CHP kongrelere gidiyor. Kongreler nedir, ne anlama gelir? Parti kongrelerde kendisini görür. Çalışmalarını gözden geçirir. Eksiklerini giderir. Yeni kadrolar ile parti örgütleri takviye edilir.
Şimdi, CHP’yi genel ve arkasından yerel seçimlere taşıyacak, parti örgütleri seçimleri başlıyor. Bunun ilk aşaması delege seçimleri başladı. Eskişehir’de CHP’nin Odunpazarı dışındaki tüm ilçelerinde birer aday, ilçe başkanı adaylıklarını açıkladı. Odunpazarı ilçesinde ise şimdilik 5 aday var. İlçe başkanlığı için beş hatta daha fazla aday olabilir. Ancak, parti içi yarış, kelimenin tam anlamı ile sokağa döküldü. Parti içinde kavga başladı mı, neler olabileceği tarihte örnekleri ile doludur.
Delege seçimlerine giderken neler konuşuluyor. Eski siyasetçi Mesut Şimşek, konuyu şöyle özetlemiş,” Kapı dinleyenler milletvekili oluyormuş. Meyve getirenler belediye meclis üyesi oluyormuş. Liyakat olmadığı halde hanımı müdür oluyormuş. Tüpçüden tüp alanlar köylere delege yazılıyormuş. Belediye imkânları kullanılarak delege ye müdahale ediliyormuş. Başkasına yazdırdığı kitabı kendisi yazmış gibi ismini koyuyormuş”.
DOĞUŞTAN FANATİK OLMALI
Eski il başkanlarından biri hatta bu kişi “Sivrihisarlı olmakla övünür”. Ancak, Ankara Çankaya nüfusuna kayıtlıdır. Uzun yıllar önce Yılmaz Hoca’nın desteği ile il başkanı oldu. 12 Eylül’den önce başka sol gruplar içindeydi. CHP’liliği yani eski değildir. Yine, ilçe başkanlığı için adı geçen kişi de, 12 Eylülden sonra, içinde bulunduğu sol grup ortadan kalkınca, CHP’ye dümeni kırmıştır. Meclis üyesi olan bazı CHP’lilerde 12 Eylül’den sonra savundukları ortadan kalkınca, çareyi CHP’li olmakta bulmuşlardır. Hatta ve hatta belediye başkanı bile böyledir. 12 Eylül’den sonra savundukları ideallerden vazgeçerek, CHP’li olmuşlardır. Şimdi, klik kavgalarını CHP’ye taşımışlardır. Kısacası bunlar 12 Eylül den öncede hem kendileri ile hem de diğer gruplar ile kavga ediyordu.
MEYVELER İŞİN İÇİNDE
Şimdi, biri kalkar da iyi ki sağ partilere değil de, CHP’ye girmişler diyebilir. Kuramcı Lenin böylelerine der ki,” Geçmişin olmayanın geleceği de olmaz”. Böyle kişiler oradan oraya savrulabilirler. Tamam. İnsan değişebilir, durağan değildir. Sosyalistken, sosyal demokrasi ya da daha da gerisine düşebilir mi? Marks der ki, “Tarihin tekerleği ileriye döner. Bunlar, geriye çevirmeye çalışıyorlar. Zorlama ile tekerlek geriye döner mi? Bu kişiler CHP’yi sol parti olarak görebilir. Bugünkü CHP, merkez sağın yerine oturmak için çalışımı yor mu? Hangi Büyükşehir Belediye Başkanı, Eskişehir’de dahil CHP’nin köklerinde var. Biraz sol soslu baharatlarla, Nazım Hikmetli şiirler ile solculuk bu yapılmak istenmiyor mu?
TÜPÇÜ FİGÜRÜ ÖNEMLİ
Yine, geçmişte belediye de çalışırken, define arayanlar, bu kez delege arama telaşına düşmüş olabilirler. Tüpçüler de bu iş için çabalayamaz mı? Şehirde doğalgaz var diye tüp işinden vazgeçmedik. Yani, Odunpazarı ilçesinde her şeyin mümkün olabileceği görülüyor. CHP’nin genel merkezi, bunlara bir şey diyecek mi? onu da bilmiyoruz. Muz ile bilmem ne olunabiliyor diyen, kişi diğerleri gibi milletvekili listesine alınıp, milletvekili yapılsaydı, muz yerine hangi meyveyi örnek gösterirdi. İşin garibi sonradan CHP’li olanlar birbirleri ile ‘güç kavgası’ yaparken, doğuştan CHP’liler izliyor, bizim ‘Altıoklu’ parti bu mudur? diyor.
YOK MUDUR ÇARESİ?
CHP Eskişehir’de, Türkiye genelinde yerel seçimlerde yakaladığı rüzgâra ilaveten AK Parti’nin ilçelerde yaptığı hatalar nedeniyle daha büyükçe bir rüzgâr yakaladı. Yani, iktidarın yanlışlıkları CHP’ye umut oldu. Ekonomi de yaşanan kriz de, işin kaymağı oldu. CHP’de kongrelerde bile elindeki fırsatları partililerini bölerek harcıyor. Şunu köyünüzden delege seçin, yoksa belediye hizmet vermez demek ne demektir? Yine sol bir kuramcı böyle düşünenlere kitap yazalı 100 yılı geçti. Bir hastalık var, çaresi bulunamıyor. Bu hastalık Odunpazarı ilçesinde görülüyor ki, pandemiye dönüşmüş. Yok, mudur çaresi, doktoru. Odunpazarı İlçesi kongrede iyi bir doktor bularak, sorunu aşabilir. Belki bu beklenti olur. Yeni CHP’lilerin kavgası yoksa bir bütün olarak CHP’lilere zarar verecek. Kısacası, 40 yıllık Kani’den olmuyor, yani.