28 Temmuz’da başlatılan ve emeklileri ile birlikte yaklaşık 6 milyon kamu çalışanını yakından ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde kamu çalışanları ve onları temsil eden sendikalar açısından tabir yerinde ise “dağ fare doğurdu!”
İşin aslı sonucu baştan belli bir sürecin sonunda Kamu İşveren kesimi adına masaya oturan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bir açıklama yapıyor. Sanırsınız ki her konuda tam mutabakat sağlanmış. Bakan Işıkhan, “Kazanımlar sağladık” dedikten sonra işin oransal bölümünde mutabakat sağlayamadıkları için Hakem Kurulu’na bırakıldığını da açıklıyor. Yani görüşmelerin uyuşmazlıkla sonuçlandığını işin Hakem Kurulu kararı ile sonuçlanacağını duyuruyor.
Bu tablodan ne çıkar derseniz bana göre bir şey çıkmaz. Hükümet ne önerdiyse o çıkar hepsi bu. Hükümet 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 11, ikinci altı ayı için yüzde7, 2027 yılı için ise 4+4 önerisinin yanı sıra taban aylıklarına Biner lira zam öneriyor. Sendikalar buna razı olur mu? Olmasalar ne olacak ki? Değişen bir şey olmayacağına göre toplan toplan dağıl mantığı nedir Allah aşkına? Bu sebeple “Memur sendikalarına geçmiş olsun” diyorum.
Hani derler ya “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur!” Aslında dünden bugüne değişen bir şey olmayacağı o kadar belliydi ki! Emekliler için bir şey verildi mi? Sadece TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı kadar bir zam. Emekliler açıklama üstüne açıklama yaptı, sokaklara çıktılar, tepkilerini değişik şekillerde dile getirdiler. Duyan, gören oldu mu? Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar seslerini duyurmak için her şeyi yaptılar onlar için ne gibi adımlar atıldı? İşçi sendikaları bir dizi eylem kararı aldı, son dakikada beklentilerin altında bir rakama imza atmak zorunda kalmadılar mı?
Memurlar ile ilgili olarak sürdürülen görüşmelerin sonucunun uyuşmazlıkla bittiğini ve işin Hakem Kurulu’na kaldığını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Işıkhan durumu şöyle özetliyor; "Hakem kurulumuzun verdiği karara hepimiz saygı göstereceğiz. Ancak genel toplu sözleşmeye ilişkin bu oransal zam dışındaki kısımlarda da, özellikle ifade etmek istiyorum, çok büyük başarılara imza attık. 11 hizmet kolunun tamamında memur sendikalarımız için çok önemli mali, özlük ve sosyal haklarda kazanımlar sağladık."
Elbette Hakem Kurulu’nun vereceği karara herkes saygı gösterecek buna şüphe yok da iş buraya nasıl geldi gerçekten kamu çalışanları merak ediyor. Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın diyor ki, “Bu teklifler ile kamuda iş barışını sağlamak imkansız!”
Bu açıklamalara memur sendikaları ne tepki verecek bunu ilerleyen zaman içerisinde göreceğiz. Ancak daha önce emeklilere TÜİK’in verileri ışığında zam yaptıktan sonra 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan etmişlerdi. O yılda emeklilere yazın öğrenci yurtlarında tatil imkanı, kargo hizmetlerinde ve demiryolu yolculuklarından THY seferlerinde indirimler kazandırıldığını da uzun uzun anlatmışlardı. 2025 yılını da “Aile Yılı” ilan ettiler. Bu yıl dolayısıyla evlenecek gençlere 30 yaşından gün almamışlar için 150 bin lira destek paketi de açıklamışlardı. Bu Toplu Sözleşme görüşmelerinin ardından “çok önemli kazanımlar” olarak altı çizilen “mali, özlük ve sosyal haklar” umarız hayatın gerçekleri ile örtüşüyordur.
Kısacası sonuçta bir kez daha kamu çalışanlarını temsil eden sendika başkanları da ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulların gerçekleri ile yüzleştiler..