Biz de güzel bir söz vardır: Görünen köy kılavuz istemez!
Altılı Masa; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi tarafından ilk toplantısı 12 Şubat 2022'de yapılarak kurulmuş siyasi bir oluşumdu. Bir sol parti önderliğinde 5 sağ parti bir masa etrafında toplanıp hemen her konuda anlaşacaklardı!
6'lı Masanın kurulmasındaki maksat aday gösterecekleri kişilerin özelliklerini belirlemek, adayın belirleme sürecini birlikte yönetmek ve nihayetinde seçim beyannamesini birlikte hazırlamaktı.

KILIÇDAROĞLU MASADA OLMAYAN HDP'Yİ ADETA MASAYA EKLEMLEDİ, MASAYA PARALEL OLARAK KILIÇDAROĞLU GÖNÜLLÜLERİNİ KURDU!
Aslında zamanla HDP bu masaya CHP tarafından eklemlendi. İYİ Parti de bir süre CHP'ye ayak uydurdu. Hatta Selahattin Demirtaş ile ilgili olarak belli bir yumuşama bile gösterdiler. Ancak HDP'nin bir şekilde kurulacak hükümete ortak edilmesinin meydana getirebileceği sıkıntıları rahatlıkla görebiliyorlar ve bundan büyük bir rahatsızlık duyuyorlardı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu durumu 6'lı masa toplantılarında sıklıkla dile getirdi.
Tum bunlar olurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Haziran 2022'de Danışmanı Ahmet Nazif Yücel genel koordinatörlüğünde Kılıçdaroğlu Gönüllüleri oluşumunu kurdu. On binlerce kişiden oluşturulan bu yapı hem 6'lı Masaya hem de CHP örgütlerine paralel bir yapıydı ve sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesini sağlamak için sahaya sürülmüştü.
Aynen HDP'yi kurulacak iktidara eklemleme arzusu gibi Kılıçdaroğlu Gönüllüleri de İYİ Parti kanadını rahatsız etmeye başladı. Aday masada belirlenecekti ama Kılıçdaroğlu masa adayın özelliklerini bile belirlemeden kendisinin adaylığı için büyük bir organizasyona imza atmıştı ve o organizasyon çalışmalara başlamıştı. 6'lı masada böyle bir çalışma yürüten başka kimse yoktu. İYİ de Kılıçdaroğlu'nun ayrıcalığı neydi ki?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu konularda Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkasının tepkilerini dikkate almayan tavırlarından giderek rahatsız oldu.

KILIÇDAROĞLU, ANKETLERDE ERDOĞAN'A KARŞI EN YÜKSEK OYU ALAN YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NUN ADAYLIKLARINA KENDİ YOLUNU AÇMAK İÇİN ENGEL OLDU!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti'nin HDP'den duyduğu rahatsızlığı azaltmak için herhangi bir şey yapmadı ancak HDP, Emek ve Özgürlük İttifakını 25 Ağustos 2022'de Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ile kurdu. Artık bir itiraz geldiğinde Kılıçdaroğlu rahatlıkla HDP artık başka bir ittifakta, bizimle bir alakaları kalmadı diyebilecekti. Ama Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine kim inanırdı? Elbette "Kadir" bile inanmazdı. Hele hele İYİ Parti kanadı hiç inanmazdı!
Meral Akşener ve İYİ Parti cephesini rahatsız eden bir başka husus da Kılıçdaroğlu'nun anketlerde Erdoğan karşısında en düşük oyu almasına rağmen, Erdoğan karşısında en yüksek oyu alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı aday göstermemek için kendi planını devreye sokmuş olmasıydı. Dahası Kılıçdaroğlu yeri geldiği zaman Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun kendi büyükşehir belediye başkanları olduğunu ileri sürüyordu ancak her iki isimde İYİ Parti'nin oylarını alarak da seçilmişti. Dolayısı ile hem Mansur Yavaş hem Ekrem İmamoğlu sadece CHP'nin büyükşehir belediye başkanları değildi, İYİ Parti'nin de büyükşehir belediye başkanlarıydılar.
Durun daha bitmedi!

KILIÇDAROĞLU PARTİLİ BİRİNİN "NAMUSUNU VE ŞEREFİNİ KORUMAK İÇİN" CUMHURBAŞKANI OLMAMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORDU DAHA 2 YIL ÖNCE!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2020 Temmuz ayının başlarında Amerika'nın Sesi'ne bir soru üzerine şöyle bir açıklamada bulunmuştu:
"“Şimdi bir ittifak yapmışsanız, ittifaktaki aktörlerinden görüşlerini almadan, onların Cumhurbaşkanlığı dolayısıyla beklentilerini dikkate almadan bir karar vermeniz etik açıdan doğru değil. Eğer bir seçim olacaksa bu seçim sürecinde biz Sayın Meral Akşener ile, Sayın Temel Karamollaoğlu ile de, Demokrat Parti'nin Sayın Genel Başkanı (Gültekin Uysal) ile de elbette oturup konuşacağız. Her parti bağımsız cumhurbaşkanı adayı çıkarabilir. Veya 'Hayır, ittifakı gerçekleştirelim ve bir tek cumhurbaşkanı adayı olsun o çerçevede seçime gidelim' denilebilir. Bugünden buna karar vermek çok zor. Ama ben şunu ifade edeyim: Cumhurbaşkanı olacak kişinin aynı zamanda bir partinin genel başkanı olmaması lazım. Çünkü Cumhurbaşkanı olacak kişi parlamentoda yemin ettiği zaman, Anayasa’nın gereği olarak tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üzerine and içiyor. Eğer siz namusunuzu ya da şerefinizi korumak isterseniz, namus ve şeref kavramı bizim için çok değerlidir derseniz, bir siyasi partinin genel başkanının Cumhurbaşkanı olmaması lazım. Bir partinin genel başkanı, bir yargıç atarsa yargıya olan güven temelinden sarsılacaktır. Bizim görüşümüz dün de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de böyle olacak."
Gariptir ki bir siyasi partinin Cumhurbaşkanı adayı olmasını "Şerefini ve namusunu korumamak" olarak gören ya da kamuoyuna bu şekilde yansıtan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aradan iki yıl geçmeden kendi Cumhurbaşkanı adaylığı için çalışacak Kılıçdaroğlu Gönüllülerini kurduracaktı!

KILIÇDAROĞLU VE EKİBİ MUHARREM İNCE'NİN ADAYLIĞINI USTACA BALTALAMIŞ, SONUÇ BEKLEDİKLERİ GİBİ GELİNCE DE İNCE'Yİ SUÇLAMIŞLARDI!
Onu bunu da bırakın; CHP'nin bir önceki dönem Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Muharrem İnce'nin (Şu an Memleket Partisi Genel Başkanı) Cumhurbaşkanı Adayı yapıldıktan sonra sırtından bizzat Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından nasıl vurulduğu, bizzat Muharrem İnce tarafından tarihleri ve kanıtları ile kamuoyuna sunulmadı mı? Kendi partisinden aday gösterdiği biri için Halk Tv yönetimine "Pek fazla ekrana çıkarmayın" talimatı verildiği, kendilerine yakın bir gazeteci tarafından kamuoyuna açıklanmadı mı?
Kılıçdaroğlu'nun buraya saydığımız hususlar nedeniyle Meral Akşener ve İYİ Parti cephesinin güvenini kaybetmiş olması kadar doğal bir şey var mı? Bize kalırsa yok. Zaten Kılıçdaroğlu'nun kendisine, aday olması durumunda bir kısım CHP'lilerin oy vermemesi bile olası. Sosyal medyadaki birçok CHP'li ismin Kılıçdaroğlu'na aday olmaması için adeta yalvarması sizce basit bir olay mı?

İYİ PARTİ BUGÜNKÜ 5'Lİ MASA TOPLANTISINA KATILIRSA BÜYÜK YARA ALIR!
Güya Türkiye'yi kurtarmak için yola çıkan Kıılçdaroğlu'nun Yavaş ya da İmamoğlu'nun adaylıklarına engel olmak için "Onlar görevlerinin başında kalacaklar. Belediye başkanı seçildiler. Ayrılırlarsa İstanbul ya da Ankara'yı meclislerde çoğunlukta olan AKP'ye kaptırırız" babında bir yaklaşım sergilemesi makul karşılanabilecek bir durum mu?
İYİ Parti'nin bugün (6 Mart 2023) 5'lı Masanın aday açıklamasına katılıp katılmayacağını merak etmiyoruz. Zira tüm bunlardan sonra hiç güvenmedikleri birinin adaylığını onaylamak anlamına gelecek böyle bir yaklaşım İYİ Parti'ye her şekilde kaybettirecektir. Bu yüzden İYİ Parti'nin kendi adayı ile yoluna devam edeceğini düşünüyoruz. O aday da Meral Akşener olur diye umuyoruz!