"Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
Hafize Gaye Erkan (Başkan), Osman Cevdet Akçay, Elif Haykır Hobikoğlu, Yaşar Fatih Karahan, Hatice Karahan.
Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.
Ekim ayında bir miktar gerileyen manşet enflasyon son Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurtiçi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır.
Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurtiçi talepteki dengelenmenin başladığına işaret etmektedir.
Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir. Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir.
Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.
Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.
Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."

MERKEZ BANKASI ÖZELLİKLE EKONOMİK GÖSTERGELERDE İSRAİL KAYNAKLI SIKINTILARIN SEBEP OLDUĞU KÖTÜLEŞMEYİ DİKKATE ALDI
Yukarıdaki ifadeleri Merkez Bankası'nın İnternet sayfasında dün gerçekleştirilen faiz artışı kararı sonrasında yapılan açıklamadan aldık. Bu açıklamaların ne anlama geldiğini ifade etmeden önce hemen 20 Kasım 2023 tarihinde bu köşede "Perşembe günü Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak; şartlar biraz daha ağırlaştı ancak mutedil olmakta fayda var!" başlıklı yazımızdaki bazı ifadelerimizi hatırlatmak isteriz:
"...Buraya kadar olan ifadeler 30 Ekim 2023 tarihinde bu köşede 'Gösterge faizini artırma konusunda bundan sonra çok dikkatli adımlar atılması gerekiyor, aksi takdirde bedeli ağır olur!' başlığı ile yayımlanan yazımızdan alındı. O yazımızdan bu yana geçen sürede ne yazık ki faiz oranlarının buralarda tutulmasını gerektirecek bir gelişme olmadı. Türkiye'ye doğrudan yatırım arzu edilen seviyede gelmiyor. Diğer yandan 9 aylık turizm geliri 42 milyar doları bulurken ne yazık ki Ocak-Ekim dönemi dış ticaret açığımız 94 milyar dolar oldu. İsrail'in Gazze'ye olan saldırıları nedeniyle başta ABD-İsrail olmak üzere Batı bloku ülkelerle diyaloglarımızın giderek sertleşmesi, bazı yabancı firmaların art arda Türkiye'den çekildiğine yönelik haberlerin hızlı bir şekilde yayılması döviz fiyatlarının da kıpırdanmasına neden oldu. Dolayısı ile son günlerde yaşanan sıkıntılı süreçler ekonomi yönetiminin faizi beklentimizden daha fazla yükseltmesine neden olabilir diye düşünüyoruz. Örnek vermek gerekirse, ekonomi yönetimi 23 Kasım 2023 Perşembe günü faiz kararını 2-2,5 baz puan olarak açıklamayı düşünürken 3-4 puan, hatta 5 puan artış olarak açıklamak durumunda kalabilir."

MERKEZ BANKASI AÇIKLAMA SONRASINDA YAPTIĞI AÇIKLAMADA FAİZ ARTIŞLARININ SONUNA GELDİĞİMİZİ, YAKLAŞTIĞIMIZI İFADE ETTİ
Evet, tahminlerimizde yanılmadık. Ekonomik göstergelerde özellikle İsrail'in sebep olduğu gerginlik nedeniyle yaşanan sıkıntıların meydana getirdiği bozulmalar faiz kararının 250 baz puan yerine 500 baz puan artırılarak yüzde 40 seviyesine çıkarılmasına neden oldu.
Ancak Merkez Bankası tarafından toplantı sonrasında yapılan ve bizim yazımızın başında dikkatlerinize sunduğumuz metinde oldukça dikkat çekici ifadeler var.
Açıklamanın en kritik bölümü "Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir" ifadelerinin yer aldığı bölüm.
Zira buradaki ifadelerden faiz artışının artık sonlarına geldiğimiz ya da gelmek üzere olduğumuz anlamı çıkıyor. Muhtemelen yıl sonu itibari ile faiz artışları sonlandırılabilir. Ancak gösterge faizinin yüzde 40'a çıkması ile birlikte bankaların mevduat ve kredi faizlerinin hangi seviyelere ulaşacağını şu an itibariyle bilemiyoruz ancak birkaç gün içinde şekillenmeye başlayacaktır. Bankaların faizi çok daha cazip hale getirmeleri mevduata daha çok paranın kaymasına vesile olabilir. Dün bu kararın açıklanmasından sonra dövizde aman aman bir düşüş yaşanmadı. Garip bir şekilde dövizin halen önemli bir sıçrama yapacağına inanan kesimler var ve bunlar döviz fiyatlarını belli bir seviyenin altına indirmiyorlar ya da inmemesine sebep oluyorlar.

DAHA FAZLA FAİZ ÜRETİMİ BALTALAYABİLİR, BU YÜZDEN YA SON VERİLMELİ ARTIŞA YA DA 100 BAZ PUANA DÜŞÜRÜLMELİ
Merkez Bankası gösterge faizi bize göre, mevcut şartlarda, kritik bir aşamaya gelmiştir. Bu saatten sonra faizdeki her artış üreteni, üreticiyi vurmaya başlayacaktır. Döviz fiyatlarında önemli bir gerilemenin olmaması dış ticaretimizden kaynaklanan yükün bu aylarda yüksek kalmasına neden olabilir.
Bize göre bugünkü enflasyonist ortamda gösterge faizi makul bir seviyeye ulaşmış bulunmaktadır. Daha fazlası insanların reel anlamda paradan para kazanma düşüncesine düşmesine neden olur. Öyle umuyoruz ki ekonomi yönetimi yılın son Para Piyasaları Kurulu Toplantısında, Aralık ayında, artık faizleri yükseltmezler ya da bunu artık 100 baz puan seviyesinde tutarlar!

image.png