Daha önceki yazılarımda yazmıştım. Eskişehir’de yaşayan herkes de Eskişehir’in Balkanlardan gelenler tarafından şekillenen bir şehir olduğunu biliyoruz. Kafkaslar, Kırım ve Balkanlardan gelenler, Eskişehir’in nüfusunun bugün itibarıyla 1 milyona dayanmasına neden oldu.

Eskişehir’e Kırım, Balkan ve Kafkaslardan gelenler, Türkiye’de pek çok ilkelere imza attılar. Kovalı sobadan, çeşitli yemeklere kadar geniş bir yelpazede yenilikler ve değişiklikler görülebilir. Eskişehir’de Balkanlar tarafını takip eden ESBALGÖÇ ve 15 ayrı dernek var. ESBALGÖÇ Eskişehir merkezde faaliyet gösterirken, öbür dernekler 1870 yılından bu yana göçlerle Eskişehir bölgesindeki çeşitli köylere yerleşen hemşerilerimizden oluşuyor. Yani, yerleşilen her köyün bir derneği var. Bu dernekler ayrıca, Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonunu oluşturuyor.

KAÇ KİŞİLER?

1870den sonra kiminin 93 Harbi dediği Balkan Savaşları ile Eskişehir’e gelen Balkan Türklerinin o günden bugüne kadar sayıları 200 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Sivrihisarlı mı çok, yoksa Emirdağlı mı? diye yorum yapanlara duyurulur. Eskişehir’de faaliyet gösteren Emirdağ’ın iki köyüne yerleşen Balkan Türklerinin Eskişehir’de kurduğu iki dernekte var. Emirdağ’a gelmişler. Ancak, daha sonra o köylerini terk ederek, Eskişehir’e gelmiş hemşerilerimiz bugün Eskişehir’in bir adım daha ileriye gitmesine çalışıyorlar.

ESKİŞEHİR’E GELECEKLER

Önümüzdeki Kasım ayı içinde Balkan Türklerinin oluşturduğu 52 konfederasyon Eskişehir’de toplanacak. Yani, Türkiye çapındaki Balkan Türkleri Kasım ayının son haftasında Eskişehir’e ‘Şehir görmeye’ gelecekler. Kısa adı BRTK olan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu bu ay Plevne kahramanımız Gazi Osman Paşa’nın memleketi Tokat da toplandı. Tokat Belediyesinin Yeşilırmak kıyısındaki Hıdırcık köprüsünün hemen yanı başındaki sosyal tesisinde toplandı. Federasyona yeni katılımlar oldu.

AVRUPALI ESKİŞEHİRLİLER

Tokat’taki toplantıda da konuşuldu. Balkanlardaki Türkler tarih içinde Mora, Çamerya, Srebrenitsa ve Kayacık başta olmak üzere çeşitli katliamlara uğradılar. Tabii, bugün Balkan coğrafyasında Türklerin yoğu olarak yaşadığı bölgeler Avrupa Birliği’nin çatısı altına girdi. Bir anlamda Türkiye’de yaşayan Balkan Türkleri, Avrupa Birliği vatandaşı oldular. Yine de Türkiye’de yaşamaya devam ediyorlar. Eskişehir’de çifte vatandaşlık hakkından yararlanan 4 bine yakın Eskişehirli var. Bu hemşerilerimiz Bulgaristan ile Romanya arasında köprü görevi yapıyorlar.

İLİŞKİLER GELİŞMELİDİR

Balkan Savaşlarından sonra her 10 yılda bir Balkan Türkleri baskılara dayanamayarak, Anavatan Türkiye’ye göç etti. Bu göçün en sonunu 1989 yılında gördük. Hiçbir şey eskisi gibi değildir. Mesela Eskişehir’de çifte vatandaşların bine yakını, her yaz düzenli olarak ekmek parası kazanmak için Hollanda ve Almanya gibi ülkelere gidiyor. En çok para kazandıkları işin Hollanda’daki seralar olduğunu söylüyorlar. Sonuçta, bir anlamda Eskişehir’e döviz de getiriyorlar. Balkan Türklerinin hiçbirinin işsizlikten yakındıklarını da duymadım. Balkan Türkleri özellikle Bulgaristan ve Romanya’daki haklarına kavuşurken, Yunanistan dan bu konuda ses çıkmamasına anlam veremiyorlar. Yunan tarihten gelen husumetinden vazgeçmedi. Ya da kurtuluş savaşında Türk Ordularının verdiği dersin acısını hale çekiyor. Batılı emperyalistlerin oyuncağı olarak, Türkiye’yi işgale kalmayacaktı.