Geçtiğimiz hafta gazeteniz 2Eylül’de “Unutulmuş Araçlar Mezarlığı” manşeti ile Kentaş Yediemin Otoparkı’ndaki araçlar arkadaşımız Özge Zaim tarafından özel haber yapılmıştı. 17 yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde faaliyet gösteren Kentaş Ltd. Şti.’nin üstlendiği Kentaş Yediemin Otoparkı'nda satışı yapılamayan veya sahibine iade edilemeyen Bin 800’ü motosiklet, bin 700’ü de çeşitli sınıflardaki motorlu araçlardan oluşan alan adeta araç mezarlığına dönmüş.

Araçların yaklaşık %20’si ise 2008 yılından bu yana otoparkta bekliyor. Bu durum, özellikle miras veya velayet davaları nedeniyle aracın sahibiyle iletişim kurulamamasından kaynaklanıyor. Araç sahiplerine bilgilendirme yapılmasına rağmen, işlemlerin sonuçlanamaması araçların uzun süre otoparkta kalmasına yol açıyor. Bu uygulamalardan da anlaşılıyor ki geçmişte yok denilecek kadar küçük anlaşmazlıklarda aranan “güvenilir el” anlamındaki yedieminlik de şekil ve konum değiştirerek kişilerden kurumlara evirilmiş.

D886A326 5272 4519 B709 2E6073Fa99B5

Bir dönem araçları haczedilmiş, yediemine devredilmiş araçlarının otopark ücretlerine güçlerinin yetmeyeceğini düşünen vatandaş aracının da peşine düşmekten vazgeçmiş. Otoparktan araç çıkarılması için yalnızca ücretin ödenmesi yeterli olmuyor. Kentaş yetkilileri motosikletlerde otopark ücretini 180 günle sınırlandırmaya da gitmişler. Ancak; anlaşılan bu da çözüm olmamış. Araçların kolluk kuvvetlerinden çıkış işlemleri sırasında trafik yönünden bazı şartlarının da yerine getirilmesi gerekiyor.

Otopark, her 6 ayda bir Valilik tarafından oluşturulan bir kurul tarafından detaylı şekilde denetleniyor. Denetim, yangın tesisatından güvenlik kameralarına kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Gezdiğim yediemin otoparkı 51 bin m2 alanda kurulmuş.

Yediemin otoparkları arasında profesyonel yapısıyla, araçları muhafaza ve takip yönüyle öne çıkan bir tesis. Gel gör ki; çok yeni araçlar da var, kullanımı mümkün olmayan hurda araçlar da. Hacizli veya yakalamalı araçların satışı ya da elden çıkarılması konusunda çözüm bekleniyor. Binlerce aracın yıllarca otoparkta beklemesi, çürümeye bırakılması kaynak israfı değil midir? Yeni bir yasal düzenlemeyle, özellikle yıllardır bekleyen araçların akıbetinin netleşmesi gerektiği ifade ediliyor.

69Aedcc6 5Dd4 4Cc9 B526 C85E9828A0A5

Özetle durum tam olarak, “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diye tarif edilebilecek bir hal almış gibi görünüyor. Borçlunun borcunu ödeyemediği, alacaklının da alacağını tahsil edemediği gibi binlerce araç göz göre göre çürümeye terk edilmiş bir görünüm içerisinde. Bence bu çözülmesi gereken bir sorun olarak görülmeli.

İlgili kurumlar bu konuya el atarlarsa hiç değilse hurdaya çıkmış araçların kaynağa dönüştürülmesini sağlayabilirler diye düşünüyorum.

Burada adeta çürüyen bir milli servet var. Bu soruna sahip çıkan birileri olur diye hatırlatayım istedim. Ne dersiniz? Belki; yapılabilecek yasal mevzuat değişikleri ile bu yediemin otoparkları yeniden hayat bulur.

Her yerde çürümeyi bekleyen ve çürümüş araçlar var. Unutulmuş, kaderine terk edilmiş araçlar ile bir çeşit araç mezarlığındaymışım gibi geldi bana. Evet; burası sanki bir çeşit unutulmuş araç mezarlığı.

D8C75E1B 8Db6 4622 Bbe3 C836338B0080