Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) para politikası kararlarını dün saat 14:00 itibariyle açıkladı. Banka politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 17,5’ten yüzde 25 düzeyine çıkarttı.
AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB politika faizinin 250 baz puan artırılarak yüzde 20'ye çıkarılacağını tahmin ediyordu.
Anket sonuçlarına göre, 100 ila 250 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 18,50 ile yüzde 20,00 arasında, yıl sonu politika faizi beklentileri ise yüzde 20 ile 30 arasında yer almıştı. Ancak Merkez Bankası'ndan sürpriz bir faiz artışı geldi.
Kararın açıklanmasının hemen ardından ABD Doları yüzde 2 kadar değer kaybetti ve 26.56'ya kadar geriledi. Euro ise yüzde 28.88'ye kadar düştü. Merkez Bankasının bu yeni kararı vatandaşın cebindeki TL'nin değerinin daha fazlasını korumak anlamına geliyor.
BİZ ENFLASYON YÜZDE 40 İKEN 35'TEN BAŞLAMALARINI ÖNERMİŞTİK, OLMADI 25-30 YAPIN DEMİŞTİK AMA TABİ O TEKLİF O ZAMAN İÇİNDİ!
Hatırlarsanız biz bu köşede faiz artışına başlayacakları zaman, biz yüzde 35 ile başlanmasını önermiştik. Hiç değilse yüzde 25-30 yapılmasının tavsiye etmiştik. Merkez Bankası bizim yaptığımız öneriye bir adım daha yaklaştı. Ancak bu adım şu an itibariyle ne yazık ki yeterli değil. Çünkü faiz artışında geç kaldığımız için birçok ürünün fiyatı arttı, enflasyon da fırladı. Dolayısı ile bugün artık politika faiz oranının çok daha yüksek olması gerekiyor. Bugün için olması gereken seviye yüzde 50. Zira Merkez Bankamızın yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 58. Eğer bunun üzerine çıkılmazsa politika faizinin sene sonuna kadar yüzde 40'ları bulabileceğini düşünüyoruz. Belki de bu sefer ki yüksek artış bir sonraki ay 2,5 puanlık bir artışı, daha sonra bir kez daha 7,5 puanlık bir artışı giterecek. Bankının bu konudaki net düşüncesini ayrıntılı açıklamalarını okuduktan sonra daha iyi anlayabileceğiz.
Bugün itibariyle Merkez Bankasının aldığı kararı destekliyoruz. Zira döviz fiyatlarının zıplayıp gideceği beklentisi ile döviz stoklayan belli bir kesim var, bu kesimin umutları kursaklarında kalmalı. İkincisi dar ve sabit gelirli kesimlerin cebindeki paranın daha büyük bir bölümü enflasyona karşı korunaklı hale getirilmeli. Bu da en az yüzde 50 olduğu zaman gerçek anlamda bir korumadan bahsedilebilir. Bu rakam bile enflasyon altında kalacağı için dikkat ederseniz biz faiz ifadesini kullanmadık. Cebimizdeki TL'nin değerinin ne oranda korunduğu anlamında kullandık, çünkü gerçekte olup biten bu!
Merkez Bankası istikrarlı bir biçimde sıkılaştırma politikasını devam ettiriyor. Evet, bankalar daha yüksek orandan mevduatınıza faiz verirler mi orasını bilemiyoruz bugünden. Ancak eğer mevduat faizleri yükselmeye başlarsa daha çok paranın TL mevduatına akması beklenebilir. Diğer yandan borsanın da bu durumdan olumlu etkilenmesi beklenebilir. Zira dövizin artacağı yönündeki düşünceler azaldıkça hem döviz hesapları hem de buna paralel olarak altında duran paranın faize ya da borsaya akabileceğini düşünüyoruz.
***
Bugünden yapılan tahminlerdeki gibi devam ederse hava durumu orman yangınları da devam edecek demektir!
Son zamanlarda orman yangınları hızlı bir artış gösterdi. Evet yağmurların kesilmesi, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin bir hayli üzerinde seyretmesi, hatta rekorlar kırılması bitkilerin, ağaçların kurumasına sebep oldu ve bu nedenle de en basit bir olayda tahminlerin çok ötesinde bir alan yanıyor ve söndürme işleri de pek fazla kolay olmuyor.
Evet, bazı orman yangınları anız yangınları nedeni ile çıkıyor. Bazılarını teröristler çıkarıyor. Ancak yine de hava sıcaklıklarının ve tabi insanoğlunun dikkatsizliği nedeni ile çıkan orman yangınları çoğunlukta.
AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin orman varlığı, çıkan tüm bu yangınlara rağmen önemli oranda arttı. Evet, ormanlık alanlarımızı her şeye rağmen artırmayı başardık. Ancak orman yangının sadece ağacın yanmasından ibaret olmadığını bilmek lazım; her orman yangını orada bulunan belki on binlerce canlının da yanması, yaralanması, sakat kalması, acı çekmesi demek.
Eskişehir'de küçük büyük çok sayıda orman yangını çıktı son zamanlarda. Eskişehir'de bu kadar orman yangının çıkmasına da şaşırmıyoruz. Zira geçtiğimiz günlerde açıklandı; Türkiye'de sıcaklık rekoru Eskişehir'e ait artık. Hem de 49,5 derece ile!
20 GÜNLÜK HAVA TAHMİNLERİNDE HENÜZ YAĞIŞ GÖRÜNMÜYOR, DAHA FAZLA ORMAN YANGINI GÖRÜLEBİLİR!
Yağışın olmadığı ve sıcaklığın şehir merkezinde bile 42 dereceyi bulduğu günler yaşamaya başlayan Eskişehir hem insan hem hayvan hem de bitkilerin yaşamlarının sıkıntı ile dolmasına vesile oldu, oluyor.
Bu yazıyı yazdığımız esnada Eskişehir'in 20 günlük hava durumuna şöyle bir baktık. Elbette bu kadar zaman önce 3 haftaya kadar olan bir süredeki hava durumunu doğru tahmin etmek pek olası değil. Ancak şurası var ki önümüzdeki 20 günlük sürede bugün itibariyle yağış görünmüyor ve sıcaklıklar da mevsim normallerinin üzerinde görünüyor!
Elbette mevsimlerin bir ay kadar bir süre ötelendiğini düşündüğümüz için biz bu duruma da çok şaşırmıyoruz. Ama bugünkü verilere bakarak önümüzdeki günlerde Eskişehir'de orman yangınlarına karşı tam kıta hazır beklemek gerekecek. Kısmi yağışlar olsa bile bu denli sıcak geçen havalarda ortam hızlı bir şekilde kuruyor ve tekrar yanabilecek kuruluğa erişiyor.
Böyle bir durumda bizlere düşen dikkatli olmak, tetikte beklemek. Büyümeden söndüreceğimiz her orman yangını ile on binlerce canlının hayatını kurtarmış olacağız.
Elbette orman yangınları İHA'ların da kullanılması nedeniyle artık çok daha hızlı bir şekilde öğreniliyor ve bu da hızlı müdahaleyi getiriyor.