Srebrenica katliamının 29. Yıldönümünde katliama uğrayarak hayatlarını kaybeden Balkan Boşnak Türklerini anıyoruz. O gün dağıtılan Yugoslavya topraklarında 8 bin 372 Boşnak'ı katletti. Yugoslavya’nın 7 parçaya bölündüğü 1992-1995 yılları arasında dökülen kanlardan bir bölümünün unutulmaz yıldönümünde, bu katliamı bizde unutmamalıyız.

BİZDEKİ BALKANLILAR

Ülkemizde 31 milyon 700 bin kadar Balkan kökenli yurttaşımız ve bunların kurdukları, üye oldukları 681 dernek var. Öte yandan Avrupa’da “Boşnak” demek Türk-Müslüman demekle eş anlamlıdır. 1400’lerden, kimilerine göre Haçlı Seferlerinden bu yana yerleşmişbir büyük Türk-Boşnak topluluğundan bahsediyoruz. Bugün NATO’yu çok tartışıyoruz. Eski Yugoslavya topraklarında bu katliam sırasında BM Barış Gücü ve NATO askerlerinin bölgede yerleşik üslerin vardı. “Biri bizi gözetliyor gibi, her şeye yol verdiler. Böldüler parçaladılar, seyrettiler.

ELLERİ KANLI TERÖR ÖRGÜTÜ

Bu soykırım ve bütün organizasyonu yapanlar oradaki Sırp askerlerden oluşan emperyalistlerin emrindeki bir çeteydi. Bunların ismi Çetniktir. Elleri kanlı bir terör örgütüdür bunlar. Bu bir iç savaş değil, Sırbistan ile beraber Bosna’ya açılan bir savaştır. Boşnakların silahı olmadığı halde profesyonel orduyla girişilen bir soykırımdır. Soykırım, ABD İngiltere, Fransa ve Almanya’nın gözleri önünde yapılan bir soykırımdır.

HOLLANDA ASKERLERİ ORADAYDI

NATO, BM askerleri, orayı kurtarılmış bölge ilan etmişlerdi. Savaş esnasında NATO müdahale ediyor. BM askerleri oraya giriyor. Üsler yapılıyor, bir üs de Sriprenitsa’da, NATO’nun kurtarılmış bölgesi olarak kuruldu. Hollanda askeri ordaydı. Yüzde 80’i kadın ve çocukları koruma altına almışlardı. Bir süre sonra Sırplar geliyor ve Hollanda askeri müdahale etmiyor. Bununla da kalmıyor. Sırplar pazarlık ediyor burayı bize bırakın, diyorlar. Viskiler içerek pazarlıklar yapılıyor, anlaşma sağlanıyor. Hepsi kamera kaydı altında. Birebir anlaşma sonucu NATO ve BM bünyesindeki Hollanda askerleri bölgeyi bırakıyor. Yüzde 80’i de kadın ve çocuk. NATO’nun kurtarılmış kampı! Ve 3 gün içinde NATO ve BM askerleri ayrılıyor, gider gitmez de Sırplar geliyor ve “Bugün Türklerden öcümüzü alıp bugünü Sırp bayramı ilan edeceğiz” diyorlar. Normalde Balkanlarda Boşnak demek Türk demektir. Onlar da kameralar karşısında Sırp bayramı ilan ediyorlar. 8 bin 372 kişiyi öldürüyorlar. Emperyalistlerin amacı, her zaman yaptıkları gibi Türk-Müslüman olan toplumları her yerde bölmek ve çökertmekti.

TİTO NE DEMİŞTİ?

Yugoslavya’nın son devlet başkanı Tito, Yugoslavya’nın son kuruluş gününde Belgrat şehrinde on binlere hitap ederken, şöyle konuşmuştu:” Benim elimde kristal bir vazo var. Ben bu vazoyu kırılmasın diye elimde tutuyorum. Ben öldükten sonra bu vazo kırılır ve Yugoslavya bölünebilir. Yugoslavya’nın bölünmemesi size bağlıdır. Batılı ordular Yugoslavya’yı dağıtabilir. Ancak, haçlı orduları nasıl tarihte Atatürk’ün Anadolu’sundan geri döndülerse, yine geri döneceklerdir. Buna inancım tamdır” Belki, Tito’nun bu konuşmasına o gün kimse bir anlam vermez. Ancak, ondan sonra Yugoslavya 7 parçaya bölündü. Avrupa’nın orta yerinde uzun yıllar Boşnak katliamları yaşandı. Medeni denilen ve bugün tercihlerini batıdan yana kullanmaya devam edenler, bu yaşananları hatırlamıyor. Osmanlıyı kim hasta adam ilan etmişti. Atatürk ve silah arkadaşları Sevr’i ilan eden batılı emperyalistlere karşı niye milli mücadeleyi, kurtuluş savaşını vermişlerdi. Manda ve himayeyi tartışanlara karşı, Atatürk Sivas da, tıbbiyeli Hikmet’in sorusu üzerine, “ Manda ve himaye asla kabul edilemez. Ya İstiklal Ya Ölüm” diye konuşmuştu. Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı da, batılı emperyalistlerden ‘tek dişi kalmış canavar’ diye niye söz eder. Mareşal Tito’nun tespitleri pratikte kendisini doğruladı. Bu topraklarda Mustafa Kemallerin ölmeyeceğini, Atatürk’ün arkadaşları ile birlikte geçen yüzyılın başında kurduğu Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır. Batılılar her çareye başvuruyorlar. Ancak, bu topraklarda Atatürk ve Cumhuriyet sevgisini önleyemiyorlar. Srebrenitsa Soykırım Anma Gününde, hayatlarını kaybeden kardeşlerimizi anıyoruz. Mekanları cennet olsun. Tarih böyle katliamlara şahit olmasın.

BANA BİRAZ MÜSAADE

Önümüzdeki Pazar gününden itibaren Perşembe güne kadar ata topraklarımız Bulgaristan’a gideceğim. Sofya’da olacağım. Gelince kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bizim ki, zorunlu bir izindir. Herkes kendisine iyi baksın.