Sabah saatlerinde gazeteye geldiğimde arkadaşlarımızdan birisi sordu; “Ağbi ya Eskişehirspor şampiyon olamazsa?” Öyle sert bir bakış fırlatmışım ki önce şöyle bir kendine çeki düzen verdikten sonra, “Niye kızıyorsun?” diyebildi. Ben de kendisine; “Sakın ha!” diye cevap vermişim.  Sonrasında arkadaşımız, “Ağbi öyle bir bakış attın ki ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı şaşırdım” dedi. Hiçbir olumsuz cümleyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz. Allah’ın izni ile Eskişehirspor şampiyon olacak ben öyle inanıyorum…

Bu arada öğretmen bir arkadaşım telefonla aradı. “Ağbi sana üç sorum var. Birincisi Eskişehirspor başkanı üç gündür ortalıklarda görünmüyor, nerede? İkincisi Eskişehirspor yönetimi başkanı destekleyen bir açıklamaya neden gerek gördü? Üçüncüsü Eskişehirspor şampiyon olabilecek mi?” dedi.  Haydaaa… Tabi ki telefonda jest mimiklerimiz görünmediği için o da ses tonumuzdan bazı çıkarımlarda bulundu. Her konuyu olduğu gibi sporu da yakından takip etmek için özel bir gayretim olduğunu söylemeliyim. Elbette her şeye hakim olduğumu söylemem ama özellikle spor camiasındaki gelişmelere hiç zaman “Fransız kalmadım” desem…

Tabi ki Eskişehirspor başkanının nerede olduğunu bilmiyorum. Hatta Eskişehirspor başkanı sevgili Ulaş Entok ile bir kere bile karşılaşmış biri değilim. Ama Eskişehirspor’u onca yıl yöneten ve kendini dev aynasında gören adamlardan daha iyi bir yönetim sergilediğine eminim. İkincisi yönetimin Ulaş Entok’a yönelik yaptığı destek açıklamasına gelince, “Son derece yerinde ve doğru zamanda yapılmış bir açıklama” olarak değerlendiriyorum. Zira genç başkanın böyle bir desteği arkasında hissetmesi çok ama çok önemli. İş öyle bir noktaya gelmiş ki önünüzde sadece 90 dakika var ve bir efsanenin sorumluluğunu omuzlarında taşımak öyle her baba yiğidin harcı değil…

Şöyle bir düşünün BAL ligi gibi kimsenin ciddiye almadığı bir platformda Eskişehirspor gibi bir efsanenin mücadelesini 33 Bin 247 biletli taraftarın izlediği ortamda son 90 dakika kalmış şampiyonluk mücadelesinin ağırlığını taşımak o kadar da kolay bir şey değil.

Son soruya gelince kimse aklından farklı bir şey geçirmesin. Eskişehirspor zaten şampiyon oldu ve sadece uzatmaları oynuyor… Eskişehirspor gönülleri fethederek şampiyon oldu. Eskişehirspor ayak oyunlarına, Eskişehirspor’a karşı ön yargılı olanlara rağmen şampiyon oldu ve oluyor. Ben aklımdan kötü bir şey geçirmiyorum. O gün tribünlere alınmayacak on binlerce taraftarın, Amigo Orhan’ın ve Fethi Heper’in ruhunu yanlarında hissedecek on bir kahraman gencin bu işin üstesinden geleceğinden eminim.

Çünkü bu şehir küllerinden yeniden doğmak konusunda çok tecrübeler yaşadı. Her defasında düştüğümüz yerden kalkmasını bildik. Her defasında inanmış insanların yardım ve dualarıyla yeniden sahne almayı bildik.

Onun için diyorum ki kimsenin kötüyü çağırmaya, negatif enerji saçmaya hakkı yok. Bizim kafilemiz isterse uzayda oynanacak olsun bu maçı alıp şampiyonluk kupasıyla Eskişehir’e geri dönecektir. Hani ne diyordu en zor zamanda Eskişehirspor taraftarı, “Bizler inandık sizde inanın bizim için, bu maçı alın!” Bu şartlarda aksi bir ihtimali asla aklımıza bile getirmiyoruz… Herkes bunu böyle bilsin…