Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile“3 soru 3 cevap”olarak yaptığımız söyleşinin ardından kendisi ile ilgili düşüncelerimi yazmaya karar vermiştim. Bugüne kadar pek çok Başsavcı gelip geçti Eskişehir’den. Ancak Sayın Başsavcı Ali Yeldan’ın söyleşimizde yaptıklarını ve projelerini öğrendikten sonra “işte olması gereken” budur dedim.

Sayın Yeldan’ı gerçek bir adalet emekçisi olarak gördüm. Sanki cezalandıran birisi değil de bir rehberlik, kişisel gelişim uzmanı ve rehabilitasyon merkezi sorumlusu gibi çalışan, adalete güveni tesis etmek adına projeler üreten ve uygulamaya koyan birisi olarak tanıdım kendisini. Suçu ve suçluyu affeden değil, cezalandırırken ıslah eden bir anlayışın sahibi olarak gözlemledim.

Bütün bu kanıya nereden vardığımı soracak olursanız kendisiyle yaptığım söyleşiden birkaç örnek vermek isterim. Örneğin; adalete hızlı erişimi sağlamak, vatandaşın işlerini kolaylaştırmak adına ön büro hizmetlerinin daha düzenli ve çabuk verilmesini sağlayan adliye içerisindeki düzenleme kendisinin eseri. Bu konu o kadar önemli ki, adliyeye işi düşmeyen bilmez. Adliyeye giderken bir vatandaş olarak yanınızda eğer bir avukatınız yoksa ayaklarınız geri geri gider. Ne yapacağım? Kimden destek alacağım? Kafanızda sorular ile kendi kendinize bir telaş yaşarsınız. Şimdi öyle değil işte. Adliyede işiniz olup gittiğinizde artık kendi işinizi kendiniz görebiliyor, davanız veya duruşmanızla ilgili her türlü açıklayıcı bilgileri ilgili ön bürolardan alabiliyor, kapı kapı evrak dolaştırmadan işlerinizi halledebiliyorsunuz.

Kadınlar ve çocuklar ülkemizde en çok sorun yaşayan mağdur olan kesimlerin başında geliyor. Bu konuyu bizzat kendi ağzından çıkan ifadeler ile nakledeyim. “Kadınları ve çocukları önemsiyoruz. Gençlerimizle ilgili çalışmalarımız var. Yine cezaevimizde bulunan hükümlüler ve orda bulunan kadınlar ve çocuklar ile ilgili yaptığımız çalışmalar var. Bunlardan bir tanesi ‘Kadın Soruşturma Merkezi’. Kadınlarımız suç mağduru olduğu durumlarda uzman eşliğinde onları destekleyecek, mağduriyetleri birimimiz eşliğinde buradaki adli süreçler işletilecek. Koruyucu ve önleyici bilgilerin takibini de bu merkezimizde yapacağız. Bu konuda eğitim almış uzman savcılarımız görev alacak.
İçlerinde kadın savcılarımız da var.
Bu şekilde kadınlarımızın adalete erişimini güçlendireceğiz ve yargı süreci içerisinde kendilerini güven içinde hissetmelerini sağlayacağız.”

Bu kadar değil. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü çocukları ile ilgili bir okul ve yine bağımlılık etkisi altındaki insanların cezai yükümlülüklerini yerine getirirken de sonrasında da takiplerini kolaylaştırmak adına “FERAH BAHÇE” adı altında yapılan bir merkezin hayata geçirilmesi projesi var.
Yine tüm toplum katmanlarının katkısı ile “Adalet için el ele projesi” sayın Başsavcımızın Eskişehir’de göreve başladıktan sonra hayata geçirdiği veya geçirmeye çalıştığı bazı projeler. Mutlaka bundan önce görev yapan çok değerli yargı mensuplarının da Eskişehir’e katkıları ve de projeleri olmuştur.
Ancak biz Sayın Başsavcımız Ali Yeldan ile söyleşi fırsatı bulabildik. Ve söyleşi de Sayın Cumhuriyet Başsavcımız Ali Yeldan’a da ifade ettiğim üzere yapılanlardan ve yapılacak projelerinden çok etkilendim.

Böyle projeler ile şehrimize katkı sağlayan herkesi Eskişehir için bir şans olarak görüyorum. Kendilerini örnek çalışmalarından dolayı kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. Özetle diyebilirim ki; kolaylaştırıcı ön bürolarıyla, yemekhanesiyle adliyede ciddi değişiklikler yapan ve her anlamda farkındalık oluşturan proje ve uygulamalara imza atan bir Başsavcı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan.