CHP bugünlerde yaş gününü kutluyor. Atatürk CHP’nin kuruluşunun Sivas kongresi olduğunu söyler. Bugünkü CHP ile 100 yıl önceki CHP arasında fark var. Eskişehir’de Vilayet Alanındaki kutlamalarda, birkaç yıl önce CHP’ye üye olanlar, partiye yıllarını vermiş, 40-50 yıllık partililer, seçilmiş olmak için CHP’li yapılmış kişilerin attığı ‘CHP’ konulu nutukları dinlemek zorunda kaldı. Bir anlamda ‘tereciye’ tere satıldı. O da zayıf malzemeden oluştu.
Kökler mutlaka, ittihat ve terakkiye, kuvayi milliye’ye ulaşması gerekiyor. Son günlerde kutladığımız resmi bayramlarda, seçilmiş bazı kişilerin yaptığı üstün körü konuşmalar, törenlere katılan Eskişehirliler tarafından eleştiriliyor. Konuşma yapan bu kişilerin, söylemleri kitleleri coşturmaktan uzak söylemler olduğu görülüyor. Doğum günlerinden söz ediliyor. Atatürk doğum gününün 19 Mayıs olduğunu duyurmuştur. Manevi doğum günümüz 19 Mayıs’tır. Ülkenin kurtuluşuna giden yol o gün açılmıştır.

BATILI HİMAYESİ

CHP’nin bugünlere varmasına yol açan durum Atatürk’ün fizikken aramızdan ayrılması ile başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bahane edilen Sovyet tehlikesi gerekçesiyle, ABD himayesini kabul etmemiz her şeyi değiştirmiştir.
1947 yılındaki büyük kurultayla, Atatürk ilkelerinden sapılır. 50 de NATO’ya giriş dönüm noktası olmuştur. Bugünkü CHP yöneticilerinin NATO’yu ölümüne savunmaları da ilginçtir. Derin bir çelişki yaşanıyor. Kayyumlar ve son gelişmeler, gelinen son aşamadır.

TURUNCULARA DİKKAT

CHP’de yaşanan gelişmelere, sivil itaatsizlik söylemlerini de ortaya çıkardı. Yanlış yanlışa neden olmasın. ‘Sivil itaatsizlikte’, turuncu devrimin söylemidir. Üçüncü kişilere zarar vermeden kanuna karşı gelme” olarak özetlenebilecek sivil itaatsizlik kavramı neoliberalizmin, 1990’lardan itibaren piyasaya sürdüğü “renkli devrimler”in bir parçası. İdeolojik olarak liberalizmin en aşırı ucu olan sivil itaatsizlik kendini ‘barışçıl’ olarak tanımlasa da anarşizmle dirsek temasında olan bir kavramdır.

YANLIŞ KULLANILIYOR

Eyleme önderlik iddiası olanların tercih ettiği ifadeler halk hareketlerinin rengini belirliyor. Sivil toplumculukla yan yana yürüyen bu kavramların somut olarak hayata geçirildiği ülkelerde George Soros fonları da mutlaka sahnede yerini alıyor. En somut olarak 2004’te Ukrayna’da kendini gösterdi. Bugün Ukrayna, ABD ve Batı’nın Rusya’ya karşı piyon olarak öne sürdüğü savaşta ayakta kalmaya çalışıyor. CHP’nin en yetkili ağızlarının bu söylemlere girmesi yanlışlığın vardığı noktayı da gösteriyor. CHP'de sorunlar çok partili rejime ve BATI ile ittifaka girişle birlikte başlar.Duruma göre kah Atatürkçü kah liberal görüneceksiniz. Hem Atatürkçülerden oy alacaksınız hem kapitalist liberal görünüp o çözümleri savunan diğer partilerden oy kapacaksınız. Bugünkü anlayış bu noktadadır.

BELEDİYELER HER YERDE

CHP’de bugün her kafadan bir ses çıkıyor. Partide yaşanan kriz ortamı, CHP’nin dışında ülkeyi de çok gerdi. CHP’de bazı yöneticiler, sonrasını düşünmeden açıklamalar yapıyorlar. Gürsel Tekin’in polisler ile partiye girmesi iyi görüntü yaratmadı. Genel merkez, daha aklıselim davranarak, sorunu daha kolay çözebilirdi. İmamoğlu söylemleri, partiyi bu hale getirdiğini düşünüyorum. Belediyeler en küçük ilçede bile parti örgütlerine müdahil oluyorlar. Bu konuya bir çözüm bulunmalıdır.

TANSİYON DÜŞTÜ

Gürsel Tekin’in dünkü açıklamaları tansiyonun düştüğünü de gösteriyor. Demek ki, kapıların ardında bir takım görüşmeler var. Tekin ile bazı görüşmeler olduğunu düşünüyorum. Büyük kurultay davasına bakan mahkeme, İstanbul kongresi ile ilgili bir dosya istemiş. Kayyum ile ilgili yen bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Eskişehir’de bile böyle bir çalışma var. Bir de işin içine Kılıçdaroğlu önümüzdeki haftadan itibaren fiilen girerse, o zaman gelişmeler nasıl bir şekil alacak. Eskişehir bu durumdan nasıl etkilenecek. İki üç yıllık partili olmuşlar, bu kez mikrofonlardan 40-50 yıllık partililere ne diyecekler. Hep gülen yüzlerini nasıl gösterecekler. Gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz.