Eskişehir’de trafikte yaşanan sıkışıklığın nelere sebep olduğunu görmek gerek. Eskişehir’de 330 bine dayanan trafikteki araç sayısına karşılık yetersiz otoparklar ve yetersiz kalan caddeler gerçekten insanları çileden çıkarıyor. Şehir merkezi zaten en küçük yoğunlukta kilitleniyor. Şehir merkezindeki sıkıntıları daha önce birkaç kez dile getirmeye çalmıştım. Belediyelerin dubalar marifetiyle sokakları daraltıp yayalara yol açma gayretini anlıyorum. Ancak bu kesin çözüm değil. Eskişehir çevre yolundan başlayarak şehir merkezine gömüldükçe trafikte tam anlamıyla özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan yoğunluk insanları çileden çıkarıyor.

Trafik zaman zaman E-5 karayolunu aratmayacak kadar yoğun oluyor. Halbuki alternatif yollarımız olsa bu kadar yoğunluk yaşanmayabilir. Bu arada trafikteki yoğunluğun sebep olduğu önemli bir sorunumuz daha var. O da trafikte öfkeli sürücüler yığını. İnanın insanların birkaç saniyeye bile tahammülü yok. İnsanlar gerilim yaşayınca ayaklarını gazdan çekeceklerine gaza yükleniyorlar. Bu da aynı zamanda trafikte sık sık en azından maddi hasarlı kazaların oluşmasına sebep oluyor. Kazaların sebebi de hız limitlerine uyulmaması, hatalı solama, acı fren, yüksek sesli korna çalınması olarak görülebilir. Ancak asıl sorun insanların şehir hayatının getirdiği ağır ekonomik yükün altında ezilmesinden başka bir şey değil. Kazalarda ise insanlar birbirlerini adeta gırtlaklıyor ve birbirlerinin üzerine yürüyor ortaya hiçte hoş olmayan görüntüler çıkıyor.

Öfke kontrolü dediğimiz şey ise hemen hemen hiç yok. Bir insanın yanında “çocuğu mu var, eşi mi var, hastası mı var?” kimsenin umurunda değil. Şöyle düşünün bir insanın çocuğunun yanında şiddete maruz kalmasının çocuk üzerinde meydana getirdiği travmayı hiç hesaplayan yok. Olacak şey değil. Aslında bundan sonra sürücülere belge almadan önce tıpkı ticari araç sürücülerine verildiği gibi öfke kontrolü dersi verilmeli. Öfke kontrolü dersi olmazsa olmazlar arasına alınmalı. Çünkü bu gidiş gidiş değil. Bu işin sonunda hayır yok. Çünkü insanlar gerçekten artık sinirlerine hakim olamıyorlar.