Atasözlerimiz, yüzyılların süzgecinden geçerek, bizlere ulaşır. Mesela, bir sözümü der ki, “ deveye sormuşlar : "boynun neden eğri ?" deve de "nerem doğru ki ?" demiş. Eskişehir Hayvanat bahçesinde ‘can’ isimli adaşım deve ile bizim gazetede yaptığım söyleşi günlerce konuşulmuştu. Söyleşinin çıktığı gün dönemin valisi de beni arayarak, çok güldüğünü söylemişti. Eskişehir’de deve hikayesine ters çok doğru var. Bizlere düşen görev doğruları arttırmaktır.
İKİ KONU
Bugün en çok konuştuğumuz iki konu var. En çok konuştuğumuz konunun başında ekonomi geliyor. Ekonomideki liberal politikalar, sorunları çözmüyor, tam tersine büyütüyor. Toplumun zengini veya fakiri aynı ölçüde şikâyet ediyor. Parası olanlar, en başta artan faizler ile borsa, döviz ve altın hesaplarını takip ediyor. Bugün en çok vergi ödediği için, gururumuz Eti’ye Defterdarlık tarafından plaket verildi. Mini bir tören yapıldı. Para ile para kazanmaya çalışanlar ne kadar vergi veriyor. Ödül filan aldıklarını hiç duymadık. Bu kesim ETİ gibi üretimin içinde değiller. Havadan kazanıyorlar. ETİ binlerce işçi çalıştırıyor. Bu kişiler alileri ile birlikte geçiniyorlar. Ayrıca, yurtdışına satış yapılıyor. Vergide de birinci çıkıyorlar. Eskişehir ekonomisine de büyük katkıları var. Eskişehir’de ETİ gibi birkaç kurum daha olsa, Eskişehir’in ekonomisi de olumlu yönde çok farklı olur.
İNSANLARIN ALIM GÜCÜ ARTMALI
Enflasyon insanlarımızın bellerini büküyor. Pazarlar kapanınca yiyecek toplayanlar var. Türkiye’nin yüzde 80’inin durumu kötüleşiyor.
Alım gücü sürekli düşüyor. Gelir dağılımındaki uçurum son yıllarda daha net görülüyor. Türkiye üzerine hesap yapanlar, ekonomimizdeki kırılganlığın farkındalar. Tehditlerini arttırıyorlar. Çevremizdeki yabancı askeri üs sayısı sürekli artıyor. Kirasını, faturasını ödeyemeyenler, evine ekmek götürmekte zorlanıyorlar.
BİR DE DEPREM
Ekonomi derdimizken, bir depremimiz ortaya çıktı. Son 25 yılda çok büyük depremleri hep birlikte gördük. Bugünlerde İstanbul depremini konuşuyoruz. İstanbul depremi yaklaştı mı? Buna kafa yormaya çalışıyoruz. Uzmanlar alınması gereken önlemleri sıralıyor. Faylara yakın bölgelerde fabrikaların taşınması gerekiyor. Bu koşullarda havanda su dövülmemesi gerekiyor. Günah keçisi aramanın da, kimseye faydası yok. Eskişehir’de deprem üreten faylar var.
İstanbul’daki son 6,2’lik deprem yürekleri ağızlara getirmeye yetti. İnsanlar bir gün sonra evlerine döndü. Daha havalar ısınmadı. Sonuçta deprem unutulmamalıdır. Mevcut yapı stoku kayıt altına alınmalıdır. İstanbul da bina tespiti için, Eskişehir’den de uzmanlar gitti.
Sonuçta, doğrularımızı arttırmalıyız. İşbirlerimizi geliştirmeliyiz. Birbirimizi ötekileştirmeden, sorunlarımızı bekletmeden çözmeliyiz.