Hükûmetin zam teklifini kabul etmeyen memurlar, Eskişehir’de dahil ülke genelinde iş bırakarak meydanlara çıktı. Eskişehir’deki iş bırakma eylemine çeşitli sendikalara üye memurlar geniş katılım gösterdi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ‘Enflasyon hedefleri tutmuyor, açıklanan rakamlar gerçekleri yansıtmıyor. Biz sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz’ dedi.
PAZARDA HALK YOK
Sürekli halkın içinde yaşayan biri olarak, sürekli gittiğim semt pazarlarında Eskişehirli yurttaşların sayısının azaldığını görüyorum. Yurttaş ile birlikte pazarcı sayısı da azalıyor. Peki, bu insanlar ne yiyor, ne içiyor. Çoğu insan marketlerden tane dönemine geçti. Üç domates, iki kabak veya patlıcan alıyor. Yarım kilo devride bitti. Bana göre, yüksek enflasyon önemli değildir. Önemli olan alım gücüdür. Bu gücünde pazardan, çarşıdan veya marketteki alış verişten belli oluyor.
FABRİKALAR SATILIK
Özal’dan bu yana izlenen Neoliberal adı verilen ekonomi programı, ekonomik verilerin olumsuz çıkmasına neden oluyor. Sanayici üretim yapamamaktan yakınıyor. Türkiye’nin en önemli ve en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde satılık fabrika sayısı artıyor. Çeşitli nedenlerle gidenlerimiz bu durumu görüyor. Piyasadaki daralma üretimi vuruyor. Bu durum Eskişehir çarşısında görülüyor. Çalışan fabrikalar, ayakta kalmak için üretimlerini daraltıyorlar. İşçi sayısının azalması, istihdamdaki dengeyi bozuyor. Palandöken açıkladı. Her 2-3 yılda bir işyerlerinin sahipleri değişiyor. Çiftçinin halini en iyi birkaç gün önce Çamlıca mahallemizde gördük. Çiftçi sesini duyurmak için, ürettiği dolmalık biberleri bedavaya mahalle halkına dağıttı. Çiftçini, tarım üreticisinin yeniden ekim yapma isteği gün geçtikçe kayboluyor.
TEKLİF BEĞENİLMEDİ
Memurlar toplu sözleşme dönemine girdi.Tüm ülkede meydanlar protesto hareketi ile ayaklandı. Memura, hükümetin teklifi 2026 ilk 6 ay yüzde 10.
İkinci 6 ay yüzde 6, 2027 ilk 6 ay yüzde 4,İkinci 6 ay yüzde 4.oldu.
Yelpazenin çeşitli yerlerindeki memur sendikaları kabul etmedi. Geçmişin kayıpların bile karşılanmadığını söylediler. Geleceği hesaplamaktan vazgeçtiler.
Uluslararası finans kuruluşları ne demişti?“ Artışları gerçekleşen değil beklenen enflasyona göre yapın.” Beklenen enflasyon, ülkemizde ne zaman gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde, dış ticaret açığı 50 milyar dolara ulaştı.
Yıllık 100 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ülkemizde izlenen ekonomi politikaları sanki daha çok ithalatı teşvik ediyor. Paramız yurtdışına kaçıyor.
AZALDI
Eskişehir ekonomimizdeki kritik yılları turizmden atlatmaya başlamıştı. Eskişehir çarşıları hafta sonu turizmi nedeniyle biraz hareketlendi. Ama, pazara, çarşıya çıkan sayısındaki düşme gibi, Eskişehir hafta sonu turizminde de bir yavaşlama var.
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerindeki otelciler ile esnafta yakınıyor. Yaz döneminde hareketlenme var ama geçen yıllara göre bu hareketlenmenin düşük olduğunun altı çiziliyor. Turizmciler, sezonu borçla kapatmamaya çalışıyorlar. Yine de, sezon sonunda turizm yörelerinde pek çok işletmenin el değişeceği bekleniyor. Yunanistan turizmde birkaç yıldır hayli iyi bir duruma geldi. Bunda pek çok neden var. Biz bu aşamada özellikle Rusya ile ilişkilere özel önem vermeliyiz. Batıcılıktan bize fayda olmadığı görülüyor.
Kısacası, dövizin baskılanmasından tutun, iç pazarımızın zayıf olmasına kadar, ekonomik sistemde neoliberal politikaları terk etmeliyiz. Türkiye’ye döviz getiren yabancılar, bir yıl bizim paramızı kullanıyor. Sonra tekrar yabancı parayı alarak ülkesine gidiyor. Bu durumda karları yüzde 30’ların üstüne çıkıyor. Ekonomi dili ile bu dış kanamayı durdurmalıyız. Atatürk döneminin denenmiş ekonomik politikalarına dönmeliyiz.