Unutmayanlar hatırlayacaktır, Büyükşehir Belediyesi yasası çıkmadan önce İl Genel Meclisleri vardı. Bu meclisler Büyükşehir Belediyeleri olmayan illerde halen var. Eskişehir Milletvekilimiz Utku Çakıröz’ün geçtiğimiz günlerde yaptığı ‘Buhara Dayatması’ açıklaması üzerine yazıyorum.
İl Genel Meclisinde Ahmet Yapıcı başkanlık yaptığı bir dönemde, dönemin valisinin bir yazısı üzerine bugün adı Buhara olarak konulan mezrada yüksek bir yapı yapılmak istendiği gündeme geldi. Bugün hayatta olmayan meclis üyesi DSP’li Mehmet İlhan, mezrada bu kadar yükseklikteki yapı ne olarak kullanılacak? diye düşünmeye başladı. Eski sendikacı ve CHP’de yöneticilik yapan Rıdvan Atan da, İlhan ile meclis dışı bir görüşme de, orada bir tarikat yapılanması olabileceğini dile getirdi. Atan ve İlhan beni de yanlarına alarak, yüksek yapıların ne anlama geldiğini bulmak için Sivrihisar’a yola çıktı.

YOLDA KAYBOLDUK

Eskiden var olan Köy Hizmetlerinde çalışan işçilerin sendikasının başkanı olduğu için Rıdvan Atan bize yol göstericilik yapıyordu. Ancak, kurulmak istenen köyde, Ankara’daki bir belediyeye ait dozer yolda çalışma yapıyordu. Kısacası, Atan’ın bildiği keçi yolu yada patika normal asfalt köy yolu olmuş. Sonuçta, yüksek katlı iki binayı Mehmet İlhan mecliste gündeme getirdi. Bende gazetemizde ve ayrıca çalıştığım İstanbul gazetesinde konuyu haber yapınca, kamuoyu ilgi gösterdi. Mecliste sert tartışmalar oldu. Tartışmalar birkaç meclis toplantısında devam etti.
O dönem Sivrihisar üç meclis üyesi ile mecliste temsil ediliyordu. Bir süre sonra yüksek yapıların yapıldığı yer bağımsız köy olmak istedi. Valinin meclise gönderdiği yazı ile yerin adının ‘Buhara’ olması isteniyordu. Yapılanmanın yüzyıllar önce ortaya çıktığı yer Ortaasya’daki Buhara kentiydi. Onun için adının Buhara olması gerekiyordu. AK Parti’nin Sivrihisarlı üç meclis üyesi de buranın adının Buhara olmasına ve yerleşim yerinin köy olmasına karşı çıkıyordu. Yani, meclis başkanı Ahmet Yapıcı’da zor durumdaydı.

OY BİRLİĞİ İLE KABUL

Dönemin valisinin gönderdiği yazı, İl Genel Meclisine geldiğinde gerginlik vardı. AK Parti’den CHP’ye geçen kadın meclis üyesi, bir dönem sonra yeniden CHP’den meclis üyesi gösterilmişti. Bugün hayatta olmayan bu kadın üyesinin siyasetle bir ilgisi yoktu. Sonuçta, CHP’li bu kadın üye , Buhara oylamasının yapılacağı mecliste bir konuşma yaparak,” Valimiz göndermiş. Bizde kabul edelim” şeklinde konuşması, Buhara köyünün kurulmasını oy birliği ile kabul edilmesine neden oldu.

GERÇEKLİK NEREDE?

Sonraki dönemde, pek çok gazeteci dağların arasındaki köyü bulamayınca bu köye beni götürdüler. Muhafazakar kesimlerin bazı önde gelenleri, Buhara’da şahsın, kayınpederi tarafından el verildiği için şeyh statüsüne giremeyeceğini söylediler. Gazetelerinde yazdılar. Sonrasında, benim İstanbul gazetesinde yazdığım haberler, yıllar sonrada gündeme geldi.

ŞANSIMIZ YOK

İl Genel Meclisinde karambolde yapılan görüşmelerde yerleşim yeri olarak kabul edilen ve Büyükşehir Belediyesi yasasının çıkması ile mahalle statüsüne gelen Buhara bugünde Eskişehir’de tartışma konusu oluyor. Ortaçağdan miras kalan konular, günümüz Türkiye’sinde çözüm bekliyor. Mutlaka çözülecektir. Çünkü 21. Yüzyılda bu şekilde yürüme şansımız yoktur.