İklim değişikliği nedeniyle, her ateş kocaman ormanlarımızı yakmaya yetiyor. Henüz bu yazı yazılırken tam olarak söndürülemeyen Eskişehir ve Çanakkale’deki yangınların çıkış öyküsü ise insanın canını sıkıyor. Çanakkale’deki yangın ormanda saçma yapmak isteyenler, Eskişehir’deki yangın ise anız yakmaktan çıkıyor. Bir anlık dalgınlık veya dikkatsizlik ormanlarımızın yanmasına neden oldu.

İklim değişikliği, hava durumlarındaki olağan dışılık, kuraklık orman yangınlarını çoğalttı. Sık olmasına neden oldu. İklim değişikliği nedeniyle önümüzdeki yıllarda hava durumlarındaki olağan dışılıklar ve uzun süreli kuraklıkların orman yangınlarının çok daha şiddetli ve sık olmasına neden olacağı görülüyor.

NE KADAR BÜYÜKLÜKTE
İklim değişikliklerinin dünyada görülmeye başlamasından sonra, dünyada yılda 450-750 milyon futbol sahası büyüklüğünde orman yanıyor. Ülkemizde ise bu rakam 15 ila 30 bin futbol sahası büyüklüğü ile ifade edilebilecek 10-20 bin hektarlık alanı kapsıyor.

DÜNYADAKİ KRİZ
İklim değişiklikleri dünyanın büyük bir kriz ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bence ekonomik krizlerin dışında bir durum ile karşı karşıyayız. Ormanlarımız ile birlikte biyoçeşitlilik kaybı da yaşıyoruz. Bu nedenle ormanların biyolojik çeşitliliğin korunması önem taşıyor.

Biyolojik çeşitlilik taşıyan canlıların yüzde 80’i ormanlık alanlarda yaşıyor. Orman tahrip olduğunda onun içinde yaşayan canlılarda tahrip oluyor. Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarından biri olan karbondioksiti atmosferden alarak depolayan doğal yutakların başında okyanusların, hemen ardından ise ormanların geldiğini unutmayalım.

BİR YÜZYIL GEREKİYOR
Orman yangınlarından sonra ekosistemin, yaban hayatının ve doğal yaşlı ormanların oluşma sürecinin 100 ila 150 yılda gerçekleşiyor, Orman yangınları nedeniyle karbon tutucu alanlar kayboluyor. Türkiye’deki önemli yangın nedenlerinden biri olan anız yangınıyla yüzey toprağının organik maddesinin de yok ediliyor. Eskişehir’de yangındaki durum bunun kanıtıdır. Bir santim toprağın oluşması için 300 ila 500 yıl geçmesi gerekiyor ve anızın yakılması sırasında toprağın 1 ila 3 santimlik üst katmanının ısısı 750 dereceye kadar çıkarak mikroorganizmaların yüzde 70’i yok oluyor.

BİLİNÇSİZLİKTE ÇOK
Çanakkale’deki orman yangını üzerine bölgede yoğun olan kızılçamın kolay yanması gündeme getirildi hatta onları kesip yerine zeytin dikelim denildi. Kızılçam günah keçisi yapılıyor. Kızılçamın uluslararası literatürdeki adı ‘Türk Çamı’dır. Bu, Anadolu'nun bir doğal ağaç türüdür. Ege, Akdeniz iklim şartlarına, o, toprağın olmadığı, taşlık kayalık alanlara uyum sağlamış, hatta orman yangınlarına en iyi uyum sağlamış ağaç türüdür. ‘Kızılçam çıradır, yanıyor’ gibi eleştiriler yanlıştır.

SON KIZILÇAMLAR ESKİŞEHİR’DE
Eskişehirli ormancılar ile yıllara dayanan dostluğumuz olduğu için, bizde çok şey öğrendik. Dünyanın Kuzey yarım küredeki son kızılçam ormanları, Eskişehir Çatacık’dadır. Eskişehir bozkırdır. Ama nitelikli bir orman varlığı vardır. Son yıllarda orman varlığı çabalar sonucu yüzde bir artarak, yüzde 26’lar seviyesine gelmiştir. Korumak ise hepimizin görevidir. Mutlaka,ormanda ateş yakmağı istemek yanlış bir olaydır.

İNSAN SORUMLUDUR
Orman yangının suçlusu insanlar, insanı yaptığı anız yakmak, orman da salça kaynatmak gibi faaliyetlerdir. Yurttaşlarımızın bilinçli olarak, kritik zamanlarda ormana yakın yerlerde ateş yakmaması, anız yakmaması gerekiyor. Yine enerji nakil hatları gibi tesislerin ormandan geçirilmemesi gerekiyor. Meydana gelen yangınlarda tüm Türkiye, söndürülmesine odaklanıyor. Bu yangın neden çıkmış, çıkmayabilir miydi, çıkmaması için neler yapılması gerekirdi? Bunlar tartışılmıyor. Daha dikkatli olarak önleyebiliriz. İstediğiniz kadar uçağınız, helikopteriniz, işçiniz, arazözünüz olsun, söndürülmesi oldukça güç oluyor. Türkiye'de afet kültürü oldukça düşük olduğu görülüyor. Afetlerle ilgili sürekli olarak eğitimler yapılmalıdır. Nasıl davranılacak? Nasıl kaçacaksınız? Nasıl müdahale edeceksiniz? Çanakkale'de 2020 yılında balya makinalarından yangın çıkmıştı, birkaç yıl o bölgede balya makinası sahiplerine eğitimler verildi. Yangınlarda durdu.

VALİMİZ VE BÜYÜKŞEHİR İTFAİYESİ
Yeni valimiz Hüseyin Aksoy, orman yangınında Orman itfaiyesi ile yangın yerindeydi. Açıklamaları ve yangına bakış açısı ile Eskişehirlilerin gönlünü kazandı. Önemli bir devlet adamı olduğunu göstererek güven verdi. Açıklamaları ile medyanında işini kolaylaştırdı. Hem Çanakkale, hem de Eskişehir yangınlarında orman itfaiyesi ile Büyükşehir’in Şehir İtfaiyesi de göz doldurdu. Özelikle, Çanakkale’de Büyükşehir’in İtfaiyesini gören Çanakkale’de yaşayan Eskişehirliler telefonlara sarılarak,” Gururlandık. Gurur duyduk” dediler.