6 Şubat depremleri gerçekten asrın felaketi olarak yatırla geçti. 6 Şubat’ta neler yaşandı hepimiz biliyoruz. 11 ilimizi derinden sarsan ve 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını kalbinden yaralayan bu depremlerin sonunda aklıma hep, Eskişehir’i de etkileyen bir deprem olsa ne yaparız?” sorusu takıldı. Bu sebeple “deprem” sözcüğünü duyar duymaz dikkat kesiliyorum.

Geçtiğimiz gün ailemizin yeni üyesi Milli İrade gazetesinde Onur Şentürk imzasıyla yayınlanan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç ile yapılmış söyleşiyi dikkatle okudum. Sayın Kılıç şöyle diyor, “Şimdi bizim Eskişehir’de bir durumumuz var, buna şans mı denir şanssızlık mı denir beraber karar verelim. Bir bina depreme dayanaklı veya dayanıksız demek için çok detaylı bir çalışma yapmak lazım. Onu her bina için yapacak zaten kimsenin ne zamanı var, ne de maddiyat gücü var ne de gerek var böyle bir şeye. Ama beraber bir yaklaşım yapabiliriz. Şimdi depremde hangi binalar daha çok hasar alıyor. Alüvyon zemine oturan binalar. Ama siz ben burada alüvyonda bina yapıyorum, burada sağlam zeminde bina yapıyorum diye bir bilinç içinde yaparsanız yine bir sıkıntı yok. Belli bir sene önce bu bilinç yoktu. Bir kere alüvyon zeminde olan ve alüvyon zeminde olmanın bilinciyle ve yönetmelikleriyle yapılmayan eski binalar riskli. 99 öncesi diyebiliriz buna. 99’dan önceki binalar 74’lere kadar giden bir yönetmelikle yapıldığı için çok bir deprem bilinci yok. Zemin bilinci de yok. Yapı denetim de yok. Hazır beton da yok. 99 gerçekten bir milat diyebiliriz. ”

Benim dikkatimi çeken başka sözleri de var İMO Başkanı Orkun Kılıç’ın. Orkun Kılıç yapı sektörünün en önemli ayaklarından birisinin inşaat mühendislerinin oluşturduğu sivil toplum örgütünün başındaki isim. Dolayısıyla söyledikleri hem dikkate alınmaya değer hem de can yakıcı gerçeklerden oluşuyor. Kılıç olabilecek bir depremle ilgili çarpıcı saptamalar yapmış. Kılıç şöyle diyor: “Bizim Yunusemre Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Atatürk Caddesi, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, İsmet İnönü Caddesi, Cengiz Topel Caddesi, Şair Fuzuli Caddesi, Kırım Caddesi bunların hepsi alüvyon zeminde, altında ticaretten dolayı yumuşak kat olan 99 öncesi yapılmış, bitişik nizamda, çoğu rutubet içinde yüksek katlı binalar. Bunlar 2 katlı da değil öyle 5 kata çıkartıp sizi yenileyeceğiz diyebileceğimiz. Depremde de asıl sıkıntı gördüğümüz, insanlarımızı kaybederiz dediğimiz yerler de buralar. Bir deprem olacak. Sadece ne zaman olacağını bilmiyoruz. Bu deprem olduğu zaman Yunus Emre, Atatürk, Kızılcıklı ve Doktorlar’da 3-4 tane bina yola yıkılsa sizin depremden sonraki bütün arama kurtarma, ambulans, itfaiye geçişleriniz iptal olacak. Kentsel Dönüşüm konuşacaksak bu caddeleri de konuşmalıyız hatta asıl bu caddeleri konuşmalıyız.”

Şunun şurasında seçimlerin yapılmasına bir aydan daha az bir süre kaldı. Eskişehir için acil olan bu uyarılar masaya yatırılır mı? Merakla bekliyorum.