1989 ile 1991 yılları arasında Sağlık Bakanlığı yapan Halil Şıvgın 75 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Gazeteci yaşadığı çağın tanığı olduğu için Şıvgın’ın vefat haberine üzülürken, onun biz Eskişehirli gazeteciler ile gece yarısı yaşadığı anısını paylaşacağım. Gece yarısı Eskişehir Devlet Hastanesine baskın düzenleyen Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, takım elbiseli başhekimi karşısında görünce, hedefine bu kez bizi koymuştu. Bizde şehrimizi savunmuştuk. Ama haber olmaktan kurtulamamıştık.

MİLLİYETÇİLER SAFINDAYDI

Halil Şıvgın, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaptığı yılların renkli politikacısıydı. 12 Eylül ihtilalinde Alpaslan Türkeş’i üç gün evinde saklamıştı. Tüm Türkiye’de darbeciler Türkeş’i ararken, Şıvgın yıllar sonra konuya açıklık getirerek, evinde sakladığını söylemişti. Şıvgın, devlet kavramına büyük önem verirdi. Genç ülkücüler teşkilatını da 12 Eylül den önce kuran ekibin önder kadrosunda bulunuyordu. Şıvgın, 12 Eylül’den önce MHP’nin kurucusu Türkeş’e en yakın kişilerden biriydi. Ancak, Şıvgın’ın aktif siyasete girmesi Özal’ın ANAP’ı ile oldu. Siyasette, 1995 yılına kadar etkili bir politikacı oldu.

HABLEMİTOĞLU DAVASINDA TANIKTI

Merhum bakan Halil Şıvgın, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastında da önemli tanıktı. Davada iki olay konunun aydınlatılmasında rol oynadı. Necip Hoca hayatındaki son konferansını Eskişehir’de vermişti. Davada Eskişehir’deki konferanstaki konuşmasının görüntüleri yayınlandı. İkincisi de Eski Bakan Şıvgın’ın ifadeleri oldu.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada son olarak bazı tanık ifadeleri alınmış ve duruşma ertelenmişti. Diğer yandan son yapılan duruşmalarda tanık olarak dinlenilmesine karar verilen eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın oğlu, sağlık raporu ile birlikte mazeret dilekçesi vererek babasının tanıklık yapamayacak durumda olduğunu bildirmişti. Mahkeme de, Şıvgın'ın kendi evinde ifadelerinin alınmasını kararlaştırdı. Ancak, Şıvgın’ın evinde de ifade verecek sağlık durumunda olmadığı görüldü. Mahkeme eski Bakan Şıvgın’ın ilk ifadelerinden yararlandı. O Amerika’dan idare edilen terör örgütüne karşı dimdik durmuştu.

DÖRT EĞİLİME UYGUN POLİTİKACI

12 Eylül darbesinden sonra ANAP’da, politika yapan Halil Şıvgın partideki diğer ülkücüler ile 4 eğilimden birinin temsilcisi olarak görev yaptı. Türk siyaseti renkli siyasetçiyi unutmayacaktır. Rahmet eylesin, makamı cennet olsun.

BİZLE OLAN TEMASI

Sağlık Bakanı olduğu 1990’lı yıllarda Halil Şıvgın, hastanelere gece baskını ile ünlüydü. Bakan Şıvgın, o tarihlerde bir gün Sivrihisar Devlet Hastanesi ile Eskişehir Devlet Hastanesine de gece baskını yapmaya karar verir. Bakan ile sabaha karşı yapılacak baskınlara Sağlık Bakanlığı’nın muhabirleri de götürülüyor. Ancak, Sivrihisar ve Eskişehir Devlet Hastanesine yapılacak gece baskını Milliyet ile Hürriyet’in Sağlık Bakanlığı muhabirleri bakanlık tarafından kaldırılan aracı kaçırırlar. Mecburen o zaman Milliyet’te çalışan ben ile Hürriyet’te çalışan Eyüp Kelebek olaya dahil olduk. Bizde olayın gizli bir baskın olmadığını düşünerek, o zamanki Devlet Hastanesi başhekimi Radyoloji Uzmanı Osman Nuri Aşkar ile olayı paylaştık. İlk önce Bakan Şıvgın, Sivrihisar Devlet Hastanesine sabaha karşı baskını yapar. Başhekim pijamaları ile hastaneye gelir. Ardından Eskişehir Devlet Hastanesine baskın yapılır. Bizim başhekim Aşkar, kravatı ve lacivert takım elbisesi ile bakan Şıvgın’ı acilin kapısında karşıladı. Bakanlık muhabirlerin gelmediğini devreye bizim girdiğimizi anlayan Bakan bize sitem etti. Diğer bakanlık muhabirleri bizi haber yaptılar. Bakan ile fotoğrafımızı çektiler. Biz de şehrimizi savunmuş olduk. Eskişehir’de de mesele uzun süre konuşuldu. Hoş bir anı olarak tarihe kaldı.