Süreç artık herkesin bildiği bir şekilde ilerliyor. TFF’den her gün yeni bir açıklama geliyor, bahis soruşturmasının sonuçları çok merak ediliyor. Şu an için kimse önünü göremiyor. TFF 2. Lig ve 3. Lig’de maçların 30 Kasım’a kadar ertelenmesi de bu belirsizliğin doğal sonucu. Eskişehirspor’un da 15 gün daha maçı yok. Bu uzun ara ilk bakışta moral bozucu gibi görünse de aslında içinde küçük fırsatlar barındırıyor.
Tesislerde çalışmalar devam ediyor. Takımın temposu düşmesin diye antrenmanlar daha disiplinli ilerliyor. Sakatlıkları bulunan oyuncular iyileşme fırsatı buluyor. Teknik direktör Hakan Şapçı ve oyuncular arasındaki uyum her geçen gün daha da güçleniyor.
Peki bu 15 günlük arada ne yapılacak? Bence bu sorunun cevabı çok net. Eskişehirspor’un da rakiplerin de hazırlık maçı oynamak istemesi kadar doğal bir şey yok. Çünkü en iyi antrenman maçtır. Kağıt üstünde ne kadar çalışırsanız çalışın, futbolun gerçek ritmi ancak sahada bulunur.
Benim küçük bir önerim olacak. Sezon öncesinde Eskişehirspor Bursa’ya gitmiş, Bursaspor’la bir hazırlık maçı oynamış ve maçın gelirleriyle orman yangınlarında yok olan alanlara ağaç dikilmişti. Hepimizin içini ısıtan, gerçekten değerli bir adımdı bu. Neden devamı gelmesin? Bu kez Bursaspor Eskişehir’e gelebilir. Bir hazırlık maçı daha burada oynanabilir. Hem dostluk güçlenir hem iki kulüp de maç temposunu kaybetmez.
Açık konuşmak gerekirse benim gönlümden geçen budur. İki kulübün yönetimleri böyle bir görüşme yaparsa hiç şaşırmam. Üstelik Bursaspor’un da 30 Kasım’a kadar maçı yok. Bu durumu avantaja çevirmek varken bu arayı boş geçirmek bana pek mantıklı gelmiyor.
Ve inanıyorum ki böyle bir maç düzenlenirse stadyumda 35 bin kişi olur. Eskişehir’in futbol sevdası, Bursaspor’un desteği, iki kulübün geçmişten gelen saygılı rekabeti… Hepsi birleşince ortaya çok güzel bir gün çıkar. Futbol sadece skor değildir.
Umarım önümüzdeki günlerde bir Eskişehirspor – Bursaspor maçı daha izleriz. İçimizdeki özlemi biraz olsun dindiririz.