CHP’de tansiyon yükseldi.
Zor günlerden geçen CHP’de belediye başkanları “birlik ve beraberlik” mesajı vererek, kavga ve gürültü olmaması adına mevcut başkanlara desteğini açıkladı.
Zaman kavga zamanı değil dediler…
Zaman tek aday da birleşme zamanı dediler.
“Sancılı süreçleri birlikte aşacağız” dediler.
Varsın desinler.
Elbet demokratik ortamda isteyen istediğini desteklemek de özgür.
Bizim eleştirilerimiz doğrudan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a.
Diğer belediye başkanları en azından “örgüte zarar vermeyelim” deyip kenarda durmayı seçti.
Ancak Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ortamı öyle bir gerdi ki birlik ve beraberlik bir yan da dursun şoföründen tutun, eski il başkanına kadar herkes sahneye çıktı.
Hoş olmayan sözler sarf etti.
Kazım Kurt’un şoförü Deniz Kalkan, sosyal medya hesabından Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali Haydar Çelik’e öyle sözler söyledi ki…
İfadeler şöyle:
"Aslında kendisi, insanların arkasından konuşarak onları birbirine düşüren bir mikserdir. Ciddiye alınacak ya da değer verilecek biri değildir. Bu şehirde hiçbir varlığı, faydası olmayan biridir. Değişimden bahsediyor ama değişimin ne olduğunu bile anlamıyor. Partimizin birinci parti olduğunun farkında değil. 30 yıldır boş boş ortalarda dolaşan birisi olduğu için değişimi göremiyor."
Ardından eski il başkanı Sinan Özkar sahneye çıktı.
Dedi ki:
“Kapı tıkırtısını dinleyip her sabah el öpenin milletvekili, haftada iki kilo muz getirenin meclis üyesi olduğu bir dönemdi.”
Ne güzel itiraf…
Yalnız ufak bir detay var:
O dönemlerde sen il başkanıydın.
Şimdi sormazlar mı adama?
Bu iki kilo muzlar senin gözünün önünde meclis üyeliğine dönüştürülürken sen ne yapıyordun?
Yoksa sen de iki kilo elma ile mi susturuldun?
Yazımı bitirmeden son bir konuya daha değineyim.
Ali Haydar Çelik uyardı:
“Tüpçü Yaşar yine sahnede” dedi.
Ali Haydar Çelik’in iddiasına göre, köylerde delege belirleme süreçlerine müdahale eden bu efsane karakter, adeta partinin kırsaldaki gölge koordinatörü gibi çalışıyor.
“Yıllardır Tüpçü eliyle kırsalda nasıl delege yazıldığını biliyoruz” diyor Çelik.
“Dikkat edin” diyor.
Haklı da…
Eeee ne ağır geldi de karşı cephe etik olmayan yollarla hücuma geçti ki?
Anlayacağınız…
Kazım Kurt’un cephesinden yükselen “birlik, beraberlik” nutuklarının arka planında; sosyal medyada ağır eleştiriler, muzla alınan meclis üyelikleri, tüpçüyle çizilen delege haritaları var.
Yani birlik ve beraberlik nutukları hikaye…
Yoksa biz anlamıyoruz da CHP içinde yeni bir tarım politikası mı uygulanıyor?
Muz, elma ve tüp stratejisiyle örgüt mü şekilleniyor?
Şaka şaka!
Madem “önümüze bakalım” deniyor, tamam…
Bakalım…
Ama son bir şey soracağım.
Hala meraktayız.
Sinan Bey siz il başkanıyken her sabah kaç kilo elma gelirdi?
******************************************************
Kuantum Özge der ki:
“Çok büyük sanma kendini. Geldiğin gibi gidersin.”