Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimlerle ilgili soruya "Türkiye'yi tarıyoruz, taramaya devam ediyoruz. En iyi aday tespitlerini yaparak seçime hazırlanacağız" cevabını vermiş.
İşin aslına bakarsanız bugüne kadar AK Parti'nin yerel seçimlere yönelik en dikkat çekici yaklaşımı Erdoğan'ın bu sözlerinde kendini gösteriyor.
Daha önce, AK Parti'nin 18. kuruluş yıl dönümünde (Ağustos 2019) Erdoğan yaptığı konuşmada "(AK Parti) Bu kutlu çatının altından ayrılanların hiçbirinin esamesi şimdiye kadar okunmamıştır, şimdiden sonra da okunmayacaktır. Büyük kongre sürecimiz önemli bir fırsattır. Belde, ilçe, il kongrelerimizi başlatıyoruz. Mevcut kadrolarımızla beraber herkesi kongre sürecimize aktif olarak katılmaya davet ediyorum. Kanaat önderleri kimlerse kadromuzu onlarla güçlendireceğiz. Bize Ömerler lazım. Bu Ömerleri bulduğumuzda, şuanki konumumuzdan daha ileri bir konuma geleceğiz, hiç endişeniz olmasın" demişti.
Yine aynı tarihlerde bir ABD gezisi öncesinde de "Partide ahbap çavuş ilişkisi değil, şehirde tanınan, bilinen, güvenilir, Hz. Ömer, Hz. Hatice gibi kişilerle yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandığı kaydedilmişti.

ÖMERLERİ HATİCELERİ BULMAK ARTIK O KADAR KOLAY DEĞİL DE SİZ EN İYİSİ KAZANACAK VE ŞEHRE KAZANDIRACAK ADAYLARA BAKIN!
Elbette Ömerler, Haticeler ve Aliler ile verilen referans genel itibariyle ahlaki yönden tam olmuş, kul hakkı yemeyen, adil davranan, işinin ve işçinin hakkını veren kişiler kastediliyor. Bugünkü Türk toplumunda böyle insanları bulmak gerçekten zor. En önemli sebebi de bakış açısı; önemli olan para kazanmak, fayda elde etmek. Artık kimse paranın nasıl kazanıldığına, fyadanın nasıl elde edildiğine bakmıyor. Çalıp çırparak da olsa iyi para biriktirmişsen başarılısın, işine bilensin!
Aslına bakarsanız bizim toplumsal yapımız Ömerler ve Haticelerin sadece isimlerini kullanıyor, onlar gibi yaşandığına dair hava verip çok farklı bir yaşam biçimini sürdürüyor. Doğal olarak bizim toplumdan Ömerlerin, Haticelerin, Alilerin ve Ayşelerin çıkması gerçekten zor. İmkansız değil, sadece zor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçimlere yönelik açıklamasında daha önceki gibi Ömerlere, Haticelere vurgu yok. Tüm Türkiye'yi tarayıp en iyi adayları bulacaklarını söylüyorlar. "En iyi" derken ne kast edildiği önemli.
Muhtemelen "en iyi" derken seçimi toplum içinde en çok tanınan ve kendilerine en çok oy kazandırma potansiyeli olan adayları kastediyor olacaklar. Elbette bu kişilerin toplum içinde nasıl tanındıkları, kendilerine yönelik toplumsal kanaatler ve elde etmiş oldukları başarılar da önemli olacak. Ancak esas aranan husus "AK Parti'ye seçimi kazandıracak aday" olma özelliği olacak. Zira önümüzdeki yerel seçimler Erdoğan'ın, kendi açıklamalarına göre, son seçimleri olacak. Erdoğan, ekonomik yönden her türlü olumsuzluğa rağmen yerel seçimlerde bir başarı elde ederek, siyasi hayatını yenilgisiz bitirmek isteyecektir. Bunun da yolu "kazandıracak aday"lardır. Kendi kişisel potansiyeli ile AK Parti ve muhtemelen AK Parti ile ortak hareket eden partilerin oy potansiyelini birleştirerek başarı elde edebilecek şahıslardır. Bir siyasi hareket bakımından gayet hoş bir hedef gibi görünüyor!

VATANDAŞ, KARŞISINA DÜZGÜN ADAYLARLA GELİNİRSE DAHA ÇOK HİZMET ALMAK İÇİN İKTİDAR YA DA İKTİDARLA YAKIN BELEDİYE BAŞKANLARINI TERCİH EDECEKTİR
İyi de AK Parti, özellikle parti yöneticileri ve yerel yönetici adayları konusunda bugüne kadar yeteri kadar başarılı seçimler yapabildi mi, daha önce ifade edilen kalıplar içinde samimi olarak kalınarak tercihlerde bulunabildi mi?
Bize kalırsa bulunamadı. Kemal Kılıçdaroğlu nasıl "kazanacak adayları" büyük bir ustalıkla liste dışı bıraktı ve kendini aday gösterdiyse AK Parti'de de aslında benzer süreçler yaşandı. En azından bu sefer AK Parti ve ittifak ettiklerinin böyle bir olumsuzluğa imza atmaması arzu ediliyor. Başta AK Parti ve onlarla birlikte ittifak eden siyasi parti tabanlarında olmak üzere, CHP-HDP dışındaki tüm parti seçmenleri, AK Parti'nin 4 yıl kadar bir süre iktidarda kalacağı bir dönemde iktidara yakın belediyeler kanalıyla normalde alabilceğinden daha çok hizmet alabilmenin hesaplarını yapıyor!
AK Parti'nin özellikle Eskişehir özelinde bugüne kadar yaptığı tercihlere bakıldığında, yerel seçimler bazında, aday tercihlerinde başarılı olamadığını söyleyebiliriz. Bazen de adaylar isabetli tercih edildi ancak yanlış zamanda yanlış bir yerden aday gösterildiler. Bazı adaylar da kazandıkları seçimi adeta kendi elleriyle rakibe verdiler, o derece performanslarında, halkla ilişkilerinde düşüşler, kopuşlar yaşandı. Doğal olarak özellikle merkezdeki CHP zihniyetine sahip belediyeler hizmet etmeksizin, algıyla uzun senelerden beri Eskişehir'de belediyelerin nimetlerini başta sanatçı-gazeteci olmak üzere yandaşlarla yemeye devam etti, ediyorlar.
Ancak Eskişehir açısından durum, siyasi partilerin içinde bulunduğu durumdan çok daha büyük bir karamsarlığa sürüklüyor insanı. "Nasıl olsa Eskişehir halkından, özellikle de öğrencilerden oy alıyoruz. Yine seçiliriz" düşüncesiyle hareket eden mevcut yönetimler vatandaşın kendilerinden beklediği hizmetleri vermekte pek de gönüllü ve aceleci davranmadılar, davranmıyorlar. Bakmayın siz seçim sath-ı mailine girildiği için bir kavşakta oyalanmalara, sokak aralarına yapa yapmalara!

ESKİŞEHİR HALKININ BÜYÜK BÖLÜMÜ NET BİR ŞEKİLDE MERKEZDEKİ MEVCUT BELEDİYELERDEN MEMNUN DEĞİL AMA ALGIYA MAĞLUP OLANLAR DAHA FAZLA!
Bizler artık alıştık bu şehirde solun klasik yalanlarına, göz boyamalarına ve algı ile aldatmalarına. 25 yıl önce verildiği halde yerine getirilmeyen sözler var. Bu şehirde 25 yılda büyüyüp gelişen ve sonraki yıllarda çözülmesi mümkün olamayacak devasa problemler var. Ancak Eskişehir halkının önemli bir bölümünün bu eksikler zerre umurunda değil; çünkü şehrin içinde bulunduğu durumdan rant elde eden de bir kesim var. Şehrin getirildiği noktadan, yaşam biçiminden memnun olan bir kesim var. Evet, şu günlerde mevcut belediyelerin hizmetlerinden hiç memnun kalmadıklarını, artık rüşvetsiz iş yaptıramadıklarını söyleyen çok sayıda farklı siyasi görüşlerden insanlara rastlıyoruz ancak sandığa bunların ne kadar yansıyacağı şu an itibariyle belli değil.
Eskişehir'in diğer şehirlerin gerisinde kalmaya başladığı net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Ancak şehrin tüm bu gerçeklerini ortaya net bir şekilde koyabilecek bir isme ihtiyaç var; şehir halkının güvenip peşine takılacağı ve Eskişehir'de değişimi gerçekleştirebilecek yeteneklerle donatılmış bir isme!
Erdoğan'ın son açıklaması kapsamında Eskişehir de taranmaya başlanmışsa ve hatta tarınmışsa herhalde bu sefer en uygun adaylar, en çok oy getirecek ve nihayet seçimi kazanarak Eskişehir'e, tarihinde görmediği hizmetleri getirecek isimler belirlenmeye başlanmıştır diye umuyoruz. Ki zaten daha önceki seçimler öncesinde de benzer çalışmalar yapıldığı için elde zaten birçok isimle ilgili yeterli bilgi de mevcut!
Eskişehir'de seçimlerin kaderini AK Parti'nin tutumu, konumu, tavrı belirleyecektir büyük ölçüde. Evet, AK Parti'nin ittifak ettiklerinin ve işbirliği yapacaklarının da tutumu önemli ama an itibariyle iktidarda olan parti olarak esas oyun kurucu konumunda.

MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ VE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI BİRLİKTE OKUNMALI VE ONA UYGUN HAZIRLIKLAR YAPILMALI!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir süre önce yerel seçimlere yönelik yaptığı "CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir. Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir" açıklama ile Erdoğan'ın açıklamasını yan yana koyduğumuzda, yerel seçimlere yönelik İYİ Parti'nin, Demokrat Parti'nin ve daha başka siyasi partilerin de dahil edildiği yeni bir "kazan kazan" girişiminin çok da uzak olmadığını söyleyebiliriz.
Önemli olan neyin söylendiği değil ne yapıldığıdır. Erdoğan ve Bahçeli'nin açıklamalarının gereği hayata geçirilirse birçok yerde yaşayan insanlarımız belediye hizmetleri ile tanışmış olacaklardır, makyaj ve algı belediyeciliği de son bulacaktır!