Son dönemde özellikle insanların kalabalık olarak bulundukları otobüs tramvay duraklarında peydahlanan bazı insanlar vatandaşları gerçekten çok rahatsız ediyor. “Ben dilenci değilim, çocuklarım aç, bebeğime süt alacağım. Allah rızası için yardım edin!” diyerek kendisine acındıran kişilerin önüne geçecek bir çözüm bulunmalı.
Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı otobüs duraklarında yine aynı manzara ile karşılaştım. Bir kadın insanların arasında dolanarak “Allah rızası için yardım edin çocuklarım aç yemin ederim ben dilenci değilim” diye insanların vicdanına seslenirken bir genç adam önce çıkarıp kadına 10 TL uzattı sonra da, “bayan yardım isterken Allah’ı karıştırma” diye konuştu. Gerçekten çok üzüldüm. Kadın kısa sürede dikkatimi çekti en az 100 TL para topladı. Kenara çekilip bekledim yolcular bir tur sirkülasyon yapınca yine aynı manzara ve aynı sözler ile insanların arasında dolaştı. Para veren oldu, vermeyen oldu. Bu işe bir çözüm bulunmalı diye düşünüyorum. Kim çözer, nasıl çözülür bilmem ama çözülmeli. Çünkü insanlar çalışarak aldıkları ücretler ile zor geçinirken bu tür hayatı kolay yoldan yaşayanlara fırsat verilmemeli.
Öte yandan bir başka sorunumuz daha var. O da sanayi kavşağında, Alpu kavşağında yine kucaklarındaki bebekler ile araçların durduğu anlarda araçlara yaklaşan kadınlar(çoğu yabancı uyruklu) ve yine mendiller ile araçların camlarından içeri ellerini uzatarak yardım isteyen çocuklar gerçekten büyük sıkıntı kaynağı oluyorlar. Bu yaşananların önemli sebebi galiba birazda denetimsizlik, ya da vatandaşların “şikayet etmemeyim de ucu bana dokunmasın” gibi sebeplerden kaynaklanıyor.
Halbuki huzurlu ve güvenli bir yaşam herkesin hakkı. Bu sebeple gerektiğinde sorunları aktarıp çözümü konusunda da ısrarcı olmalıyız. Bugün bize dokunmayan, yarın bize bir fatura çıkartır. Bana necilik en büyük toplumsal sorunumuz. Böyle olunca insanları cüzdanları ile vicdanları sıkışmış olarak görüyoruz.