Eskişehir'de uzun uzun yıllardan beri ticaretin içinde olup orada kalmayı, orada alnının akıyla kalmayı başarabilen şahısların, firmaların sayısı aman aman fazla değildir.
Düşününüz ki 61 yaşında bir isim tam 53 yıldır bu sektörde Eskişehir halkına hizmet veriyor. Hem de şehrin yüzakı bir mekan; nereden gelirse gelsin misafirlerinizi gönül rahatlığı ile ağırlayabileceğiniz, memnun ayrılma garantisi verebilen bir mekan haline getiriyor.
Mustafa Birsen'i büyük bölümünüz tanırsınız. Çevre Yolu kenarında, Yanık Kahve mevkiinde bulunan Birsen'in sahibi. 8 yaşından beri bu lokantada her mevkide çalıştı, oldukça zorlu zamanlarda oldukça zorlu süreçlerden geçti. Yaşanan bu zorluklardan hiçbir zaman yılmadı. Sektördeki zorlukları aşmak kolay gelmiş olacak ki gitti bir de siyasete girdi! Siyasette de hızla yükseldi. Eskişehir'de en çok konuşulan isimlerden biri haline geldi. Şu sıralar AK Parti'nin Tepebaşı ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olarak başta Tepebaşı olmak üzere şehrimize hizmetini de gerçekleştiriyor.
Mustafa Birsen 2024 yerel seçimleri için hazır. Aday adayı olduğunu ilk defa bu kadar kararlı ve net bir şekilde ifade ediyor. Kendisinde bir hedefe kilitlenmişlik hali gözlemlediğimizi söylesek abartmış olmayız.
Elbette bunun yeteri kadar nedeni var.
En başta da siyaseten bazıları ile zaman zaman atışmış olsa da ticareten kimseyi mağdur etmemiş olması diyebiliriz. Kimsenin onda, onlarda alacağı kalmamıştır. Sadece çalıştıklarına değil kendilerinin çalıştırdıklarına karşı da aynı derecede müşfik davranışlar sergileyen bir yapısı, yapıları söz konusu. Ticari ve siyasi alanda bunca yıldır elde edilen tecrübelerin belediye yönetimine aktarılması ve Tepebaşı halkı için bereket pınarı haline getirilmesi en önemli hedef olarak belirlenmiş gibi görünüyor.
HAYATI TEPEBAŞI'NIN MAHALLELERİNDE ŞEHRE HİZMET ETMEKLE GEÇTİ
Diğer yandan Mustafa Birsen doğma büyüme Tepabaşılı. Tepebaşı'nın birkaç mahallesinde geçmiş hayatı. Ancak genel olarak başta Tepebaşı olmak üzere Eskişehir'de çok geniş bir yelpazede dostları, arkadaşları, tanıdıkları, sevdikleri ve kendilerinin sevenleri bulunuyor. Bunların sayısı tahmin etmek elbette mümkün değil.
Hayırsever bir aile. Eskişehir'de ve şehir dışında herhalde gönüllerine dokunduklarının sayısı on binleri bulmuştur.
İşin aslına bakarsanız Mustafa Birsen'i tanıyanlar için tüm bu yazdıklarımız boş; zira kendisi tüm bu yazdıklarımızdan çok çok daha fazlasıdır ve yazarak anlatılması mümkün olmayan Allahın kullarındandır. İnancına, örfüne, hısmına akrabasına ehemmiyet gösteren, çevresindeki fakiri ve fukarayı gözetip kollayan, milletine, devletine sevdalı bir yürektir o.
Tepebaşı için AK Parti cephesinde çok fazla isim göze çarpmıyor henüz aday adayı olan. Mustafa Birsen ise gördüğümüz kadarıyla bu alanda da ön alıyor. Birsen'in bu denli açık bir tavırla adaylığını ilan etmesi başkalarına da ilham alıyor, onlara da cesaret veriyor.
İnsan ilişkileri, siyasi ve ticari bilgisi-tecrübesi son derece yüksek bir isim olan Mustafa Birsen, aday yapıldığı takdirde seçilir ve Tepebaşı'na 5 yılda adeta çağ atlatır. Ne demişler; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şehrin en değerli mekanlarından birini yıldız gibi yükselten Birsen, Tepebaşı'nın da hasret kaldığı hizmeti almasını kısa sürede sağlayacaktır.
***
Sivrihisar Musalla Cami İmamı: Emniyet'teki görüntülerde ilk saldıranın o olduğu görülüyor!
Eskişehir'de son yıllarda kendisini bir şekilde bize tanıtmayı başaran isimler var. Genel itibariyle de bu isimler İYİ Parti üzerinden gerçekleştirdiler bu başarılarını.
Örnek vermek gerekirse merkezde milletvekili adayı Melih Aydın, Sivrihisar'da ise ilçe başkanı Recep Toptaş!
Recep Toptaş siyaseten üzerine düşeni yapıyor ve bunun sonucu olarak medyada çok yer alıyor. Ününe ün kattı diyebiliriz son zamanlarda.
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş'a Musalla Camisi imamı Osman Burnaz'ın saldırdığına yönelik görüntüler ortaya atıldı. Elbette ortada bir imam varsa genel itibariyle "vurun abalıya" durumu ile karşı karşıya kalırız. Toplumun belli bir kesimi "Kesim imam suçludur" diyerek kendisini linç etti. Recep Toptaş da siyaseti iyi bildiği için bu işten de siyasi nema elde ederek çıktı!
Dün telefonunu bulup imam Osman Burnaz'a ulaştık. Kendisine ne olup bittiğini sorduk. Bize özetle şunları söyledi:
"İLÇE BAŞKANI OLDUKTAN SONRA TÜM GÖREVLİLERİ TACİZ VE TEHDİT ETMEYE BAŞLADI!"
"Ben Trabzon'un Of ilçesi doğumluyum. Devlet memuruyum. 2010 yılından beri burada görev yapmaktayım. Bugüne kadar hakkımda en küçük bir şikayet olmamıştır. Genel itibariyle cemaatimizle, ilçe halkımızla son derece güzel ilişkilerimiz söz konusu.
Bu olaya konu olan İYİ Parti İlçe Başkanı olan şahısla da bizim ilişkilerimiz gayet iyiydi. Hakkımızda övgü dolu sözler sarf ettiğine biz de şahit olduk, dostlarımız da söyledi. Ancak ne olduysa İYİ Parti İlçe Başkanı olduktan sonra oldu. Deyim yerindeyse kendisini tanıyamaz hale geldik. İlçede görev yapan bizim gibi kamu görevlilerine "İktidara geliyoruz, az kaldı, buradaki son günleriniz. Koltuklarınıza bizim arkadaşlar oturacak. Günleriniz sayılı" babından tehditvari sözler söylediği malumdur. Bize karşı da sürekli olarak tahkir ve tezyifte bulunmaya başladı. Orada burada karşımıza çıkıp bizleri sözleriyle, davranışlarıyla taciz etti. Bu ilçe başkanı olduğu zamandan beri sürüp giden bir durum.
Kamuoyuna yansıyan bu müessif olaydan bir gün önce kendileri bana hakaret ettiler. Ben de kendilerine 'Siz benim gibi görevini yapmak haricinde herhangi bir şeye karışmayan devlet görevlisi arkadaşlara benzer tacizlerde bulunuyorsunuz. Bu yaptığınız doğru değil. Bu yanlış davranışlarınızı bırakmanız hepimiz için iyi olur. İlçenin huzuru kaçmasın' babından sözler söyledim. Bana "şerefsiz" diye hakaret etti.
Kendisinin kamuoyuna yansıttığı görüntülerin öncesinde de evinin bahçesinden çıkıp bana saldırdı. Ancak görüntüleri öyle bir kırpmış ki sanki sadece ben gidip kendisine baskın yapmışım, kendisine saldırmışım gibi. Emniyetteki görüntülerde bana neler yaptığı belli. Saldırıyı kendisinin başlattığı belli.
Her şeye rağmen ben böyle bir olay ile halkımızın huzuruna gelmiş olmaktan dolayı büyük üzüntü yaşıyorum. Biz kendisi ile davalığız. Ancak siyaset yapacağım diye ilçede vatandaşlarımıza hizmet eden benim gibi arkadaşları taciz etmesi yanlış. Bizim üzerimizden siyaset yapması yanlış. Ben her şeye rağmen yine de kendi adıma, böyle müessif bir olayla karşılarına çıkmış bulunduğum için halkımızdan özür diliyorum."
Evet, görüş ve düşünceleri kamuoyuna aktarılmaya lüzum bile duyulmayan imamın söyledikleri bunlar. Takdir kamuoyunun.