşünün bir A Haber'de tartışma var ve Erdoğan her tartışmanın sonunda bağlanıp istediği kadar konuşuyor. Kim bilir neler söylenirdi?
Evet, Büyükerşen'in Eskişehir'e faydaları olmuştur. Zaten faydası dokunsun diye aday oldu. Ama Allah aşkına yapılan iki tane park yahu. Bu tür parklar her şehirde var. Ama örneğin Kayseri'de gelenlere parklarımız var denmez. Çünkü park orada artık sıradan bir hizmet haline gelmiştir. Ama Eskişehir'de içine insanlara ilginç gelecek aparatlar eklenerek parklar sanki dünyada hiç görülmemiş şeyler gibi tanıtılmaya çalışılır. Ama söz verildiği halde 25 yıldır çeşmelerden içilebilir sağlıklı su atılamamış, o suyla yemek ve çay yapılır hale gelinememiş, buna benzer hizmetlerdeki eksiklikler hiç konuşulmaz!
Nebi Hatipoğlu çok hayırlı bir iş yaptı. Şehirdeki Büyükerşenciler baktılar işler kötüye gidiyor, hemen "Bu tartışma çok uzadı, şehrimize zarar veriyor" demeye başladılar. Yahu demokrasiden söz eden de sizsiniz Büyükerşen eleştirilmeye başlanınca onu eleştirenleri aptal olarak tanımlayanlar da. Ben hayatımda kafası bu kadar karışık bir şehir halkı görmedim. Büyükerşen de bu kafa karışıklığını kullanarak seçimleri kazanıyor zaten!