Eskişehirli emekçiler, dün bir bütün gün 1 Mayıs’ı Odunpazarı meydanında hep birlikte kutladı. Odunpazarı meydanı tarihi günlerden birini daha yaşadı. Emekçilerin, gündeminde geçim derdi konuşuldu.
Dün Türkiye’nin her yerinde, en önemli meydanlarında emeği ile geçinenler 1 Mayıs’ı kutladı. Eskişehir’de de bu yıl anlaşan sendikalar ve kitle örgütleri 1 Mayıs’ı, Odunpazarı’nın tarihi meydanında yaptı. Birçok mitinge ev sahipliği yapan Odunpazarı Meydanı tarihi günlerden birini daha yaşamış oldu. Odunpazarı meydanını çoluk çocuk dolduran emekçiler, krizin yükünün sadece çalışan insanlara yüklenmemesi çağrısında bulundu. Konu 1 Mayıs coşkusu olduğu kadar, geçim derdi ve bir türlü dolmayan Pazar alış verişleriydi.
Mitin meydanında konuştuğumuz sendikaların temsilcileri ve yöneticileri, asgari ücretin çok aşağılarda kaldığını belirterek, alım gücünün sürekli düştüğünün altını çizdiler. Maaşların açlık sınırının altına düştüğünü söylediler. Asgari ücret 22 bin 104 TL. Mart ayı itibarıyla açlık sınırı 23 bin 615 TL. Şimdiden 1511 TL fark ortaya çıktı. Daha geride 9 ay var. Ne olacağı belli değil. Sendika başkanları, iyi toplu sözleşmeler yaptıklarını ama enflasyona yenildiklerini söylediler. Türk-İş yoksulluk sınırının Yoksulluk sınırı 76 bin 922 TL. Olduğunu açıkladı. İşçilerin aldığı ücretlerin tamamının bunun altında olduğu biliniyor. Herkes derdini anlatmak için çalışıyor.
EMEKÇİDEN SORUN YOK
İktidar çalışan kesimlerin halini daha yakından izlemelidir. Ekonomik krizi kimse bahane etmemelidir. Krizi yaratan Türkiye tarihinde hiçbir zaman emekçi olmamıştır. Emekçiler ve çalışan kesim her zaman üzerine düşen fedakarlığı yapıyor. Ülkede üretmeden kazananlar, kontrol altına alınmalıdır. Bunlar, faiz, borsa, döviz vurguncularıdır. Kara para ile geçinenlerdir. Adaletsiz gelir dağılımına öfke büyüyor. Ekonomimizi yönetenler, liberal ekonomi anlayışından vazgeçmelidir. Atatürk’ün sağlığında uygulamada olan politikalara geri dönülmelidir. Ekonomideki sıkıntılar, pusuda bekleyenlerin ülkemize olan emellerini kabartıyor. 1 Mayıs aynı zamanda birlik ve mücadele günü değil mi? Böyleleri ile de mücadele etmeliyiz.
'ADİL VERGİ SİSTEMİ GERİ GELSİN’
Hayat pahalılığına karşı da alanlara çıkan emekçiler, özet olarak şunlara vurgu yaptı:” Kamuda çalışan işçi ve memurların yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Vergi yükü ise çalışanların belini büküyor. 2002 yılında, vergi dilimleri asgari ücretin 17 katı kadardı. Bugün ise 5-6 katına kadar düştü. Bu nedenle çalışanlar yılın sadece birkaç ayında ikinci vergi dilimine giriyor ve ücretlerinin önemli bir kısmı vergiye gidiyor. Ayrıca, dolaylı vergilerle birlikte gelirimizin neredeyse yüzde 50’si vergiye gidiyor. Biz, herkesin gelirine göre vergi ödemesini istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi kesilsin. Anayasa uygulansın, adil vergi sistemi geri gelsin.”