AK Parti…

İçerisi kaynar kazan…

Vitrin ise güllük gülistanlık…

İstifalar yaşanıyor, restleşmeler had safhada, anlaşmazlıklar ayyuka çıkmış.

Hatta öyle ki, birinin atadığı müdürü diğeri görevden aldırmanın peşinde.

Üçüncü bir isim ise başka bir atamaya müdahale etmeye çalışıyor.

Bazısında başarılı olunamadı.

Bazısında içler bir nebze soğutuldu.

O kısım bizi ilgilendirmez.

Bizi ilgilendiren kısmı AK Parti ne zaman bu hale geldi?

Milletvekili Nebi Hatipoğlu ile AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın arası son zamanlarda herkesin malumu.

İpler iyice gerildi.

Hatta ve hatta Albayrak’ın basın danışmanı Enes Yalçın, sosyal medya üzerinden açık ve beyan Hatipoğlu’nu eleştirebiliyor.

Yürek mi yuttu ki?

AK Parti Teşkilatında böylesine bir durumun yaşanması demek Yalçın'ın çoktan teşkilatla bağının kesilmesi demektir.

Ama yaşanmadı.

Albayrak arkasında durdu.

Doğrusu da budur ama AK Parti’den bahsediyoruz.

Yanlışların daha fazla yaşandığı bir teşkilatta Yalçın'ın “partiden istifa bile ettirilmesi” gerekiyordu.

Çünkü Yalçın, hiç çekinmeden, bir nevi kendi yol arkadaşı da olan Hatipoğlu için, “Gürhan Albayrak, AK Parti’ye katılan CHP’li vatandaşlarımızı da İYİ Partili vatandaşlarımızı da çok sever” diyerek parti geçişlerini yüzüne çarpıp geçti.

Hele ki böylesi hassas bir dönemde, parti içi geçişlerin tepki gördüğü bir dönemde bu sözleri söylemek cesaret işidir.

Bu bir nevi eylemdir.

Kendi milletvekilline rest çekmektir.

Ben helal olsun derim ama teşkilat sizce öyle mi bakar?

Şimdi herkesin aklındaki soru şu:
Bu yaşananlar buzdağının görünen kısmı mı?
Yoksa daha büyük bir kırılmanın, daha sert bir iç hesaplaşmanın ayak sesleri mi?

AK Parti’nin içindeki bu derin çatlaklar, sadece Eskişehir özelinde değil, genel teşkilat yapısı açısından da düşündürücü.
Birlik ve beraberlik vurgusunun her fırsatta altı çizilen bir yapının, kendi içinde bu kadar ayrışmış olması, sadece bugünü değil, partinin yarınlarını da doğrudan ilgilendiriyor.

Teşkilatın sessizliği mi sürer, yoksa bir yerden sonra bu ip daha fazla gerilmeden kopar mı bilinmez…
Ama bildiğimiz bir şey var:
AK Parti içinde artık hiçbir şey eskisi gibi değil.

Ve bunu en net biçimde gösteren gelişmeler, kapalı kapılar ardında değil, artık aleni bir şekilde, kamuoyunun gözü önünde yaşanıyor.

Kuantum Özge der ki:

“Bazı insanları anlamaya çalışma.”